"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gençlikte Ramazan

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
26 Mayıs 2018, Cumartesi 12:57
Sevabı büyük olan fırsatlarla dolu bir ayın içerisindeyiz.

Ramazan sabır, ibadet, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olarak bir çok önemli hadisenin içinde olduğu bir ay. Kur’ân-ı Kerîm bu ayda indirildi. Âyet ve hadislerde bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir Gecesi  bu ayın içerisinde. İslâm’ın beş şartından biri olan oruç bu ayda tutulur. Peygamber Efendimizin (asm) inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek kılan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını bildirdiği teravih namazı bu aya mahsus ibadetlerdendir. Bu sebeple rahmet kapılarının açılıp, Cehennem kapılarının kapandığı bu ayı lâyıkıyla değerlendirmek gerekir. Çünkü Baki bir âlemin anahtarı, Ramazan-ı Şerif’te saklı. Hadis-i şerif’te rivayet ediliyor, “Ramazan’a girip çıktığı halde günahları affedilmemiş olan insanın burnu sürtülsün.”1 Rahmeti celbeden bir ayda rahmetsiz kalmamak için gayret edilmeli. Tutulan oruçlar, kılınan namazlar, verilen zekâtlar günahlardan alıkoymalı. Mideye, göze, kulağa, kalbe, hayale, fikre dahi oruç tutturduğumuzda fayda sağlar. İmam Ali (ra) şöyle buyurmuştur: “Oruç insanın yemekten ve içmekten sakındığı gibi haramlardan sakınmasıdır.”2 

Bir fikre, bir his karıştığında ameli zedeleyebilir. Ancak her bir lâtifemiz, duygumuz terbiye edildiğinde, amellerimiz sıhhat kazanacaktır. Bu yüzden kalple birlikte nefsimizi de hakikatlerle meşgul etmeliyiz. Gençlikteki gaflet sarhoşluğundan kurtulmak için, Ramazan orucu büyük fırsat. Bu ayda, orucun hikmetlerinden birisi olan  nefsin terbiyesine çalışmak gerekir. Çünkü nefis, mahiyetindeki hadsiz aczi, nihayetsiz fakrı, kusuru görmek istemiyor. Ancak açlıkla aciz bir kul olduğunu hatırlar. Ne derece merhamete ve şefkate muhtaç olduğunu anlar. Kalbi bozulmayan her genç, bu vesileyle huzur-u Rahman’a sığınır.

Evet Ramazan, lâyıkıyla yaşandığında ebedî âlemleri kazandırır. Malesef şimdilerde farklı eğlencelerle içi boşaltılmaya çalışılıyor.  Ramazan-ı Şerif’e hürmetsizlik edenleri, Üstad Bediüzzaman şöyle ifade ediyor, “Hem Ramazan-ı Şerifin teravih vaktinde, kemal-i neş’e ve sürur ile sarhoşçasına, gayet heveskârane şarkıları ve bazen kızların sesleriyle, radyo ağzıyla bu mübarek merkez-i İslâmiyet’in her köşesinde cazibedarane işittirilmesi, bu korku azabını netice verdi.”3 Orucun fayda vermesi için ruhu doyurması gerekir. Yoksa nasibimiz sadece açlık ve susuzluk olabilir.

Velhasıl, on bir aya sultan olmuş bir ayı, fırsatlarıyla değerlendirmek lazım. Bediüzzaman’ın ifade ettiği gibi, “Madem Ramazan o bayramdır. Elbette bir derece süflî ve hayvanî meşagilden insanları çekmek için, oruca emredilecek.” Ramazan’ı bayram yapan bizleriz. Gençler olarak, bu itikatta olursak nice bayramlara ulaşacağız inşallah..

Dipnotlar: 

1) Tirmizi, Daavat 110/3539. / 2) Bihar, 96/294/21. / 3) Sözler, s. 279.

Okunma Sayısı: 2228
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı