"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Filistin’de “mana” kazandı

Nurenda Yaşar Coşkun
10 Mayıs 2024, Cuma
Bir mevcut, vücuddan gittikten sonra, zahiren kendisi ademe fenaya gider; fakat ifade ettiği manalar baki kalır, mahfuz olur.

Her nefsin, ölümü tadacağı bu dünya hayatında, ardında bir mana bırakarak ebedi âleme göçmek herkese nasip olmaz. Bir insanın ölümünün geride kalanlar için büyük duygulara, ulvi gayelere, hamiyete, adalete, ibadete ve taate, sabır ve dirayete, şevk ve gayrete vesile olması ne kutlu bir ölümdür. Dünya hayatını mazlum, garip, biçare, zahiren acıyla noktalayan Gazzeliler, bugün on binlerce insanda, insaniyete medar kemalatları, istidatları ortaya çıkardı, hamiyeti, gayreti tahrik etti, vicdanı tefessüh etmemişlere merhameti, şefkati hissettirdi, zulmün, zorbalığın nasıl bir şey olduğunu öğretti, bu dünyada gerçek adaletin tesis edilemeyeceğini ve bir ahiret olması gerektiğini akla ve mantığa gösterdi. Bu ölümler, mana kazandı. İşte dünyadaki hiçbir gücün yok edemeyeceği, baki olan bu manalar bugün Gazze’nin zaferidir. 

Zafer insanların gönüllerinde olup bitendir. “Ben rahmet-i İlâhîden ümit ederim ki, mevtim, hayatımdan ziyade dine hizmet edecek ve ölümüm başınızda bomba gibi patlayıp başınızı dağıtacak!” diyen Bediüzzaman manalı bir ölümün düşmanın başına bir bomba olup dosta bir güç, hakikatlere vesile olacak bir “mana” olduğunu söyler. 

Bugün Gazze’de olup bitene şahit olan bizler için en esaslı görev bu ölen binlerce kardeşimizin ölümlerini birer hakikat manalarına çevirmektir. Onlar belki bilerek veya bilmeyerek ölümleriyle hak ve hakikatlere hizmet ediyorlar. Bu ölümün hakikat tercümanlığını yapmak ve bunu tüm dünyaya duyurmak da bizim hizmetimiz. De ki: “Şüphesiz benim namazım, bütün ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm, Âlemlerin Rabbi Allah içindir.”(Enam/162) 

Bir insanın hayatının Allah için olması demek, ölümünün de Allah için olmasına bir vesiledir. Ölümün manası, hayatın manası kadar kıymetlidir. Ölümümüzün hizmet edebilmesi demek, bu dünyadaki mana arayışımızın, hakikatlerle buluşmasına ve bu manaların inkişaf etmesine bağlıdır. Hak ve hakikat her daim kazanacağı için zahiri galibiyet ve mağlubiyetlerin içimize yeis tohumu bırakmasına müsaade etmemek gerek. Eğer mümin kardeşlerimizin ölümü bizde yeisi besliyorsa “mana”dan uzaklaşmış, maddeye yaklaşmış, afakta boğulmuş, enfüsi ihmal etmiş olabiliriz. 

Tüm dünya, bunca mazlumun ölümü karşısında mana tefekkürü yapmaya çalışırken elinde Kur’an gibi bir mana kitabı olan bizlerin, sathi bir nazarla olaylara bakışı ve değerlendirişi vebaldir, hesabı sorulacaktır.

Okunma Sayısı: 1648
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı