"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fikr-i milliyet

M. Ali KAYA
21 Nisan 2018, Cumartesi 00:28
Bediüzzaman yüz sene öncesinden sesleniyor:

“Ey cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin ahfadları! Beş yüz senedir yattığınız yeter! Artık uyanınız; sabahtır. Yoksa sahray-ı vahşette yatmakla gaflet sizi yağma edecektir.” (ESDE, 2017, Divan-ı Harb-i Örfi, s. 147.)

Henüz gaflet uykusundan uyandığımız söylenebilir mi?

*

Bediüzzaman’a soruluyor:

“Bizde şecaat, cesaret, zekâvet, gayret ve itaat gibi yüksek ahlâkımız ve bu ahlâkı taşıyan milyonlarca efradımız varken neden böyle sefil, aç ve perişan kaldık da sonra gelen milletler bizi çiğneyerek istikbale doğru koşup gidiyorlar? Neden biz onlardan geri kalıyoruz?”

Bediüzzaman Hazretleri “Kimin hatırı kırılırsa kırılsın, yalnız hak sağ olsun! Milletin hatırı onların hatırından daha yüksektir” dedikten sonra şöyle cevap veriyor:

“İşte o tedenninin sebebi, bazı rüesâ ile millete fedakârlık iddia eden sahtekâr hamiyetfüruşlar veya velâyet dâvâ eden ehliyetsiz bazı müteşeyyihlerdir. Fakat, Sünnet-i Seniyyeye muhalif olan bu sünnet-i seyyie, yine istibdadın seyyiatındandır” (ESDE, s. 197.) diyor.

Demek ki geri kalmamıza sebep olan ve hatalarını anlayarak tövbe etmeleri gereken iki sınıf var. Birincisi, millete hizmet dâvâ eden dinî ve millî değerleri kullanan menfaatçi yöneticiler ile onların seçtiği liderler; ikincisi de evliyalık taslayan liyakatsiz din adamları. Ama onları bu hale getiren de “Baskıcı yönetimler”dir. Yani, istibdad...

Nasıl yaptıklarını da devamında izah ediyor...

*

“Peki çıkış yolu nedir?”

Bediüzzaman ona da şu cevabı veriyor:

1. İslâmî fikr-i milliyet ile uyanmak...

2. Uluvv-u himmet ve hamiyet sahibi olmak...

3. Menfaat-i şahsiye yerine milletin menfaatini düşünmek...

4. “Biz ölsek, milletimiz olan İslâmiyet hayydır. Milletim sağ olsun; sevab-ı uhrevî bana kâfidir, ‘ölüm bizim için bayram günüdür’” diyebilmek...

5. Peygamberimizin (asm)“Ümmetim... Ümmetim...” demesini örnek alarak “Nefsim...  Nefsim...” demekten vazgeçmek ve bu sünneti ihya etmek...

*

“Peki gücümüzü toplayıp milletimizin namusunu nasıl koruyacağız?”

“Fikr-i milliyet ile... Marifet ve muhabbet ile...  Ve bunu yapabilmek için zekâtlarımızı bir havuzda toplayarak toplanan bu sermaye ile bostan-ı kemâlata su vermek...” (ESDE, s. 199-200.)

Yani zekâtlarımızı milletin cehaletini giderecek ve doğru bilgilendirecek şekilde eğitime yatırım yapmak... 

Okunma Sayısı: 2271
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı