"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beş zayıf damar

M. Fahri UTKAN
11 Ağustos 2016, Perşembe
Nur Talebesi, imanından aldığı şevkle hizmet etmek ister. Fakat şeytan ve nefsi ve çevresi bu hizmeti akamete uğratmak için bilerek veya bilmeden faaliyetlerde bulunurlar. Bunun için de kişide bulunan bazı zayıf damarları kullanırlar.

İnsandaki bulunan hizmet düşüncesine karşı “En zayıf damar ve dehşetli mâni, hastalık damarıdır. Kişi hastalığına ehemmiyet verdikçe, hiss-i nefs-i cisim galebe eder; “zarurettir, mecburiyet var” der, ruh ve kalbi susturur, doktoru müstebit bir hâkim gibi yapar ve tavsiyelerine ve gösterdiği ilâçlara itaate mecbur ediyor. Bu ise, fedakârane, ihlâsla hizmete zarar verir.” 1  Yani, kalbindeki imanından ve ruhundaki şevkten gelen hizmet aşkını zaruret bahanesiyle susturmaya çalışır. Doktorun dediklerini yapmaya çalışırken hizmete vakit bulamaz! 

Bu damardan muvaffak olamadıkları takdirde diğer bir zayıf damar olan “korku” cihetinde çalışmaya başlarlar. Korku ciheti de birçok kişide kişinin hizmetlerine sekte vurduğu bir zayıf damardır.

Kişi bu cihette de şeytan ve nefsin aldatmalarına karşı muvaffak olursa bu kez nefis ve çevresi, “derd-i maişet ve tamah” cihetinde uğraşmaya başlarlar. Bu da insandaki zayıf damarlardandır. Zamanımızda en çok uğraştıkları damar budur aslında. Bu zayıf damardan da bazı insanları, dâvâ adamlarını avlıyorlar maalesef. Dünya malına tamah etmeyenler bu zayıf damardan çabuk kurtulurlar.

Bu damardan da bir şey çıkaramadıklarında, insanların genelinde değil, fakat Nur Talebelerinde bir zayıf damar sayılan “manevî makam sahibi olmak ve velâyet mertebelerinde terakki etmek” cihetinde çalışmaya başlıyorlar ki, en tesirlisi de budur bence. Bu zayıf damardan son senelerde bayağı muvaffak oldular ve Risale-i Nurları okuyan onlarca grup oluştu. Bu sanki hizmetlerin gelişmesi gibi gözükmekte, fakat aslında Nur Talebelerinin birlik ve beraberliğini bozmaktadır.

Bu bahsettiğimiz son zayıf damarla birlikte yine Nur Talebelerinde bir zayıf damar sayılan “o nimet-i İlâhiyeyi kendinde bilmektir” ki, bu da son senelerde gizli münafıkların veya ahmak dostların işlettikleri bir damardır. Bu cihetten de maalesef Risale-i Nur hizmeti çok zarar görmüştür. 

Bunlardan korunmak için Üstadın aşağıdaki tavsiyelerine uymak bizi bu tür vartalardan kurtarır ümidindeyim. “Böyle benlik ve enaniyet ve menfaatperestlik ve nefsini kurtarmak hissi galebe çaldığı bir zamanda, elbette sırrı ihlâsa ve hiçbir şeye alet olmamaya bina edilen hizmet-i imaniye ile şahsî makam-ı maneviyeyi aramamak iktiza ediyor. Harekâtında onları istememek ve düşünmemek lâzımdır ki, hakikî ihlâsın sırrı bozulmasın. İşte bunun içindir ki, herkesin aradığı keşifü keramatı ve kemalât-ı ruhiyeyi nur hizmetinin haricinde aramadığımı zayıf damarlarımı tutmaya çalışanlar anladılar. Bu noktada dahi mağlûp oldular. Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve gelecek leyle-i kadri herbir Nurcu hakkında seksen üç sene ibadetle geçmiş bir ömür hükmüne geçmesini hakikat-i Leyle-i Kadri şefaatçi ederek rahmet-i İlâhiyeden niyaz ediyoruz.”2 

Dipnotlar: 1- Emirdağ Lâhikası. 418-420. 2- a.e.g.

 

Okunma Sayısı: 2993
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • vefa umurca

    11.8.2016 10:38:33

    Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı