"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir aile olmak

M. Fahri UTKAN
15 Nisan 2024, Pazartesi
İlginç bir ankete rastladım:

Yaklaşık 200 kişiye “Ölümünüze sadece iki saat kaldığını öğrenseniz ne yapardınız?” diye soru sorulmuş. Her beş kişiden dördü son saatlerini eşiyle, çocuklarıyla veya anne babasıyla geçireceğini belirtmiş. Sadece bu anket bile insan hayatında ailenin ne kadar önemli olduğunu bizlere anlatıyor.

Bizlerin inancına göre insanlığın ilk ailesi Hz. Âdem babamızın Havva validemiz ile kurduğu ailedir. Yine bilindiği gibi bu ilk aile Cennette kurulmuştur. Evlilik, dünya hayatının olabilecek yükünü birlikte taşımak, üzüntü ve sevinçler beraber paylaşmaktır.

Aile hayatlarımızın esası sevgi, karşılıklı güven, sadakat ve anlayışa dayanması gerekir. Din eğitiminin en uygun yerinin aile olduğu açıktır. Çocuğun istidatları bu şekilde bir iman istikametinde gelişir. Kurulan bir ailede eşlerin birbirlerine samimi davranmaları, sevgi duymaları, gönül huzuru ile hayatlarını sürdürmeleri cennete benzer nimetlerdendir.

Üstad Said Nursi, bu konuda şunları söylüyor: “Ve o hane ve aile hayatının hayatı ve saadeti ise; samimî ve ciddî ve vefadarane hürmet ve hakikî ve şefkatli ve fedakârane merhamet ile olabilir.” (Lem’alar, Yirmi Dördüncü Lem’a.)

George Bernard Shaw, “Mutlu bir aile hayatı, dünyada kavuşulmuş Cennetten başka bir şey değildir” demektedir. Huzurlu aile yuvası dünyada adeta Cenneti yaşatır. Huzur olmayan bir aile ise sanki azaptan bir şubedir, çünkü Cennetin olmadığı yer cehennemdir. 

Peki, bir ailenin hayatı nasıl Cennete dönüşür? Ailenin en mühim özelliği mahremiyetidir. Mahremiyetin olmadığı yerde insanın mahiyeti, yaratılış özelliği kalmaz.

Aile insana, aile fertlerine kimliklerini hatırlatan mahremiyet duygusunun kaynağı ve muhafızıdır. Mahremiyetini yitiren aileyi aile yapan temeli yitirir.

Ailenin bu felaketten korunmasının ilacı tövbedir: “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen mutlaka ziyan edenlerden oluruz” (A’râf, 23) diye yalvarmak ve tövbe etmektir.

Tövbeden sonra gereken ise, takvadır: “Ey Âdemoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise bahşettik. Takvâ elbisesi ise daha hayırlıdır.” (A’râf, 26)

Okunma Sayısı: 1216
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı