Risale-i Nur külliyatının birçok yerinde ve ağabeylerin hatıralarında gördüğümüz gibi Risale-i Nur hizmeti ile uğraşanların bizzat kendileri veya etrafındakilerle ilgili birçok olağanüstü haller ve yardımlar yaşanmış, yaşanmakta ve yaşanacaktır da.
Bunlardan birini, Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm)’in, “Muhakkak ki Allah, bu dini fâcir adamla da teyid ve takviye eder.” 1 mübarek sözünü teyid edecek bir olaydan bahsetmek istiyorum.
İzmit’in Risale-i Nur hizmetinin önde gelenlerinden rahmetli Fahrettin Uçkun ve kardeşinin başından geçen bir hadiseyi, Risale-i Nur’un bir kerameti olarak gördüğüm için okuyucularımla paylaşmak istedim.
Kardeşi, hayrettin Uçkun anlatıyor: “Zannedersem 1970’li yılların başlarıydı. İzmit’te ‘Gökseller Pasajı’nda bir hazır giyim dükkânımız var, âdeta bir nur merkezi gibi çalışıyordu. O günlerde bir de camcı dükkânını yeni açmıştık. Ağabeyim, bir nur hizmeti vesilesiyle içeri girip çıkmış, yine de başka bir konuda (tabii yine bir Nur hizmet) aranıyordu. Konfeksiyonda normalde ağabeyim duruyordu. Ben de camcı dükkânındayım. Ekonomik olarak sıkıntılı bir durumdayız.
Bir gün İstanbul taraflarından bir fabrikadan yetkili bir, camcı dükkânına geldi. “Bir binamızda cam takılacak. Camlarımız var, yalnız takmak için eleman gerekiyor. Yapabilir misiniz? Birisine verdik, yapamadılar.” deyip camların takma işçilik ücretini bizim düşündüğümüzden iki misli söyledi. Biz iki türlü sevindik. Hem ağabeyim (Merhum F.Uçkun) İzmit’tin dışında ve gözden ırak olacak hem de ekonomik getirisi olan bir işte vazife alacaktı. Büyük bir şükür vesilesiydi bu bizim için. Bu olay hizmetin bir kerameti olarak bana göründü.
İkinci örneğimiz şu şekilde; Yine o günlerden bir gün hazır giyim dükkânında, bulunduğumuz pasajın sahibi olan ağabeyle beraberiz. Onun başında bir Fotör şapka var. Polisler ağabeyimi ve onlara göre bazı yasak yayınlar aramak için konfeksiyon dükkânına girdiler. Göksellerden olan ağabey, başından fötrünü çıkardı dükkânın bir kenarında duran bazı risalelerin üzerine koydu.
Polisler ne kadar baktılarsa da risaleleri görmediler. Yalnızca vecize yazan birkaç levha gördüler, “Bunlar da yasaktır” diyerek bir tutanakla onları alıp gittiler.
Böylece ‘Fotör şapka, Risaleleri saklamış oldu.’
Fâcir bir adamla olmasa bile bir çeşit fâcirlik alâmeti olan şapkayla Risale hizmetinin bir rüknü kurtulmuş oldu.
Dipnot:
1- Buhari, Cihad: 182, Meğâzî: 38, Kader: 5; Müslim, İmân: 178; İbn-i Mâce, Fiten: 35; Dârimî, Siyer: 73; Müsned, 2:309, 5:45