Belediye başkanlığı seçimleri yapılacak, Meclis’in neden tatile girdiğini anlamak zor. 600 milletvekilinden 26’sı partileri tarafından belediye başkan adayı gösterildi. “Geriye kalan vekiller milletin o kadar derdi varken, neden tatildeler?” sorusunun cevabı yok.

Türk tipi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Meclis’in etkinliği azalsa da milletvekilleri, hiç olmazsa bölgelerinin ve milletin genel sorunlarını dile getiriyorlardı.

Meclis’in tatile girdiği 1 Mart’ı da içine alan hafta deprem haftasıydı. Bir yıl önce Kahramanmaraş merkezli depremde 11 ilimiz etkilendi. Bir yıl içinde neler yapıldı, neler yapılmadı? İhmallerin hesabı sadece müteahhitlere mi yüklenmeliydi? Bunun Meclis’te görüşülmesi gerekmez miydi? Muhalefetin bu konuda getirdiği araştırma önergeleri reddedilse de, görüşmelerde birçok sorun kamuoyunun dikkatine sunuluyordu.

Deprem sadece 11 ilin meselesi mi? Günlerdir Ege bölgesinde irili ufaklı depremler oluyor. Belediye başkanı adayları seçim çalışmalarını yapsın da çözüm makamında olanlar bu işlere baksalar iyi olmaz mı? Bir yıl önce büyük bir yıkımın olduğu illerde bile deprem, mahallî seçimin bir numaralı gündemi dahi olamıyor.

***

İftar ve sahur sofrası

Emeklilerin durumu ortada. Alanlarda seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Çare olması gereken hükûmet, sıkıntıların farkında olduğunu söylemekle yetiniyor.

Bugün Ramazan’ın biri. Milyonlarca emekli 10 bin lira sefalet maaşına mahkûm edilmişken, bu insanların sahur ve iftarda ne yiyeceğini hesap eden yok. Sadece emekliler değil tabii ki… 17 bin liralık asgarî ücretle çalışanlar da aynı durumda. Evine ekmek götürmenin telaşı içinde…

Memurlara yapılan 8 bin liralık seyyanen zam, bütün ekonomik dengeleri bozarken çalışanlar arasındaki adaletsizliği daha da arttırdı. Bunu hükûmet de kabul ediyor ama bir çâre üretemiyor. 2003 yılında işçi emeklisi asgari ücretten yüzde 47 oranında daha fazla maaş alıyordu. 2023 yılında bu oran 0,71 olurken, 2024 yılında 0,61’e düştü. Yani, en düşük işçi emeklisi maaşı asgari ücretten yüzde 39 daha düşük...

***

İsrail’e kesintisiz yardım!

İsrail 7 Ekim’den bu yana Gazze’yi vuruyor. On binlerce insan öldürüldü. Hastaneler, okullar, ibadethaneler hatta mezarlıklar vuruldu. Dünya seyrediyor, bombalarla ölmeyen Gazzeli çocuklar açlıktan ölüyor. Bütün bunlar olurken artık meydanlarda protesto eylemi dahi yapılmıyor. Ticaret son sürat devam ediyor. Her gün Türkiye’den kalkan gemiler, İsrail’e sağlık malzemesi, çelik götürüyor.

***

Görmüyor, duymuyor, gereğini yapmıyor

Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Meclis’in tatile girdiği gün 1 dakikalık konuşmasında bakın milletin hangi sorunlarını dile getirmiş:

“Türkiye’nin dört bir yanında vatandaşlarımızın haklı taleplerinin sesi yankılanıyor, duyuyor musunuz? Kadro bekleyen taşeron işçilerin sesi kulaklarda çınlıyor. Emeklilikte adalet arayışında olanların sesi gittikçe yükseliyor. Kamu işçileri ücret adaleti istiyor, emekliler zam talep ediyor, atanamayan öğretmenler atama bekliyor, uzman çavuşlar özlük haklarının iyileştirilmesi, staj ve çıraklık mağdurları mağduriyetlerinin giderilmesi umuduyla her gün bizlere ulaşıyorlar. Ekonomik çalkantılar içinde vatandaşlarımızın talepleri ve beklentileri büyüyor ancak iktidar bu sesleri duymamakta ısrarlı. İktidar üç maymunu oynamaya devam ediyor: Görmüyor, duymuyor, gereğini yapmıyor. Unutmayalım, toplumun huzuru ve refahı adaletle yoğrulmuş bir düzenle mümkündür.”

İşte bu ve bunun gibi birçok sorun ortada iken Meclis’in bir ay tatile girmesi neyin nesidir?