"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İhtiyarlık ve iftirak

Mehtap Yıldırım Yükselten
27 Eylül 2018, Perşembe 01:58
Yine bir güz mevsimini yaşıyoruz.

Edebiyatımızda şair ve yazarların bu mevsimi çok hüzünlü tasvir ettiğini, ağırlıklı olarak ayrılık ve ölüm temalarını işlediklerini görmekteyiz. 

Meselâ Cahit Sıtkı Tarancı, 35 yaş şiirinde şöyle diyor:

“Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!

Her yıl biraz daha benimsediğim.

Ne dönüp duruyor havada kuşlar?

Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?

Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.”

Hepimiz kimbilir ömrümüzün kaçıncı sonbaharını yaşıyoruz. Bahar mevsimi haşri temsil ettiği gibi, güz mevsimi de kıyameti temsil ediyor. Nitekim bir başka şair de:

“Her bahar bir haşir, her kış kıyamet, 

Her canlı ölümü tadar nihayet, 

Yeşil dallar olur birer iskelet, 

Ağaçlar ayakta ölürmüş gördüm.” diyor.

Nihayetinde, haşri hatırlatan bahar kadar, sonbahar da ölümü hatırlatıyor. İnsan, baharda yer yüzünü süsleyen çiçeklerin solduğunu seyrederken, aynalardan seyrettiği yüzünün de solmakta olduğunu daha iyi anlıyor. Sararıp dalından düşen her bir yaprak, ağarıp başından düşen saç telleri kadar hazin geliyor. Bediüzzaman Hazretleri de İhtiyarlar Risalesi’ni bir güz mevsimi yazmış. “İhtiyarlığa girdiğim zaman, bir gün güz mevsiminde, ikindi vaktinde, yüksek bir dağda dünyaya baktım. Birden gayet rikkatli ve hazin ve bir cihette karanlıklı bir halet bana geldi. Gördüm ki ben ihtiyarlandım, gündüz de ihtiyarlanmış, sene de ihtiyarlanmış, dünya da ihtiyarlanmış. Bu ihtiyarlıklar içinde dünyadan firak ve sevdiklerimden iftirak zamanı yakınlaştığından ihtiyarlık beni ziyade sarstı.” İhtiyarlığı, her şeyin sonunu ve ayrılığı hatırlatan güz mevsimi, Üstadı da etkiliyor. Ancak İlâhi Rahmet imdadına yetişiyor. “Er rahmanü’r rahim” sırrıyla, Allah’ın merhamet ve rahmetini görüyor. Her baharda bu rahmet ve merhamet vagon vagon erzaklarla, hediyelerle gelip ihtiyaç sahiplerini buluyorsa, zaaf ve acziyetin arttığı ihtiyarlıkta da Allah’ın rahmet ve merhametinin çok daha fazla artacağını tefekkür ediyor. Bu rahmet ona kuvvetli bir rica (istek, ümit) ve teselli oluyor. Bu rahmeti bulmanın yolu da, iman ile Rahman’a yapışmak, farzları yerine getirmek ve O’na itaat etmektir. İhtiyarlar Risalesi, her bir rica ile, gençliğini, sağlığını kaybetmiş, kabir kapısına yaklaşmakta olan ihtiyarların gönlüne bir ümit ışığı olarak doğuyor.

Okunma Sayısı: 1669
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı