"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Koronadan sonrası

Mustafa Sait ÖNAL
02 Nisan 2020, Perşembe
Devletler ve insanlar müthiş bir kriz içerisinde çalkalanıyor.

Yıllar içerisinde alınabilecek kararlar krizin tabiatı sebebiyle saatler içerisinde alınıp yine saatler içerisinde uygulanmaya çalışılıyor. Olgunlaşmamış teknolojiler ve yazılımlar tehlikeli olabilecek şekilde kullanıma açılıyor. Bu süreç henüz bitmedi. Alınmış bütün bu kararlar ve bu süreçte alınacak kararlar, yakın bir zamanda bu topraklara da bambaşka bir dünya doğuracak. Bu sebeple seçenekleri değerlendirirken sadece bu musîbeti nasıl bertaraf ederiz sorusuna odaklanmayıp aynı zamanda sonrasında nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizi de kendimize sormalıyız. Biiznillah bu musîbet de sona erecek ancak sonrasında olağan üstü hal esnasında alınan tedbirlerin sosyal hayatımıza bıraktıklarıyla yaşayacağımız bambaşka bir dünyaya uyanmış olacağız.

Salgını durdurabilmek için insanlığın izlenmesi gerektiği dünya gündemine hali hazırda oturdu. Bu gelişmeler yakın zamanda Türkiye gündeminde de yer almaya başladı. Aslında yeni bir şey yok. Çin zaten gelişmiş yöntemlerle, teknoloji ve yapay zekâ ile, halkını başarıyla izliyor. Meselâ bir Çinlinin sokak kameralarına yakalanmadan bir iş yapması mümkün değil. Çin hükümeti yıllardır sosyal kredi sistemini geliştirip vatandaşların güvenilirliğini ve sosyal davranışlarını takip edip, kontrol ediyor. Zannediyorum ki dünya üzerindeki bütün despot liderlerin en büyük hayali bu olsa gerek. Bundan 50 yıl önce, KGB bütün Sovyet vatandaşlarını sürekli olarak takip edemedi, etseydi dahi bu verileri etkili bir şekilde işlemesi de mümkün değildi. Kızıl Kâbus olarak bilinen Sovyetler Birliği’nin İstihbarat ve Gizli Servisi KGB, ajanlarına ve analistlerine güveniyordu. Elbette bütün vatandaşların başına bir ajan yerleştirmek mümkün değildi. Ancak şu anda devletler sayısız sensörlere ve güçlü algoritmalara dayanarak her bir vatandaşı takip edip bu verileri saniyeleri içerisinde işlemesi mümkün. KGB’nin 240 milyon Sovyet vatandaşı için güçlü altyapısına rağmen yapamadığını bugün Çin, 1.3 milyar vatandaşı için saniyeler içerisinde yapıyor.

Şu anda dünya gündeminde Batı ülkeleri de virüsle savaşmak için benzer tedbirleri göz önünde bulunduruyorlar. Mevcut durumda ne devletlerin altyapısı buna müsait ne de vatandaşların zihniyeti buna hazır. Ancak bunlar normal zamanlar değil… Kriz sebebiyle yıllar gereken değişimler zaten bir kaç saatte uygulandı. Çin herkesin karantinaya uyup uymadığını bütün binaları izlemek suretiyle kontrol ediyor. Dronlar insanlara maskelerini giymesi gerektiğini hatırlatıyor. 

Telefonlardaki uygulama kişilerin sağlık durumunu puanlıyor ve bir barkod ile bu bilgileri paylaşıyor. George Orwell, 1984 romanında ancak bu kadar isabetli tutturabilirdi: Büyük biraderin gözü üstünde! Ülkemizin altyapısı buna müsait değil ancak medyaya girdiği itibarıyla geliştirilmesi mümkün bir uygulama ile devlet tarafından vatandaşın denetlenmesi mümkün. Güney Kore’nin şu anda yaptığı gibi kredi/debit kart kullanımıyla vatandaşların ziyaret ettiği yerler de harita üzerinde çizilebilir. İşin aslı problem burada teknolojinin yetersiz olması değil. 

Buradaki problem: Bu gelişmeleri düşünmeden uygulayıp yarın yeni bir dünya düzenine mi uyanacağız, yoksa ciddî bir şekilde tartışıp bu cilâlanmış fikrin önüne mi geçeceğiz? Burada alınması gereken önemli bir karar var. Eğer bu teknolojinin devletin kullanmasına müsaade edersek muhtemelen salgına karşı ciddî bir zafer elde edebiliriz. Sadece bu salgına değil, gelecekte bizi krize sokacak facialara da güçlü bir tedbir alınmış olunabilir. 

Öte yandan, buna karşı durmak salgının daha uzun sürmesine sebebiyet vermekle, alternatif bulunmadığı sürece de gelecekte daha ciddî faciaların önünün açılması anlamına geliyor.

Okunma Sayısı: 2560
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdurrahman AYDIN

    2.4.2020 12:28:59

    Başa gelenleri yazmak da iyidir ama asıl marifet, başa gelecekleri görüp yazabilmektir. Yazarı tebrik ediyorum. 👍 Yalnız şurada takıldık: Önce diyosunuz ki: "(Vatandaşı yakından izleyip kontrol etmek) dünya üzerindeki bütün despot liderlerin en büyük hayali" Sonra da diyorsunuz ki: "Burada alınması gereken ciddi bir karar var" Neymiş o karar: Çin gibi izleme sistemine geçilmeli. Vatandaş izlenmeli. Yoksa salgın uzar. Faciaları önlemek zorlaşır demeye getiriyorsunuz. Peki, virüs korkusuyla cumaları, sohbetleri feda ettik. Yeni virüs saldırıları olabilir diye şimdi de özgürlüğümüzü ve mahremiyetlerimizi mi feda etmeliyiz? Yoksa "MÜTEKABİLİYET" ve "DENGE" gereği bir devletin vatandaşını böylesine yakından izleyip kontrol etmesine izin verebilmek için, devletin kendisinin de vatandaş tarafından yakından izlenebiliyor ve kontrol edilebiliyor olmasını şart mı koşmalıyız?

  • Ömer Yavuz

    2.4.2020 02:02:20

    Çok kıymetli bir yazı. Geleceğe dair erken bir teşhis. Büyük biraderin gözü üzerinde. Ya da Büyük Deccalin tek gözü üzerinde mı demeliydim? Lütfen bu konuyu deccal yönüyle araştırmaya, bağlantılar kurmaya ve yazmaya devam edin

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı