Yıldızlarla perçinlenmiş gökler
Bulutlara sarılı mehtabı bekler
Güneş ve ay zaman çeviren teker
Göç başladı vuslat akşamlarına
Ömür sermayemi bitirdi zaman
Viranem tutuştu, yükseldi duman
Kabirde ilk ahret suali iman
Göç başladı vuslat akşamlarına
Badi hava geçti, fani hevesler
Emri Haktan gelen haber bu sesler
Can yatar gafil, kesildi nefesler
Göç başladı vuslat akşamlarına
Ufuklardan gün indi, akşam oldu
Gökyüzü karardı, yıldızlar soldu
Rüya ötesi giden yol bu yoldu
Göç başladı vuslat akşamlarına
Ömür şimşek gibi gitti zevale
Mizan boş! Kalmadı rızık, nevale
Günah manzaram yansıdı tuvale
Göç başladı vuslat akşamlarına
Kıyamet mi koptu gökte gürültü?
Mahşer mi bu, sur mu üfürüldü?
Bildim vade doldu, defter dürüldü!
Göç başladı vuslat akşamlarına
Firkat âlemleri tenevvür oldu
Zerratı kalbim cezbeyle şevk doldu
Âşık-ı aciz maşukunu buldu
Göç başladı vuslat akşamlarına
Kader-i İlahi çizmiş yol, ince
Akan sular durur haber gelince
Davete icabet gerekir bence
Göç başladı vuslat akşamlarına
Gönül ferman dinlemez, beter azdı
Ecel gizli gelip kabrimi kazdı
Işıklar söndü, sahnede “son” yazdı
Göç başladı vuslat akşamlarına
Ecel gelmiş! Uyan Muzaffer uyan
Nura bak, hikmeti gör, Hakka dayan
Her şey bitti, ölüm göründü ayan
Göç başladı vuslat akşamlarına