"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaşlılık ve hazan

Muzaffer KARAHİSAR
01 Kasım 2016, Salı
Bu hayatın bir parçası, ömür denen kader yazgısının son çeyreğinin tüketildiği bir yerdeyim.

Geleceğe ait dünyalık meşgalelerin umutların, hayallerin bittiği yer. Eleği elemiş, duvara asmış, yolun sonuna yaklaşmış olanların mekânı burası. Ahir ömür, ikindi vakti, güz mevsimini hatırlatan ihtiyarlık, hastalık, güçsüzlük velhasıl ahirete en yakın yerlerdeyiz.

Eylül’de sararan yapraklar, Ekim’de toprakla buluşur. Baharda yukarıya çıkanlar, çiçek açanlar, sümbül verenler, tomurcuklanır meyveye durur. Sonbaharda çiçekler solar, yapraklar sararır gazel olur, aşağı inerler. Ayrılıklar başlar peş peşe, kafile kafile… Her bir dane, bir çekirdek, bir tohum fırtınalarla yağmurların döküldüğü toprağın soğuk yüzüne yönelir, kalp atışı ritminde ölümü hissedercesine.

Ufukların derinliğinde, göklerin maviliğinde, güneşin kızıllığında her tarafta dalga dalga hazan var, kalbim gibi. Bağ bozumu zamanı, bahçelerde kurumuş kökenler, sebze kışırları, mısır kapçıkları, ayçiçeği sapları duvar dışlarına öbek öbek atılmış. Tabiatta, insanda iki damla gözyaşıyla bir devrin kapanmaya yüz tuttuğu hüzün mevsimi…

Bu zamanda her şey bana kendimi hatırlatıyor. Kemale ermiş yaşımda gücüm, kudretim, iradem, melekelerim iyice zayıfladı. Takatim iyice kesildi, bedenimi taşımakta zorlanıyor. Dağınık, beyaz saçlarım, mecalsiz bakışlarım, sararmış yüzümde yılları anlatan çizgiler… Telaffuz etmekte zorlandığım kelimeler duygularımı ifade edemiyor. Gençlik uykusunda kaldı her şeyim. Bütün zenginlikler, varlıklar ve güzellikler bir hayalmiş. Elvedalar olsun geçen yıllara, umutlara, arzulara, hayallere, pembe rüyalara…

Güz mevsimi beni iyi anlıyor ve anlatıyor. Güz mevsimini kendime benzetiyorum. Yapraklarını dökmüş, ihtişamını kaybetmiş, gölgesiz asırlık bir çınar gibi hissediyorum kendimi. Sonbaharın kış yolculuğuna hazırlandığı gibi hissediyorum kendimi. Bütün duygularım, hislerim, latifelerim gizemli, mukadder bir yolculuğu haber veriyor bana. İkindi vaktindeyim. Epey zamandır adamakıllı doya doya, seve seve sonbaharı seyrediyorum, gönül penceremden. 

Gökte dolaşan gri bulutlar, uçuşan kuşlar, esen rüzgârlar, hışırdayan yapraklar, yağmur sonrası gökkuşağı, toprak kokusu ve telaşla gölgelerin peşinde koşuşturan avare insanlar… Ayrılıkların, göçlerin, yolculukların, elveda habercisi gibi gelen kışı hatırlatıyor. 

Bütün bu değişimler, dönüşümler, zamanın kalbine vurulan renkler, geleceğe uzanan güzelliklerin müjdesi olmasaydı; bulunduğum kesif hüznün, ümitsiz çıkışın fasit döngüsü içinde çaresizce boğulur giderdim, kim bilir?  

Her ayrılık, iftirak ve ölüm yeni bir dünyanın, var olmanın güzelliklerini, kavuşmanın sırlarını ve ebediyetin müjdelerini içinde saklamasaydı ne olurdu halim? Yaşlılıkta hastalıklı beden yükünü kim çekerdi, nasıl katlanırdım? Çok ağır olurdu bu hayat!.. Allaha şükürler olsun ki, İslam güneşiyle ve iman mücevheriyle ruhum ve kalbim müsterih oluyor.

Şimdi tekrar son baharı seyrediyorum penceremden. Tam bana benziyor. Güzelliklerin renk değiştirdiği, sanatların şekilden şekle girdiği sonsuz zenginlikler manzarası. Hikmetle, rahmetle, ölçüyle her şey kendine emredileni yapıyor. Müjdeler olsun! İsraf, abes, adem, hiçlik yok. Lüzumsuz tebdilat, manasız tahvilat, gayesiz icraat yok… 

Hayata bu noktadan, düşünerek, anlayarak, ibret alarak Allah’a ve ahiret gününe inanarak, idrak ederek tevekkül ve teslimiyetle bakmayı öğütlüyorum kendime. Madem Allah baki, ebediyet var; değil güz mevsimi fırtınaları, hazan kasırgaları, ihtiyarlıkta gönül kışları bile hoştur, güzeldir, tatlıdır, sürurludur…

Okunma Sayısı: 1628
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı