"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir eğitim vasıtası “Bayram”

Naci TEPİR
29 Haziran 2017, Perşembe
YANLIŞTA ISRAR ARTIK YETER -97-

Malûm olduğu gibi “Bayram” kelimesi, hususiyle İslâmî bir terim olup, sevinç, neş’e, şenlik ve dinlenme manalarına gelmektedir. Başta ana-baba ve yakın akrabalar olmak üzere, Müslümanların neş’e içerisinde birbirleriyle görüşmesi, hal-hatır edip, alâkadar olması, hayır-hasenatta bulunması, bayramların karakteristik hususiyetleridir.

Yediden yetmişe bütün Müslümanlar, hiçbir zorlama ve baskı olmadan bir ibadet havası içerisinde samimî bir şekilde bu hissiyatı yaşarlar!

Bayramlar aynı zamanda Müslümanların Cenâb-ı Allah’a (cc) karşı şükranda bulunmalarının ifadesidir. Meselâ Ramazan Bayramı, bir ay boyunca eda edilen oruç ibadetine karşı şükür manasında küllî bir iftardır. Aslında Ramazan Bayramı’nın ismi, iftar manasına gelen Fıtır Bayramı’dır. Aynı şekilde Allah’a yakınlaşmak manasına gelen Kurban Bayramı da yine Müslümanların sevinç, neş’e ve şenlik içerisinde bulunduğu bir şükür ibadetidir. Yoksa, bilhassa Dîni değerleri yozlaştırmayı gaye edinen Menhus Ruh’un ve Din düşmanlarının adlandırdığı gibi Ramazan Bayramı, “Şeker Bayramı”, Kurban Bayramı da “Et Bayramı” değil (!)

EĞİTİM AÇISINDAN BAYRAM:

Bilindiği gibi, insanı sadece madde olarak düşünen, yalnız maddî yapısıyla ilgilenen, Materyalist Felsefeye dayanan bir eğitim, gerçek ve tam bir eğitim olamaz. Çünkü insanın asıl yapısını ruh, akıl, sevme, acıma, düşünme, hayal ve sair bir çok çeşitli hissiyat ve kabiliyetin bulunduğu manevî yapı teşkil eder. Asıl ve gerçek eğitim, insanın maddî ve manevî her iki yapısını ihmal etmeyen eğitimdir. Bunun yeri de sadece okul değildir. Hayatın her kademesi bir eğitim alanıdır. Materyal (eğitim malzemesi) ne kadar çok ve çeşitli ise, eğitim de o kadar kaliteli olacaktır!

İşte, îman ve ibadetin tezahürlerinden biri olan Bayram, gerçek mânâda bir eğitim malzemesidir. İnsanı hem maddî, hem mânevî, hem de içtimaî (toplum) yönleriyle eğitir.

Meselâ, İnsan çoğu zaman, bilhassa iç dünyasında kendini yalnız hisseder. Hele de çeşitli teknik cihazların geliştiği günümüz dünyasında bu yalnızlık daha da artmaktadır! Öyle ki, günümüzde bir çok insan kendini aile yuvasında bile git gide yalnız hissetmektedir! Kötü eğitici vasıtalar (medya ve internet ortamında menfi haberleşme, menfi neşriyat gibi) böyle bir ortam hazırlamaktadır. Bunun neticesinde aile ve toplumdaki bağlar zayıflamaktadır! Dolayısıyla bir çok aile ocağı yıkılmakta ve cemiyette (toplumda) başta anarşi ve terör olmak üzere had safhada bunalımlar, travmalar yaşanmaktadır!

Bayramlar, bilhassa İslâm dünyasında, insanı büyük ölçüde içe kapanıklıktan, gariplikten kurtarır. Ona yalnız olmadığını ihsas ettirir. Ailede ve cemiyette herkes onunla, o herkesle alâkadar olur. Derdini paylaşmak fırsatı bulur. Yardımlaşma ve dayanışma duygusu gelişir. Ailede ve cemiyette insanlar arasında yakınlaşma olur ve aradaki bağlar kuvvetlenir.

Bayramların getirdiği bu hava, az çok bütün dünyada hissedilir. Kısmen de olsa, beynelmilel (milletler arası) yakınlaşmaya katkı sağlar ve sulha yardımcı olur.

RESMÎ TÖRENLER BAYRAM OLUR MU?

23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim gibi, belli günlerde kutlamalarla ilgili yapılan resmî törenleri ayrı bir kategoride düşünmek gerekir. Zira “Bayram” kavramıyla uyuşmuyor!

Bir defa halkın bir çoğu bu belirli günlerde neden tören yapıldığını bilmediği için umursamıyor. Bilenler de, okullarda –bilhassa İnkılâp Tarihi Derslerinde resmî ideolojinin dayatmasıyla– yanlış ve eksik bilgilendirildiği için benimseyemiyor! Diğer resmî merasimler de aşağı yukarı bunun gibi. Bu gerçekler ne kadar örtbas edilse de, zorla, baskıyla değiştirilemez!

Hakikî bayramları halk, dîni bir vecibe olarak bilmekte ve ibadet havası içerisinde yaşamaktadır. Ayrıca, bir iksir gibi bütün fertleri manevî atmosferine çeker! Aynı zamanda yediden yetmişe kadar bütün Müslümanları muhtevasına alır!

Resmî törenler ise, sadece Ülkeyle sınırlı olup, ilk etapta resmî statüdeki zevatı ilgilendirmekte ve İdare eliyle yürütülmektedir. Onun içindir ki, Resmî Törenlere bayram yerine sadece “Millî Anma Günleri” denmesi daha isabetli olacaktır!.

Okunma Sayısı: 1465
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı