"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gerçek eğitimci ve gerçek başöğretmen

Naci TEPİR
20 Aralık 2018, Perşembe 00:57
Bediüzzaman Said Nursî (ra), çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve ihtiyarlık çağlarına ait hayatının bütün kareleri ibret levhalarıyla dolu, bilhassa eğitimde örnek teşkil eden bir nadire-i hilkattır! Sahip olduğu kuvvetli imanı ve yüksek ahlâkıyla çağımızda yaşamış bir Asr-ı Saadet Müslüman’ıdır.

O aynı zamanda;

* Medreselerde ve ilim muhitlerinde büyük bir âlim;

* İçtimaî hayatta bütün insanlığı aydınlığa çıkaracak, isabetli yön verici ve dikkat çekici bir rehber;

* Sözlerindeki tesir kuvveti oldukça yüksek olup, bir konuşmasıyla, hitap ettiği toplulukları teskin edip şiddet hadiselerini önleyen, İsyan eden askerî birlikleri itaate getiren mümtaz bir hatip;

* Harp meydanlarında düşmana bile insanlık dersi veren ve örnek teşkil edecek kahraman bir komutan;

* Bir an bile boş durmadan bütün zamanını, bütün insanlığa şamil hizmet için faaliyetlerle geçiren gayretli bir insan;

* Daima düşünen, ufku geniş büyük bir mütefekkir ve tarihî vesikalarla sabit bir çok meziyetlere sahip numune-i imtisal (örnek alınacak) bir şahsiyettir! 

O, bütün bu hususiyetleriyle beraber tek bir şahıs değil, aynı zamanda bir şahs-ı mânevî idi! Mazhar olduğu vehbî ilmi sayesinde tek başına bir ilim heyeti gibiydi. Yine kendi tesbitiyle ifade buyurduğu “Bir adamın kıymeti, himmeti nisbetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir.” hükmünce, kendisi tek başına küçük bir millet gibiydi! Bütün bu hususiyetleriyle zamanımızın en büyük âlimi ve müceddidi olduğunu ispatlıyordu!

Onun eğitim anlayışı, bütün Peygamberlere (as) ve Resulullah Efendimize (asm) vahyedilen, insanın yetişmesinde ve kemale ermesinde esas olan irşad (akıl, fikir ve insanın bütün maddî - mânevî duygularını aydınlatmak) metodudur. 

Zirâ, insan yalnız etten ve kemikten ibaret sadece maddî yapısıyla bir varlık değildir. Aynı zamanda, ruh, akıl, vicdan, maddî ve mânevî duyguları vs. çok zengin bir yapısı vardır! 

Onun için gerçek mânâda yapılacak en tesirli eğitim şekli “İrşâd”dır. Bunun da en büyük ve en canlı misali, 14 asır devam eden ve her asırda yüz milyonlarca insanı irşâd edip, hakikî insanlık derecesine yükselten Hz. Peygamber Efendimizdir (asm). Onun getirdiği hidayet nuru’nun sonsuz tesirini asrımızın en büyük âlimi ve müceddidi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri (ra) şu çarpıcı ifadeleriyle beyan etmektedir:

“İşte bak; nasıl berk-i hâtif (göz alıcı şimşek) gibi, O’nun (asm) nuru şarktan garbı (doğudan batıyı) tuttu. Ve nısf-ı arz (yeryüzünün yarısı) ve hums-u beşer (insanların beşte biri) O’nun (asm) hediye-i hidayetini kabul edip hırz-ı can etti (bağrına bastı) (...) 

“İşte, bak; şu cezîre-i vâsiada (Geniş Arap Yarımadası’nda) vahşî ve âdetlerine mutaassıp (körü körüne şiddetle bağlı) ve inatçı muhtelif akvamı (çeşitli kavimleri), ne çabuk âdat ve ahlâk-ı seyyie-i vahşiyanelerini (vahşi olan kötü ahlâklarını) def’aten (birden) kal’ ve ref ederek (kökünden keserek) bütün ahlâk-ı hasene (güzel âhlâk) ile teçhiz edip, bütün âleme muallim ve medenî ümeme (diğer medeni ümmetlere) üstad eyledi. Bak değil zâhirî bir tasallut, belki akılları, ruhları, kalpleri, nefisleri feth ve teshîr ediyor. Mahbubu kulûb (kalplerin sevgilisi), muallimi ukûl (akılların muallimi), mürebbi-i nüfus (nefislerin terbiyecisi), sultan-ı ervâh (ruhların sultanı) oldu! (….) 

“Bak, bu zat, büyük ve çok âdetleri, hem inadçı mutaassıp büyük kavimlerden zâhiri küçük bir kuvvetle, küçük bir himmetle, az bir zamanda ref’ edip (kaldırıp), yerlerine öyle secâyâyi âliyeyi (yüksek âhlâkı) -ki, dem ve damarlarına karışmış derecede sabit olarak– vaz’ ve tesbit eyliyor (yerleştiriyor). 

Bunun gibi daha pek hârika icraatı yapıyor. İşte, şu Asr-ı Saadeti görmeyenlere Cezîretü’l Arabı gözlerine sokuyoruz! Haydi yüzer feylesofları alsınlar, oraya gitsinler, yüz sene çalışsınlar. O zâtın (asm), o zamana nisbeten  bir senede yaptığının yüzde birisini, acaba yapabilirler mi?”1

İşte bu anlayışla eğitimi izah eden Bediüzzaman Hazretleri, telif ettiği altı bin sayfalık eşsiz Kur’ân tefsiri, bütün insanlığın alâkasını öyle çekmiş ki, 70’e yakın dünya diline tercüme edilmiştir! 

Bu alâkanın diğer bir göstergesi de şu ki; bugün yüz milyonlarca insan, Risale-i Nur tefsirinden, dolayısıyla Bediüzzaman Said Nursî’den eğitim ve feyiz almaktadır!

NOT: 22 Aralık 2018 Cumartesi saat 11.00’da, Yeni Asya Vakfı’nda Prof. Dr. Ömer Önbaş, “İki Bakış Bir Görme’nin Uhuvvetteki Sırrı” konusunda slayt görüntülü bir seminer verecektir.

Okunma Sayısı: 1093
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı