"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Millî Eğitim Bakanı’na açık mektup

Naci TEPİR
31 Ocak 2019, Perşembe 00:21
Sayın bakan;

Malûm olduğu gibi, şahısların vazife icabı taşıdığı mesuliyet ve salâhiyet bir imtihan vesilesidir. Bunun da maddî ve mânevî olmak üzere iki yönü vardır. Maddî yönü geçicidir, devam etmez. Zira, mahkeme kadıya mülk değildir. Ama mânevî mesuliyetin –hele de milyonlarca insan topluluğunun geçmiş ve geleceğini ilgilendiren mesuliyetin- hesabı çok ağırdır!  Bu imtihan vesilesiyle salâhiyetli mesul kimse, Ebedî Saadetini hem kazanabilir, hem de -Allah (cc) korusun– kaybedebilir! Büyük hesap gününde, her insanın mesuliyetlerini haiz, bütün hâl ve hareketlerinden, inceden inceye hesaba çekileceği hiçbir zaman unutulmamalıdır! 

Hali hazırda mesuliyetini havi olduğunuz ve milyonlarca vatandaşımızın geçmiş ve geleceğini ilgilendiren “Memleketimizin Eğitim Meselesi”, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi, maalesef içler acısı!  Günübirlik yapılan tanzimatlar, iyileştirme çabaları ise sadra şifa olamamaktadır. Bunun da yegâne sebebi, baştan beri medeniyet, ilericilik ve laiklik yaftasıyla, yapıla gelen yanlış tatbikatlardır. Bu ise devlet siyaseti olarak, yani devletin eliyle dayatılarak tatbik edilmiştir. Milletimizin sinesinde çok büyük tahribat yapan bu yanlışlara verilecek misaller o kadar çok ki, bir kitaba ancak sığar. Bu yanlışlara en çarpıcı misal olarak “Militarizm”, ile “Karma Eğitim”i verebiliriz. Biri akılları, diğeri ahlâkı tevkif etmektedir. Korku, sindirme ve ilkokul seviyesine kadar inen zararlı alışkanlıkların yaygınlaştığı ürpertici bir manzarayla karşı karşıyayız! Bunun da neticesi, yiyip-içmesinden ve zevklerinden başka bir şey düşünmeyen anarşist veya robot tipi vatandaşların yetişmesidir! Bu eğitim sisteminden, başka ne bekleyebiliriz?!

“Militarist Manzara:

Her sabah talebelerin asker nizamında sıraya girip, Andımız” isimli o hoyrat parçanın okunması. Ayrıca, okullarda mecburî olarak Atatürk büstünün bulundurulması. Okulların bütün kısımlarındaki Atatürk resim ve köşelerinin yanı sıra, okul binalarına boydan boya Atatürk posteri asılması. Hattâ, bütün ders kitaplarındaki eğitim ve öğretimin ruhuna aykırı (Atatürk resmi, Gençliğe Hitabe gibi) görüntüler. Dünyanın hiçbir yerinde, bilhassa kalkınmış ülkelerde bir benzeri olmayan görüntülerdir. İnsan zihnini dar bir kalıba koyan, serbest ve hür düşünceyi engelleyen, dolayısıyla kabiliyetleri körelten bu tatbikat, ülke için çok vahim bir durumdur!

Karma Eğitim”e gelince:

Dünyanın çeşitli ülkelerinde ve bilhassa kalkınmış ülkelerde uzmanlarca “Karma Eğitim”in başta ahlâk olarak bir çok tahripkâr zararları, ilmi yönden  ispatlanmıştır. Ahlâk ve namus duygusunu kitle olarak tahrip eden bu durum, zaman zaman yazı, konferans ve seminerle dile getirilmektedir. Ama ne yazık ki, ahlâkın sembolü olan ve köklü bir tarihe, yüksek bir medeniyete sahip ve bin sene İslâm’ın bayraktarlığını yapmış olan bu milletin nesline, ‘Karma Eğitim Sistemi’nin’ devlet dayatmasıyla tatbik edilmesi çok üzücü ve düşündürücüdür!  

TEK ÇARE BEDİÜZZAMAN’I DİNLEMEK 

Bu hususta zamanımızın en büyük âlimi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin (ra), 1940’larda Adalet Bakanı ve Risale-i Nur’la alâkadar olan mahkemelerin hâkimlerine hitaben yazdığı şu mühim tesbiti günümüze de ışık tutmaktadır:

“…. Evet, hürriyetçilerin¹ ahlâk-ı içtimâiye’de (toplum ahlâkında) ve Din’de ve Seciye-i Milliye’de (Dîn ve Milli ahlâkta) bir derece lâubâlilik (gevşeklik) göstermeleriyle, yirmi-otuz sene sonra dince, ahlâkça, namusça şimdiki vaziyeti gösterdiği cihetinden, şimdiki vaziyette de, elli sene sonra bu dindar, nâmuskâr, kahraman seciyeli milletin nesl-i âtisi, (gelecek nesli) seciye-i dîniye ve ahlâk-ı içtimaiye cihetinde, ne şekle girecek elbette anlıyorsunuz …. 

Evet, eski terbiye-i İslâmiye’yi alanların yüzde ellisi meydanda varken ve an’anat-ı milliye ve İslâmiye’ye (İslâmî ve Millî örfe) karşı yüzde elli lâkaydlık (ilgisizlik) gösterildiği halde, elli sene sonra, yüzde doksan nefs-i emmareye tabi olup (nefsin gayrimeşrû arzularının peşinden gidip) millet ve vatanı anarşiliğe sevk etmek ihtimalinin düşünülmesi ve o belâya karşı bir çare taharrisi (araştırılması)…. ² 

Sayın Bakan; 

Daha önce, Sayın Ömer Dinçer Bey zamanında “Karma Eğitim”e son vermek için çalışma başlatılmıştı. Arzumuz, ülkeyi bu rezaletten kurtarmak için çalışmaları inkıtaa uğratmadan devam ettirmektir! Unutulmamalı ki, eğitimin en başta biricik gayesi, iyi elaman yetiştirmek değil, iyi ahlâklı insan yetiştirmektir! Büyük veballerden kurtulmak ve hayırlı hizmetlere vesile olmak için fırsat elinizdedir. Bu fırsatı kaçırmayınız! 

Yapacağınız bütün hayırlı çalışmalarınızda muvaffak olmanız dileğiyle..

Dipnotlar:

1- 2. Meşrûtiyet Devri’ndeki İttihat ve Terakki Hükümeti tarafından (1908-1918).

2- Said Nursî, Emirdağ Lâhikası, s. 20-21. 

Okunma Sayısı: 3023
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • haydar karakuş

    31.1.2019 15:02:51

    tebrik ederiz. doğrudan muhataba hitabı önemsiyoruz. Posta yolu ilede iletilse güzel olur. Her hususta, müspet hareket adına mektuplar yazılmaya devam edilmeli.

  • Ömer yetim

    31.1.2019 13:34:40

    Mektuptaki düşüncelere katılıyorum. Karma eğitime mutlaka son verilmelidir. Ayrıca eğitim Kemalist ideolojiden arındırılmalıdır

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı