* Hicret, ilk yılı dolmadan can ve mal güvenliğini sağlama olayıdır.
* Hicret, İslam dininin önemi, Müslüman için imanın güç kaynağıdır.
* Hicret, İslâmda, siyasî açıdan büyük bir değişim ve Müslüman için bir imkândır.
* Hicret, korku ülkesinden (dârülhavf) emniyet ülkesine (dârülemn) vasıl oluştur.
* Hicret, Hak yolunda korkulacak bir hareket değil, daha güçlü bir gidiş ve geri dönüştür.
* Hicret, İslâm’ı tebliğinin Mekke ve Tâif’te sert tepkilerine karşı Medine’ye yöneliştir.
HİCRETİN NETİCELERİ
* Hicret, Hudeybiye Antlaşmasıyla daha önce müslüman varlığını reddeden Kureyş’in İslâm devletinin mevcudiyetini kabullenmek mecburiyetinde kaldığı acizliktir.
* Hicret, Hz. Muhammed tarafından 53 maddelik bir anayasa yazılması ve Medine’deki Müslüman kesimin hakları garanti altına alınmasıdır.
*Hicret, Hz. Peygamber, İslâm’ın cihanşümul boyutta tebliği ve Müslümanların barış ve güven içinde yaşamaları, siyasî hâkimiyetin hayatî önemi, Medine üzerinde şahsî otoritesinin kabulüdür.
Hicret, İslâmî devlet otoritesine duyulan ilginin artması ve sağlanmasıdır.
* Hicret, Mekke ve Medine halkları arasında kardeşlik tesisidir.
* Hicret, Hz. Peygamber’in “ensarla muhacirleri” bir araya getirerek kardeş tayin etmesi, 186 ailenin kardeş ilân edilerek kan bağından öte bir bağlılıkla birbirlerine bağlanmasıdır.
* Hicret, Hz. Peygamber’in sadece bir mekân değişikliği değil, İslâm tarihinde yeni bir dönemidir.
* Hicret, insanlara hür iradeleriyle dinlerini seçme imkânı sağlama olaydır.
* Hicret, İslâm’ın daveti, teşrî faaliyeti ve siyaseti açısından bir dönüm noktasıdır.
* Hicret, kabileler ve aşiretlerle yapılan görüşmelerle gerçekleşen toplu ihtidâların hidayet hikâyesidir.
* Hicret, Medine Yahudilerinin son peygamberin risaletini haber vermelerinin delilidir.
* Hicret, Mekkeli müşrik putperest kesimin baskılarından Medine’ye vuslattır.
* Hicret, muhacirlerle ensar arasında tam bir kaynaşma ve dayanışma kardeşliğinin gerçeğidir.
* Hicret, Müslümanlar için yepyeni bir yurt edinme olayıdır.
* Hicret, Müslümanların büyük çoğunluğunun Medine’ye yerleşmesi ve İslâmiyet’in orada güçlenmeye başlamasının Mekke müşriklerine korku salması hadisesidir.
* Hicret, Müslümanların İslâmî hüküm ve vecîbelerin rahatlıkla yerine getirilebildiği bir ortamda güvenlik içinde yaşamalarının hayata tatbikatıdır.
* Hicret, netice olarak, Resûl-i Ekrem, Mekke’nin fethinden sonra, ensara karşı vefa duygusuyla Medine’yi bırakmamış ve vefatıyla Mescid-i Nebevî’deki hücre-i saâdetine defnedilme gerçeğidir.
* Hicret, dört kapıyı açmak, kırk makamdan geçmek, can ve tenden vazgeçerek, bilmek, bulmak ve olmaktır.
* Hicret, nehrin denize koşması gibi, vuslatla gerçek sevgiliye varmak, gayeye ulaşmak için nefisten akla, akıldan gönüle, gönülden aşk alemine seyahat etmek, bu yoldaki her türlü zorluk ve meşakkate “hoştur bana senden gelen” diyerek katlanabilmektir.
* Hicret, Yahudileri de içine alacak şekilde devletin ilk anayasasının belirlenmesini ve civardaki kabilelerle ile Medine Antlaşmasının imza altına alınma belgesidir.