"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm âleminin gerçek bayramı yaşaması temennisiyle

Nejat EREN
17 Temmuz 2015, Cuma
İslâmiyetin kâinata ve insanlığa getirdiği rahmet, muhabbet, sevgi, barış, huzur ve coşkunun birisini daha idrak ediyoruz, sonsuz şükürler olsun Rabbimize.

Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor; rahmet, huzur ve selâmet getirmesini Rabbimde niyaz ediyorum. İki milyara yakın İslâm âleminin gerçek “bayramı” yaşayacağı günleri görme temennilerimi beyan ediyorum. Şu anda İslâm coğrafyasında hikmetini bilemediğimiz acı tabloların, ciğeri paralayan hallerin Cenâb-ı Hakkın rahmetiyle en kısa zamanda sona ermesi için ümitliyiz ve duâlara devam edelim. 

Hikmet dünyasındaki; fitnenin, gaddar zalim, komiteci düşmanların hile ve planlarının, İblisin boş durmayan avanesinin tuzaklarının son bulmasını niyaz ediyoruz. Şer değirmenine su taşıyan bu menfî güçlere karşı büyük imtihanımızın son bulması için yalvarıp yakarıyoruz. En başta ihlâs olmak üzere; tesanüd, sabır, tahammül, istikamet, fedakârlık, uhuvvet ve eksik etmeyeceğimiz duâlarla kudsî hizmetlerimize ara vermeden devam ederek, Rahmet-i İlâhiyenin celbine vesile olmayı ümit ediyoruz. Avrupa zalim zındıklarının, Asya münafıklarının bitmeyen oyun ve planlarına karşı Rabbimize sığınıp İslâmı yaşamaktan başka çaremiz yoktur.  

Başta İslâm âlemi olmak üzere bütün insanlığı kuşatan dinî bayramlar bu noktalarda Cenâb-ı Hakkın bizlere çok büyük bir rahmeti ve bereketi olarak imdada yetişip, nefes aldırıyor. Bu kavurucu yaz mevsiminde gelen Şehr-i Ramazan ve ahirindeki Leyle-i Kadir ve nihayetindeki Bayram-ı Şerif yine imdada yetişti. Bu mübarek anların Müslümanların akıl, ruh, kalp ve hislerinde yeni ufuklar ve kapılar açmasını diliyoruz. Kâinatı velveleye getirecek duâlar ve niyazların artarak devam edip rahmet bulutlarının gönül diyarlarımızı sarmasını niyaz ediyoruz. 

Kâinatın Efendisinin (asm) örnek kulluğu ve abdiyetiyle; inananların kalplerinin birleşmesinin zirve noktası olan bir mübarek bayrama daha kavuşma nimetini ve sürurunu doya doya yaşayalım inşaallah. Bu atmosferi İslâmın önemli şiarı olan “cemaat” olma şuuruyla Cuma günlerinden başlayarak bütün günlere ve yıla yaymanın tatbikatına odaklanalım. Kalpleri namazlarda ittihad ettirip, dilleri zikirlerde birleştirelim. Mâbûd-u Ezelînin azamet-i hitabına ve muhataplığına karşı; muhlis kalp ve dillerden çıkacak niyaz, ses, duâ, zikirlerle kulluğumuzu ispat ve ilân etmeye devam edelim. Küre-i arzı o zikirlerle şenlendirip büyük bir mescid yapmanın yollarını arayalım. Bunun en güzel yolu, dayanağı, rahmeti ve sonucu olan namazları dosdoğru kılmanın gayreti ve tatbikatında olalım.  

Bayramların en büyük şiarı olan “Allahu ekber” nidaları, Elhamdülillâh, Sübhanallah, Lâ ilâhe illallah zikir ve niyazlarıyla milyarlarca insanın seslerini, hem âlem-i gaybda hem de âlem-i şehadette birleştirip kâinatı, Hâlıkın gayesine uygun bir âbid olarak görebilmenin huzurunu yakalayalım.  

Arzı insanoğluna mescid, mahlûklara beşik, Kendine müsebbih ve mükebbir eden Zât-ı Zülcelâle, kâinatın zerreleri adedince hamd, tesbih ve tekbir edip, varlıkları adedince hamd ederek bize bu tür ibadetleri ders veren Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma ümmet olmanın gereğini yapma emelinde olalım.

İslâm âlemindeki bu yürek yakan tabloyu kaldıracak; sulh, huzur ve kardeşlik getirecek ve rahmete vesile olacak duâlarımızı kesintisiz devam ettirelim. Günlerimizi Kur’ân, İslâm ve Resul-i Ekrem’in (asm) sünnetine uygun yaşantı ve tatbikatla süsleyelim.  

İki günümüzü eşit etmeyecek manevî atmosferi; şahıs, aile, akraba, dost ve arkadaş çevresine ulaştıracak bir engin ruh haline odaklanalım. İslâm ahlâkıyla, bütün güzelliklerini gönül dünyalarına taşımanın gayreti içerisinde olalım. 

Bu mübarek günleri vesile kılıp ilk önce kendimizden başlayan toplu bir nefis muhasebesini yapalım. Hata ve kusurlarımıza karşı ciddî bir nedamet edelim. Allah’ın inayet ve rahmetine sığınalım. Dinî bayramlarımızın sosyal hayat ve doku içerisinde çok büyük bir kardeşlik ve güven duygusu oluşturduğunu unutmayalım.

Bu mübarek bayram münasebetiyle “Çalışkanlar Hanedanının” mümtaz şahsiyetlerinden Rahmetli İhsan Çalışkan Ağabeyden 1999 yılında Eskişehir dershanemizde bizzat kayda aldığım çok çarpıcı bir hatırayı da sizinle paylaşayım. İhsan Çalışkan Ağabey o gün şunları anlatmıştı:  

“Üstad Hazretleri bayramlaşmaya çok önem verirdi. Bunu bütün yakınındaki insanlarla yaparak tatbik ederdi. Bunun için de herkesle tek tek görüşemediği için; hem Ramazan, hem de Kurban bayramlarında Emirdağ’ındaki ikametinin caddeye açılan kapısına yerli halkın göreceği şekilde hem Kur’ân harfleriyle hem de Lâtin harfleriyle şunu yazıp bize astırırdı. Böylece umum ahaliyle bayramlaşmış olurdu.

“Değerli mü’min kardeşlerim, ben hasta olduğum için sizlerle görüşemiyorum. Bayramınızı tebrik ediyorum. Hepinize duâ ediyorum. Sizden de duâlar bekliyorum.” (Said Nursî)

Nezaketin ve medeniliğin zirvesi bir uygulama! Darısı bugünkü medenî dünyada yaşadığını sanan bizlerin başına!

Bütün dost, kardeş ve bütün Müslümanların geçmiş Mübarek Kadir Gecelerini ve Ramazan Bayramını tebrik eder, duâlar ederek duâlarınızı beklerim. Bu mübarek nimetlerin; İslâm âleminin ve insanlık ailesinin huzur, hidayet ve saadetine vesile olması dilek ve temennisiyle…

Okunma Sayısı: 2962
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı