"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kırk altıncı yıla girerken, Zübeyir Gündüzalp ve “Yeni Asya” gerçeği

Nejat EREN
30 Ocak 2015, Cuma
Sevdalıları, hayranları, işi bilenler, sadakat ve istikamet üzere olmaya and içenler, sarsılmayanlar, savrulmayanlar için çok anlamlı, vazgeçilmez, hedefi büyük, manası geniş, ufku yüksek, çilesi çok fazla, bir anlamlı, sırlı ve sembol ifade bu “ikili”: Zübeyir Gündüzalp ve Yeni Asya.

“Zemheri”nin ardından gelen bir “hamsin”dir Yeni Asya. Karakışın ardından baharın geleceğini müjdeleyen bir sergerdan ve alperendir. 

Siz; “zemheri” ve “hamsin’i” bilir misiniz? Bu iki kelime ve ifade tarzı cennet mekân rahmetli babamdan çocukluğumda sık sık duyduğum ve hafızama nakşedilen sözlerdi. Aralık-Şubat aylarındaki zaman dilimi için kullanırdı rahmetli. Arapça kökenli ecdadımızın kullandığı kelimeler.  “Zemheri”: Aralık ayında başlayıp kırk gün süren bu günkü anlamda şiddetli kış anlamında, “karakış!” için kullanılan bir ifade. “Hamsin” de yine Arapça kökenli “elli” anlamında şiddetli kıştan bahara geçiş serüvenini ifade eden “elli günlük” bahar başlangıcı anlamında bir deyim. Baharın müjdecisi olan ve havaya, toprağa, suya düştüğüne inanılan “cemreler” işte bu “hamsin” sürecinin içinde yer alan hadiselerdir. Yeni nesiller bunu pek bilmezler.

Şubatlar kuzey yarımkürede kıştan yaza geçmenin basamağı konumunda olan aylardır. “Hamsin”; aynı zamanda, sakinliğe, istikrara, sebata, iyiliğe başlangıç merhalesi ve kertemsidir.  

“Cemre”, “hamsin”, “Şubat” ve bu mevsimde doğan bir Yeni Asya!

“Şubat” karakışın sonu, baharın habercisi ve elçisi. Bir nevi zorlukların alanı ve harmanı. Kış içerisinde “baharı”, bahar içerisinde “kışı” yaşamak! Elbette kolay değil. Bu zaman diliminde hem sis, pus, boran, fırtına, soğuk, kar, buz, dolu, yağmur var. Hem de ılık, güneşli, çiçekli, yeşilliğin habercileri de var. Tarlalarda ve ağaçlarda yeniden canlanmaya bir başlangıç merhalesi. Yeni Asya işte böyle bir zaman diliminde doğduğu için kaderi de hep böyle gelmiş ve aynı şekilde devam ediyor. Bundan sonra da muhtemelen böyle devam edecektir. “Karakışla, hamsin” arası bir çizgi ve kader! Bunu böyle bilen gerçek Yeni Asyacılar için hiçbir zaman ve hiçbir hâl ve şartta sarsılmamak, şaşırmamak, şaşırtmamak ve savrulmamak şarttır ve elzemdir.

21 Şubat, Yeni Asya, Zübeyir Gündüzalp… Bunlar aslında kıymetini bilenler için çok büyük manaları içinde saklayan kaderî çizgilerin simgeleri ve temsilcileridirler.

Yeni Asya, kıymetini bilenler için Hz. Bediüzzaman’ın veliahdı konumundaki büyük dâvâ sahibi Zübeyir Gündüzalp’in bize en büyük manevî yadigârı ve emanetidir. Nurun büyük kahramanı, Toros Dağlarının sağlam iradeli bahadırı Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin sarsılmayan istikametli ve kararlı çizgisinin en büyük armağanıdır Yeni Asya. O büyük mücahidin ahiret âlemlerine kanat çırpmadan önce Üstadının büyük hülyalarından olan “matbuat lisanıyla konuşma” temsilcisidir Yeni Asya.

Yeni bir 21 Şubat’a daha kavuşmaya üç haftamız kaldı. Çok uzun bir zaman değil. Bu süreyi tembellik ve yeknesaklıkla geçirmek “Yeni Asyacıyım” diyenlere yakışmaz. Bir hamle, bir kıpırdanış, bir gayret, bir omuz, bir tanıtım, bir abone, bir ilân-reklâm, bir telefon! Çok zor bir şey değil bunlar. Bize en uygun olan neyse, ondan başlamak gerek. Çünkü “Yeni Asya”, kudsî bir dâvâya gönül verenlerin bir sembolü. “Yeni Asya” bir başka sevda. Yeni Asya, “matbuat lisanıyla konuşmanın” gür bir sesi ve nefesi.

Yeni Asya, tam kırk beş senedir kudsî bir mücadelenin içerisinde. Zındıka komitelerinin ve şer güçlerin içeriden ve dışarıdan bütün hile, oyun, fitne ve fesatlarına karşı Cenâb-ı Hakk’ın inayeti, hıfzı ve cefakâr okuyucularının meydana getirdiği “şahs-ı manevî” ve meşveretle istikametini bozmadan yoluna devam ediyor.  

Şimdi Yeni Asya, insan hayatında olgunluğun ve kemalin alâmeti sayılan “kırk yaş” basamağını çoktan aşıp “kırk altıya” merdiven dayamış durumda. Yeni bir seferberlikle, yeni bir aşk ve şevkle kenarda duran dostlar varsa onları kucaklayalım ve Yeni Asya’mızı da onlarla kucaklaştıralım.

Yeni Asya’mız için yeni potansiyel dostlar bulmaya çalışalım. 

“Bir abone de benden!” diyerek taze bir başlangıç yapmaya ne dersiniz? Yeni Asya, her türlü duâyı, takdiri, övgüyü, desteği, yardımı hak ediyor ve hizmetine de, yoluna da devam ediyor.   

En büyük içtimâî sünnetlerden olan “meşvereti”, kendi camiasından başlayarak Türkiye ve İslâm dünyasının gündemine taşıyan Yeni Asya’dır.

Demokrasi ve hürriyet anlayışının İslâm’a ters olmadığını bir asırdan fazla zamandır haykıran Hz. Bediüzzaman’ın medyadaki sesi Yeni Asya’dır. 

Kur’ân’ın manevî bir mu’cizevî tefsiri olan Risale-i Nur’un naşir-i efkârı Yeni Asya’dır.

Hakkın, adaletin, hukukun ve meşrûiyetin haykıran sesi, susmayan nefesi Yeni Asya’dır. Mazlûmların, mağdurların, sessiz yığınların basındaki sözcüsü Yeni Asya’dır.

Dinî ve manevî duyguları siyaset ve dünyevî cereyanlara âlet etmenin yanlışlığını, tehlikesini sürekli dillendire gelen ve bunu hiç durmadan dillendirmeye devam edecek olan Yeni Asya’dır.

Ceberut idare ve iradelerin, başörtüsü başta olmak üzere “şeair-i İslâmiyeye” karşı açtıkları amansız savaşları göğüsleyip durduran, “dalgakıran” vazifesini gören gazete Yeni Asya’dır. 

Siz değerli Yeni Asyacı ağabey, dost, kardeş, bacılara 21 Şubat münasebetiyle taze ve yeni bir çağrımız var. Bir hamle daha yapalım. Yeniden bir ‘Yeni Asya Abone Kampanyası’nı başlatalım. 

Bu yazıyı okuduğunuzun bir gün sonrası, yani yarın, 31 Ocak 2015. Bütün Türkiye’den gelecek Yeni Asya “Neşriyat Temsilcisi” gönül dostlarımız gözümüzün nuru İstanbul’umuzda önemli bir toplantı yapacaklar. Muhtemelen, ağırlıklı olarak “abone kampanyası ve hamlesini” konuşacaklar. Gelin biz de Anadolu’nun her köşesindeki bütün temsilci ve okuyucular, gönül dostları buna bir kulak verip omuz vuralım. Bir kişi “bin” kişi parolası ile yeniden bir gayrete gelelim.  

21 Şubatımız, kırk altıncı şerefli hizmet kervanımız, sevdamız, heyecanımız, aşkımız şimdiden hayırlara vesile olsun inşaallah. (Âmin) Nice 21 Şubatları ve kırkıncı, ellinci yılları artan bir gayret ve hamleyle kudsî hizmet halkalarıyla birlikte kat edip yaşamak dilek ve temennisiyle.

Okunma Sayısı: 2537
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • SAİD CEYLAN

    31.1.2015 01:00:01

    eline sağlık nejat abi duygularımıza tercüman oldun.YENİ ASYA NUR CEMAATİNDE OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM.

  • Bilal Bozkurt

    30.1.2015 16:23:51

    Elhamdülillah kemal-i iftiharla SÖYLÜYORUM YENİ ASYA MENSUBUYUM

  • Garib Doğu

    30.1.2015 10:25:04

    Tebrikler eren hocam.His,fikir ve düşüncelerimize tercüman olmuşsunuz.Daha nice yıllar,istikamet dairesinde hizmetler dileği ile...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı