"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

'Zahmeti bitti, rahata ve rahmete gitti!'

Nejat EREN
05 Aralık 2014, Cuma
Gazipaşa hizmetlerinin öncülerinden Yaman Ailesinin vefat eden biricik kızlarına rahmet duâsıyla...

Gazipaşa, Antalya’nın en doğusundaki şirin ve farklı bir ilçesi. Tarım bakımından, Türkiye’nin muz ambarı, fıstığı, narı, seracılığı, son yıllarda çilek ve avokado bitkileriyle gündemde olan farklı bir Anadolu toprağı.
Siyasette çok farklı kesimleri içinde barındırmakla birlikte genelde “sol eğilimli” olarak bilinir. Böyle “solun” kuvvetli olduğu yerlerde “Nur Dâvâsının” da bir alternatif olarak çıktığı ve hayatiyetini devam ettirdiği ender yerlerden birisidir Gazipaşa. 1950 yıllarına dayanan bir Nur hareketi ve çekirdeği vardır bu ilçede. Nur Dâvâsı denilince de burada iki önemli aile vardır.  Birisi Turan Yaman ve Emine Yaman’dan oluşan Yaman ailesi. Diğeri de Rahmet-i Rahmana kavuşan Cihan Uludağ Ağabey ve ailesidir. Bu iki aile elli altmış seneye yakın bir zamandır Nur Dâvâsından ve de “Yeni Asya” misyonundan hiç şaşmayarak bu güne kadar yürümüşlerdir. İnanıyoruz ki kıyamete kadar da bu minval üzere devam edeceklerdir. 
Gazipaşa ilçesinin, Antalya çevresinin ve Türkiye’nin medar-ı iftiharı olacak bir çiftidir Turan ve Emine Yaman çifti. Birçok aileye ve hususan Nurculara örnek olacak bir hayat sürdürmüşler ve halen de birlikte sürdürmeye devam ediyorlar. Çok bahtiyar, mutlu, saadetli, demokrat, istikametli, istikrarlı bir ailedir Yaman ailesi. Cenâb-ı Hak emsallerini çoğaltsın.
Yaman ailesinin dört erkek bir de kız çocukları vardı. Vardı ama şimdi ciğerpareleri, biricik kızları Fatma artık mekân değiştirdi. Tebdil-i mekân etti! Geriye dört babayiğit oğulları kaldı.
Fatmacıkları; hayat vazifesinden terhis oldu. Fâni dünyasını tebdil etti. Külfet-i hizmetten âzâd oldu. Hayat-ı fâniyeden, hayat-ı bâkiyeye alındı. Saadet-i ebediye tarafına, vatan-ı aslîsine sevk edildi. Yüzde doksan dokuz ahbabın mecmaı olan âlem-i berzaha vasıl oldu. 
İnşaallah hayrat defteri kapanmadı. İşlediği a’mâl-i saliha kaydedildi. Mezaristana göçtü. Ama “Eyvah, malım harap olup sa’yim hebâ oldu” demedi. “Şu güzel ve geniş dünyadan gidip dar bir toprağa girdim” demedi. Ebeveyni ve kardeşleri de, feryad edip meyus olmadılar. Çünkü herkes gibi Fatma’nın da her şeyi muhafaza edildi. Her ameli yazıldı. Her hizmeti kaydedildi. Ne mutlu ona ve ailesine ki, hizmetini ve vazifesini bitirdi. Zahmeti bitti; rahata ve rahmete gitti. Ücret almaya gitti.
“Hâlık-ı Zülcelâllerine döndü. Mevlâ-yı Kerîmine kavuştu. Bu dâr-ı fâniden gidip dâr-ı bâkide huzur-u Kibriyaya müşerref oldu. Rabb-i Rahîmine, makarr-ı saltanat-ı ebedîsine perdesiz kavuştu.” 
“Ziyafetgâh-ı ebedî olan Cennete çağırıldı. Zulümata, nisyana, çürümeye, dağılmaya ve kesrette boğulmaya gitmedi. Bekaya gitti. Ademe değil, vücud-u daimîye sevk olundu. Sahip ve Mâlik-i Hakikînin tarafına gitti. Sultan-ı Ezelînin payitahtına döndü.” (20. Mektub’tan)
Turan ve Emine Yaman çifti ve evlâtları; hiçbir zaman “şahs-ı manevi”den kopmadılar, evleri her an dershaneydi. Şimdi de o geniş ve güzel evlerinin en müstesna katını dershane olarak vakfetmiş durumdalar. Ailece firesiz Nur Dâvâsının ve Yeni Asya misyonunun içindeler. Hiçbir hadise onları saptırmadı, kaydırmadı, sarsmadı ve savurtmadı. İnşaallah kıyamete kadar da böyle devam edeceklerdir. Duâmız ve temennimiz budur. 
Yaman ailesinin o evleri ki, tarihe mal olmuş bütün “Nur Ağabeylere” misafirlik ve mihmandarlık yapmıştır. Bu bahtiyar ve mutlu çift hep bununla övünür ve iftihar ederler. Ve derler ki: “Üstada ve Nur Davasına hizmet etmiş bütün ağabeyleri bu evde biz misafir ettik. Ne olur biz sağ iken de, öldükten sonra da bizim evimizi boş bırakmayın! Her zaman Nurcular bizim evimize gelsin ve şenlendirsin!” Bana şahsen bütün vasiyetleri bu olmuştur ve her ziyaretimde de bunu tekrarlarlar.
Cenâb-ı Hak bu tür ailelerin adedini çoğaltsın ve yaysın inşaallah. Ciğerpareleri Fatmacıklarının vedasında da metanet, sabır ve tevekkülleriyle örnek oldular. 
Sen güle güle gittin Fatma kardeşim. Ne mutlu sana ki Allah’ına, Resulüne, Üstadına ve ecdadına kavuştun. Makamın Cennet olsun! Rabbim taksiratını affetsin! 
Geride bıraktığın ciğerparen kızın ve eşine, cenaze merasiminde metanetleriyle de örnek olan çok kıymetli varlıkların olan annene, babana, kardeşlerine ve bütün akraba ve sevenlerine sabırlar diliyorum. Kabrin Cennet bahçelerinden bir bahçe olsun inşaallah. (Âmin)

Okunma Sayısı: 1904
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı