"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya ve siyaset

Ömer Faruk ÖZAYDIN
29 Kasım 2015, Pazar 13:51
İlk çıkışına uygun yayın yapılmıyor, siyaset yapıyor tenkidlerine; Yeni Asya ilk günkü yerde duruyor, ancak yeknasak değil; omurgalı, zikzak yapmadan yola çıkış gayesine ittibâ eden bir duruş sergiliyor.

“Bir şey bütün bütün elde edilemezse bütün terk edilmez” düsturundan hareketle, hiçbir şeyin dünyada kemâli yoktur.

Kemâl mânada bir gâyenin Yolu’nda barikatlar kurulur. Mühim olan bu muzır manileri az zararla yoldan kaldırmaktır.

Zaman zaman imtihan inceldikçe ve de zaman doğru tefsir edilmedikçe doğru-yanlış içiçe geçer, hak ile batıl ters yüz olurlar. Elbette icraât kusurla hemhaldir. Ademiyette vücud olmadığı gibi, vücudda Hayır/şer imtihanı berdevamdır.

İman ve İslâmiyet gibi ahkâm su götürmez, zerresine dokunulmaz; ancak İçtihadî mes’elelerde yorum farklılığı, Asr-ı Saadet’ten beri İslâmiyet’in her köşesini izhar sadedinde bir zenginlikle yorumlanagelmiştir. 

Hz. Peygamber (asm) Hz. Ali’ye: “ben Kur’ân’ın nüzul-ü için savaştım sen de yorumu için savaşacaksın” buyurmuş olması, bu yorum farklılıklarının kıyamete kadar devam edeceğini gösteriyor.

İplerde burdan kopmuyor mu?

Bütün bu yorumların başında Hilâfet ve saltanat; Hz. Hasan ve Hz. Muaviye’den itibaren yol ayırımına girmiş iki mühim mes’eledir.

En cazibedâr olması cihetiyle saltanat, bu günkü haliyle siyaset olarak gündemin 1. maddesine yerleşmiş ve ne yazık ki enfüsî dairedeki vazife ile afâki olan siyasetle yer değiştirmiştir.

(Derin tahliller gerektiren ayrı yazılar konusu)

Siyaset hiçbir zaman birleştirmez ayrıştırır. Burdan hareketle, bütün ayrılıklar nizaâlar burdan doğmuş, 46 sene içinde gidişlerin adresi hep siyaseten postalanmıştır. İşin garibi de adresi aynı, bahaneleri farklı olmuştur.

Köprünün altından çok sular aktı gitti. Yağmur neredeyse tarlayı oraya çekip, gelen her rüzgâra karşı koyamayan ve her defasında Yeni Asya’nın duruşunu okuyamayanlar siyaset yapmakla suçladılar.

Pekâlâ o rüzgâra kapılan herkes siyaset yapmış olmuyor da, inadına hürriyetçi-ahrar çizgide olmak ve bir misyonu müdafaa edip daim olmak siyaset yapmak mı oluyor?

Ne yani benim bir iradem bir rey’im yok mu?

Gazete çalışanları ve yazarları insan değil mi bir görüşü olamaz mı?

Kaldı ki, bütün yazılar hatta manşet dahi bir heyetten geçiyor.

Sana sevdanın yolları bana kurşunlar öyle mi? 

Gazetesi olmadığı için rahatla fikir beyan etmek hizmet, gazete de ifade etmek suç!

Siyaset yapıyormuş!

Bu cümle 70’li, 80’li, 90’lı, 2000’li senelerde aynı şarkının nakaratına takıldı.

Dini referans alan MNP, MSP RP’ye Hayır dedik diye, siz siyaset yapıyorsunuz dediler.

12 Eylül ihtilâline karşı durduk. Siz ulul-emre itaat etmiyor, siyaset yapıyorsunuz dediler.

1982 Anayasasına hayır oyu verdik bizi komünistlerle aynı kefeye koyup siyaset yapıyorsunuz dediler.

Siyaset değil mi?

12 Eylül, Mohaç, Niğbolu’dan üstün demek siyaset değil!

1982 ihtilâl anayasasına (şimdi, o zaman korkudan verdik) “EVET” demek siyaset değil!

1983’te AP’nin devamı olan BTP’yi kapatıp onun yerine kurulan DYP’yi seçime koymayan rejimin izin verdiği ANAP, MDP muvazaa partilerine geçit vermek siyaset değil!

1987’de yasakların kalkmaması için “No No” sloganıyla müdafaa edip, demokrasi imtihanı verdiğimiz bir devirde “HAYIR” demek siyaset değil!

28 Şubat’a sebebiyet verenleri bir kenara bırakıp her şeyin müsebbibi Rahmetli Demirel’i göstermek siyaset değil! 

17-25 Aralık’ı müdafaa etmek siyaset değil!

Kime gittiği meçhul silâhların bulunduğu, savcının durdurduğu “mit tırlarına” devlete karşı geliniyor diyerek Ortadoğu’nun karışması ihtimaline cevaz vermek siyaset değil!

Yolsuzlukların üstüne gittiler diye polis, hâkim, savcılara terörist demek siyaset değil! 

Siyaseten gazete, dergi kapatmaya, gazeteci tutuklamalara, TV karartmalara “geç bile kalındı” diyerek sevinmek siyaset değil de nedir?

Siyaset;

Yüzde 60/70 tam mütedeyyin olmadıkça din adına ortaya çıkmak, Medine’ye varmadan Mekke’de ahkâm kesmektir.

Hz. Bediüzzaman, Demokratlar çıktığında bile bakın ne demiş: 

“Fakat çok dikkat ve ihtiyat lâzımdır. Risale-i Nur, dünyada her cereyanın fevkinde bulunması ve umumun malı olması cihetiyle, bir tarafa tâbi’ ve dâhil olmaz.”

Okunma Sayısı: 3319
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    29.11.2015 08:24:22

    Aslında bize siz siyaset yapıyorsunuz diyenler,ağzına kadar siyasete batanlardır.Siyasi istikameti kaybedenlerdir.Üstadın siyasi görüşlerini araştırma zahmetine katlanmayan,lütfedip bir kerecik dahi olsun lahika mektuplarında dağınık görüşlerini gözden geçirip okumayanlardır. Buradaki ölçüler yerine kafalarından çıkardıkları hevesi,altı boş arzuları ikame ediyorlar..Doğru çizgiden ayrıldıkları gibi,başkalarını da yanlışa sevk etmeye çalışıyorlar.Hakim cereyanlar,temel siyasi fikir ve düşünceler,siyasi parti tahlilleri;öz,nüve ve çekirdek,olarak lahika mektuplarında yerini almaktadırlar.Bunların ferdi ve kollektif bir şekilde dikkatlice okunması,doğru anlayarak,siyasi ve içtima-i hayata doğru uyarlanması gerekir ki içtima-i ve siyasi noktada yanlışlar yapılmasın,sapmalar olmasın.Siyasi ve içtima-i ölçüler,miyarlar,yol haritaları,pusulalar, bu lahikalardaki temel prensip ve kaidelerdir.İstikamet bunlarla olur.Başka türlü mümkün değil...

  • kubilay

    29.11.2015 07:10:19

    Maalesef Melek hissiyatlı ağabeyleri dahi şeytani fikirlerle yönlendirerek makam, mevki ve maddi çıkarları için sureti haktan görünenler, nurları hem dahil hem de taraf yaptılar.Ağabeylerin o masum hallerini müdahane ile siyasetin merkezine çekenlere ve nurlara yanlış manalar vererek kendilerini HAKLI GÖSTERMEYE ÇALIŞANLARA LANET OLSUN.ONLARI PEYGAMBER EFENDİMİZE VE ÜSTADIMA HAVALE EDEREK HAYIRLI HİZMETLER DİLİYORUM.Rabbim samimi, sadık mü'minlerin hizmet erlerinin sa'ylerini daim ve bereketli eylesin inşaallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı