* “(…)Yola çıktığı ilk günden bu yana ‘sağduyu ve vicdanın sesi’ olarak medya alanında çok özel bir yer edinen ‘Yeni Asya’nın her hâl ve şartta ‘hak, hukuk, adalet, demokrasi ve özgürlükler’den yana olan duruşunun eninde sonunda insaf ve vicdan ehlini buluşturacak en sağlam adrese işaret ettiğini [zaman] bir kez daha ortaya koyuyor.” (Yeni Asya)
02 MAYIS 2017 SALI
* “Yüzyıllar boyu saltanat geleneğiyle yönetilmiş bir ümmetin bugün de dindar idarecilerin veya dinî siyasal yaklaşımların iktidar olduğu yönetimlere/yöneticilere padişahlık döneminden kalma bir alışkanlıkla sahip çıkmasında ve kutsamasında o idarecilerle alakalı eleştirilere kapalı olmasında (…) geleneksel yapının payı büyüktür.” (Atilla Yılmaz)
* “Toplum kesimlerinin ‘vatan, din, millet, bayrak, demokrasi, milli irade’ gibi ortak değer ve kavramlarını kimse kendine has göstermemeli, böyle bir imtiyaza sahip olmamalıdır!” (Hasan Koç)
* “(…)Zulme ‘nefsimiz adına’ beddua ettiğimiz müddetçe zulüm devam edecektir. Eğer zalimin zulmünü engelleyip bitirmek istiyorsak—Bediüzzaman Hazretlerinin tavsiyesi üzerine—hesabı Cenab-ı Allah’a havale ederek zalimler hakkında hidayet temennisinde bulunmak en emin yoldur.” (Hüseyin Çetinsoy)
03 MAYIS 2017 ÇARŞAMBA
* “Türkiye’yi idare edenler dışarıdan, [içerideki] muhaliflerden gelen ikazları zaten dinlemiyorlar. İş o raddeye geldi ki artık ‘içeriden,’ [yani] kendi tabanlarından da ciddi eleştiriler gelmeye başladı!” (Faruk Çakır)
* “Asrımızda tek hâkim din İslamiyet, İslamiyet’in ‘Hâkim’ ismine mazhar güçlü bir yorumu (…) yaklaşık yüz yıldır zuhur etmiş bulunan Risale-i Nur Külliyatıdır.” (Süleyman Kösmene)
04 MAYIS 2017 PERŞEMBE
* “1985 yılında Türkiye’de yayınlanan bütün gazetelere verilen ilanın memleket çapında yaptığı hizmeti unutmak mümkün değil! Bu ilandan sonra Risale-i Nur’lar kamuoyuna mâl oldu ve bir daha dava açılmadı…” (H. Muharrem Okur)
* “Yetkileri ‘tek adam’ ekseninde iyice güçlendirilen ve gerek yasama gerekse yargı denetiminden âzade kılınan bir yürütme organı eliyle OHÂL ve KHK üzerinden hayata geçirilebilecek yeni ‘hak, özgürlük ve hukuk’ ihlalleri Türkiye’yi iyice yaşanmaz hâle getirir. Bu vahim gidişatı demokrasi ve hukuk içinde durdurmanın yolunu mutlaka bulmalıyız!” (Kâzım Güleçyüz)
05 MAYIS 2017 CUMA
* “Tanıdığımız, bildiğimiz Nur ve birkaç kardeşimiz, bizim yerimize bedel ödediler. (…) Bizim bedelimize ödediğiniz bu kefaret-i zünuptan dolayı en kalbî teşekkürlerimizi sunuyoruz…” (Ali Ferşadoğlu)
* “[Risale-i Nur]—müstebitlerin dehşetli planlarına karşı—‘ahrar/demokrat/hür’ çizginin savunucusudur.” (Nejat Eren)
06 MAYIS 2017 CUMARTESİ
* “Birbirini ısıran zalimleri seyretmek ve içlerinden birine taraftar olmak elbette bir zulümdür. Ama anladık ki mazlumu ısırmakta ve bundan zevk almakta olan iti seyredip zevk almak zulüm olduğu gibi, ‘Zaten hak etmişti!’ deyip sessiz kalmak ya da ‘Bana ne!’ deyip kaçmak da zulümdür. Ateşe yaklaştırır!..” (Ahmet Battal)
* “Biz AB’den vazgeçecek olursak İslamın yasakladığı zulmü ve haksızlığı doğuran ‘istibdat’ yönetimini tercih etmiş olmuyor muyuz?..” (M. Ali Kaya)
* “İçtimai/siyasi cereyanlara karışmak ayrıdır, içtimai/siyasi tespitler yapmak ayrı şeydir. Ne gariptir ki [siyaset] cereyan[ın]a kapılanlar, ‘Kur’an namına, şeriat namına, Risale-i Nur namına’ tespit yapanları ‘siyasetçilik’le suçlar olmuştur! (…) [Bu ise] ‘İman dersini Risaleden, ama içtimai dersleri başkalarından alıyorum’un başka suret giymiş [bir] ifadesidir…” (Yasemin Yaşar)
07 MAYIS PAZAR
* “Günümüz Müslümanlarına sirayet eden bir hastalık var, o da ‘Amaca giden her türlü araç mubahtır.’ şeklindeki Makyavelist ahlak anlayışı!” (Halil Elitok)
***
Not: Yukarıdaki tespitler, gazetemizin (yılın 18. haftasına tekabül eden) 01-07 Mayıs 2017 tarihli nüshalarından derlenmiştir.