"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sen benim kim olduğumu biliyor musun?

Oylum Dalgıç
13 Eylül 2023, Çarşamba
Yazımın başlığındaki bu iddialı cümleyi eminim bir çoğumuz ya birilerinden duymuşuzdur, ya bir dizide, filmde rast gelmişizdir, ya da birebir maruz kalmışızdır.

Bu cümle genelde had bildirmek, karşı tarafı ezmek, herhangi bir işini halledebilmek için diğerinin önüne geçmek, kısacası çok mühim biri olduğunu gösterip saygı, ilgi ve öncelik elde etmek amacıyla söylenir. Ben bilmem kimin oğluyum, falanca şirketin sahibiyim, şu üniversitede dekanım, milletvekiliyim vs… Bu cümleyi kuran kişi için haklı veya haksız olmak önemli değildir. O rütbesi, makamı, mevkisi gereği saygıyı, önemsenmeyi, önceliği hak ediyordur. Dindar kimliğiyle tanıdığımız, Allah korkusu taşıdığını düşündüğümüz, toplumda yer edinmiş, hatta mürekkep yalamış diye tabir edilen biri dahi bu cümleyi kurabilir, bu bakış açısına sahip olabilir. Benlik duygusu, ego insana bunu yaptırırken kişi nasıl bir yanlışa düştüğünü, günah işlediğini, bir başkasının hakkını yediğini göremez.

Gerçek şu ki; dünyevi rütbeler de dünya hayatı gibi geçicidir. Yaradan’ın huzuruna çıktığımızda dünyevi rütbelerimizin hiçbir önemi kalmaz. İş adamı, doktor, profesör, cumhurbaşkanı bunların hiçbiri artık yoktur. İş sevaplara, günahlara ve en önemlisi olan, insanın dünyada kendisine verilen emaneti taşıyıp taşıyamadığına kalmıştır. Peki bizim dünyevi rütbelerimizin dışında onlarla kıyas bile kabul etmeyecek ölçüde önemli olan, yaratıcımızın bize verdiği asıl rütbemiz nedir?  

Bizler yeryüzü halifesi, bütün yaratılmışın korunmasıyla görevlendirilmiş, Allah’ın isimlerinin aynası olmakla görevli, sonsuzluk vaadedilen, yaratılmış en üstün varlıklarız. Öyleyse niçin yaratıldığımızın bilincinde, asıl rütbemizin farkında olup, bu cümleyi kuranlara şöyle cevap verebiliriz: Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Ben göklerin, yerlerin ve her ikisinin arasındakileri yaratan Rabbü’l -Alemin olan, izzet ve celal sahibi Allah’ın kulu ve halifesiyim. Yani göklerin, yerlerin ve dağların kaldıramadığı emanetin sahibi, yeryüzü temsilcisiyim. Bundan daha önemli bir rütbe olamayacağına göre kimse dünyevi rütbelerine güvenip karşısındakini ezmeye kalkışmasın ki yüce Yaradan’ın azabına uğramasın.

Allah bizleri hak yemekten, haksızlık edip kul hakkına girmekten, kendimizden güçsüz gördüğümüzü ezmekten, dünyevi rütbelerini kullanıp bizi ezmeye çalışan zalimlerden korusun. Amin.

Okunma Sayısı: 1300
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı