Hayat yolculuğu devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta ortasında gece yarısı bir mesaj geldi Necdet Pehlivan kardeşimden. Abdullah kardeşim ebedî âleme intikal etmişti. İçim “cız “ etti.
Ölüm ebedî âleme geçiş kapısıdır elbette. Ama, insanız. Akıl dursa da ciğerlerimiz dağlanır.
Bin dokuz yetmişli yılların başı idi. İki mümtaz Nur Talebesi, Bolu Öğretmen Okulunu bitirdikten sonra Çorum’a atanmışlardı. Biri Necdet Pehlivan, diğeri Abdullah Topçu idi.
Abdullah, İskilip ilçesinin Beyoğlan Köyü’nde, Necdet kardeşim de Arslan Köyü’nde göreve başlamışlardı. Ben de İzmir’de Risaleleri tanıyıp Çorum’a gelip dershanede kalıyordum.
Her ikisi de müstakim birer Nur Talebesi idiler. Her hafta sonları dershaneye gelirler, güzel günler geçirirdik. Yaz tatillerin de ve sömestre tatillerinde Düzce’ye giderlerdi. Zaten aslen Düzceli idiler. Birkaç yıl sonra da Düzce’ye tayin oldular.
O yıllarda imkânlar şimdiki gibi değildi. Hayat şartları çok zordu.
Ama onlar fedakârca hizmetlerini yaptılar.
Ondan sonraki yıllarda münasebetlerimiz hep devam etti. Düzce adeta benim yaşadığım ikinci bir ildi. Daha sonraki uzun yıllarda hizmetlerini Düzce’de devam ettirdiler.
İşte kader hayat hikâyemizi çizmişti. Ameliyata girmeden önce haberleştik.
Duâlarımız Abdullah kardeşimiz ile idi.
Ama kader hükmünü koymuştu. Ameliyattan bir süre sonra vefat haberi geldi.
Tayin olduktan sonra iki defa Çorum’a geldi. En son iki yıl önce gelmişti. Samimî ve hasbî halleri ile hemhal olmuştuk.
Düzce’de ders esnasında çay işleri ondan sorulurdu. Her Cuma günü tebrikleşirdik.
Mekânın Cennet olsun aziz kardeşim. Senin hizmetlerine bizler şahidiz.
Yenge hanıma ve çocuklarına, akrabalarına, Düzce’li kardeşlerime taziyetlerimi iletiyorum. Ebedî âlemde sevdiklerine kavuştu inşallah.
Ölüm bir vasıtadır. Asıl vatanımız ebedî âlemdir.
Yolcuların uğrayacağı mekân kabir âlemidir.