“Dikkat!”
“Batmaktan kork, bir öpmekle batma!”
Dünyevî işlerimizde de, uhrevî işlerimizde de…
“Dikkat ediniz, içinize bir mübayenet düşmesin”
Üstad’ın bu ikazları bir çok bahislerde vardır.
“Sakın sakın, dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları sizi tefrikaya atmasın”
Bursa’da günlük hayatımız hemen hemen beraber geçen gazetemizin uzun yıllar yazarlığını yapan Rıfat Okyay kardeşimizle 1970’li yıllarda Şible semtindeki dershanede merhum Musatafa Sungur Ağabey misafir olarak kalırken, orada bir hatırasını anlattı.
“Bir gün Üstadımız Isparta’daki dershanemizde bana:
“Sungur git bir tane limon al” dedi.
Gittim yanımızdaki manavdan limon almak için, fakat orada limon yokmuş geri geldim.
“Üstadım limon kalmamış” dedim.
Bu arada Üstad elinde kulunç değneği ile Zübeyir Ağabeyin sırtına vuruyordu.
“Sen adam olmazsın, sen adam olmazsın” diye. Zübeyir Ağabey hiç kaçmıyordu..
Sonra bana döndü:
“Dikkatte lâzım Sungur, dikkatte lâzım.”
“Git başka manav yokmu?” dedi.
Gittim başka uzak yerdeki manavdan limon alıp geldim”
Bu açıdan her işimizde dikkat önemli…
Dinlerken, söylerken, okurken, anlatırken…
Geri dönülemeyen şeylerden de önce dikkat!
Hadiseler başlamadan önce, başlangıcında da…
Olumsuz şeylerden önce…
Yapılan hayırlı işlere zarar vermenden önce…
Kırmadan önce…
Parçalamadan önce…
Aman dikkat!
Aman dikkat!