"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zulme rıza zulümdür

Risale-i Nur'dan
08 Nisan 2024, Pazartesi
Risale-i Nur Şakirdleri tarafından sorulan suale cevaptır.

Sual: Geçen sene sizden sormuştuk ki “Elli gündür merak edip dünya cereyanlarına bakmadınız ve sormadınız.” O zaman bize bir cevap verdiniz. Gerçi o cevap hakikattir ve kâfidir fakat Risale-i Nur’un intişarı ve hizmeti ve âlem-i İslâmiyetin menfaati noktasında bir derece bakmanız lâzım iken şimdi on üç ay oluyor, aynı hal devam ediyor. Merak edip hiç sormuyorsunuz.

Elcevap: “Muhakkak ki insan çok zalimdir.” [İbrahim Suresi: 34.] ayetine en a’zam bir tarzda şimdiki boğuşan insanlar mazhar olmalarından, onlara değil taraftar olmak veya merakla o cereyanları takip etmek ve onların yalan, aldatıcı propagandalarını dinlemek ve müteessirâne mücadelelerini seyretmek, belki o acib zulümlere bakmak da caiz değil. Çünkü zulme rıza zulümdür; taraftar olsa zalim olur, meyletse “Zulmedenlere en küçük bir meyil göstermeyin; yoksa Cehennem ateşi size de dokunur.” [Hûd Suresi: 113.] ayetine mazhar olur.

Evet, hak ve hakikat ve din ve adalet hesabına olmadığına ve belki inat ve asabiyet-i milliye ve menfaat-i cinsiye ve nefsin enaniyetine dayanan dünyada emsali vuku bulmayan gaddarâne bir zulüm hesabına olduğuna kat’î bir delil şudur ki: Bin masum çoluk çocuk, ihtiyar, hasta bulunan bir yerde, bir-iki düşman askeri bulunmak bahanesiyle bombalarla onları mahvetmek ve tabakat-ı beşer cereyanları içinde, burjuvaların en dehşetli müstebitleri ve sosyalistlerin ve Bolşeviklerin en müfritleri olan anarşistlerle ittifak etmek ve binler, milyonlar masumların kanlarını heder etmek ve bütün insanlara zarar olan bu harbi idame ve sulhu reddetmektir.

İşte böyle hiçbir kanun-u adalete ve insaniyete ve hiçbir düstur-u hakikate ve hukuka muvafık gelmeyen boğuşmalardan elbette âlem-i İslâm ve Kur’ân teberrî eder. Yardımcılıklarına tenezzül edip tezellül etmez. Çünkü onlarda öyle dehşetli bir firavunluk, bir hodgâmlık hükmediyor; değil Kur’ân’a, İslâma yardım, belki kendine tâbi ve âlet etmekle elini uzatır. Öyle zalimlerin kılınçlarına dayanmak, hakkaniyet-i Kur’âniye elbette tenezzül etmez.

Ve milyonlarla masumların kanıyla yoğrulmuş bir kuvvet yerine, Halık-ı Kâinat’ın kudret ve rahmetine dayanmak, ehl-i Kur’ân’a farz ve vacibdir....

Devamı için bknz:

Kastamonu Lahikası, 122. mektup, s. 215

Okunma Sayısı: 1840
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    8.4.2024 14:32:24

    "Ve milyonlarla masumların kanıyla yoğrulmuş bir kuvvet yerine, Halık-ı Kâinat’ın kudret ve rahmetine dayanmak, ehl-i Kur’ân’a farz ve vacibdir...." Amenna ve sadakta üstadım...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı