Tarihçe-i Hayat - page 16

Said Nursî’ye, onun yüz otuz parçadan ibaret olan Risa-
le-i Nur Külliyat›na ve ahlâk ve faziletleri, ihlâs ve sami-
miyetleri, iman ve irfanlar› ile hayat›n her safhas›nda sa-
dece bir ülkeye de¤il, bütün insanl›k âlemine tertemiz ör-
nekler vermekte devam eden Nur Talebelerine aittir.
Bir kitab›n mukaddemesini, o kitab›n hulâsas› diye ta-
rif ederler. Hâlbuki, her mevzuu müstakil bir esere s›¤-
mayacak kadar derin ve genifl olan bu muazzam kitab›n
muhteviyat›n› böyle birkaç sahifelik mukaddemeye s›¤-
d›rmak kabil midir?
Bugüne kadar âcizâne yazd›¤›m manzum ve mensur
yaz›lar›m›n hiç birisinde bu kadar acz ve hayret içerisin-
de kalmam›flt›m. Binaenaleyh, bu eseri derin bir zevk,
‹lâhî bir nefle ve coflkun bir heyecanla okuyacak olanlar,
hayranl›kla görecekler ki, Bediüzzaman, çocuklu¤undan
beri müstesna bir flekilde yetiflen ve bütün ömrü boyun-
ca ‹lâhî tecellilere mazhar olan bambaflka bir âlim ve
mümtaz bir flahsiyettir.
Ben, bu büyük zat›, eserlerini ve talebelerini inceden
inceye tetkik edip de o nur âleminde hissen, fikren ve ru-
hen yaflad›ktan sonra, büyük ve eski bir Arap flairinin bir
beyti ile çok derin bir hakikati ifade etti¤ini ö¤rendim:
“Bütün âlemi bir flahsiyette toplamak, Cenab-› Hakka
zor gelmez.”
‚è
âcizâne:
âciz ve güçsüz bir flekil-
de.
acz:
zay›fl›k, güçsüzlük.
ahlâk:
insan›n yarat›l›fltan gelen
hususiyetleri ile Kur’ân-› Kerîm ve
sünnet-i flerifte s›n›rlar› çizilen ka-
idelerin hayata geçirilmesiyle ka-
zan›lan iyi ve güzel davran›fllar›n
bütünü.
âlem:
dünya, cihan.
âlim:
ilim ile u¤raflan, ilim adam›.
beyit:
ayn› vezinle yaz›lm›fl, ikifler
m›sral› bendlerden oluflan fliirler-
de her bir bend.
binaenaleyh:
bundan dolay›, bu-
na binaen.
eser:
kitap.
fatih:
fetheden, açan.
fazilet:
kifliyi ahlakl›, iyi hareket
etmeye yönelten manevi kuvvet.
fikren:
fikir ile, düflünerek.
hakikat:
gerçek, bir fleyin asl› ve
esas›.
hâlbuki:
oysa ki.
hayran:
çok takdir eden, çok be-
¤enen, hayranl›k hisseden.
heyecan:
birden bire fliddetle his-
lenme, ürperme, duygularda ve
rûhî yap›da meydana gelen cofl-
kunluk.
hissen:
his itibariyle, hissî olarak.
hulâsa:
bir fleyin özü, esas›.
ibaret:
meydana gelen, oluflan.
ifade:
anlatma.
ihlâs:
bir ifli, bir ameli, baflka bir
karfl›l›k beklemeksizin, s›rf Allah
r›zas› için yapma.
‹lâhî:
Cenab-› Hakka dair.
irfan:
anlay›fl, vukuf; hakikata va-
k›f olma; kültür.
kabil:
mümkün.
külliyat:
bir yazar›n bas›lm›fl
16 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
Ö
N SÖZ
eserlerinin tamam›.
manzum:
vezinli, kafiyeli söz,
naz›m olarak yaz›lm›fl eser.
mazhar:
nail olma, flereflen-
me, kavuflma.
mensur:
manzum olmayan
nesir hâlindeki yaz›.
mevzu:
ele al›nan, üzerinde
durulan husus, bahis, konu.
muazzam:
muhteflem;
ehemmiyetli, önemli.
muhteviyat:
içindekiler.
mukaddeme:
önsöz, girifl, di-
bace.
mümtaz:
meziyetleriyle bafl-
kalar›ndan ayr›lan, seçkin.
müstakil:
bafll› bafl›na, kendi
bafl›na.
müstesna:
istisna olan, bafl-
kas›na benzemeyen, fevkalâ-
de.
ruhen:
ruh bak›m›ndan, ruh
yönünden, ruh olarak.
safha:
devre, merhale, evre.
sahne:
bir olay›n cereyan et-
ti¤i yer.
flahsiyet:
kiflilik, de¤erli, yük-
sek kifli.
talebe:
ö¤renciler, tahsil gö-
renler.
tarif:
tan›m; bir kavram› keli-
melerle ifade etme.
tecelli:
Hakka yönelen kalp-
lerin Hak nuruyla parlamas›,
Allah'›n nurunun, Allah'a yö-
nelen kimselerin iç dünyas›n-
da görünmesi, ortaya ç›kma-
s›.
tetkik:
dikkatle araflt›rma, in-
celeme.
zat:
kifli.
zevk:
manevî haz.
1...,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15 17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,...1390
Powered by FlippingBook