Tarihçe-i Hayat - page 92

Yaßas›n ?eriat-› Ahmedî (a.s.m.)
Dinî Ceride: 77
5 Mart 1325
18 Mart 1909
fieriat-› Garra, kelâm-› Ezelîden geldi¤inden, ebede gi-
decektir. Nefs-i emmarenin istibdad-› rezilesinden selâ-
metimiz, ‹slâmiyete istinat iledir, o hablülmetine temes-
sük iledir. Ve hakl› hürriyetten hakk›yla istifade etmek,
imandan istimdat iledir. Zira, Sâni-i Âlem’e hakk›yla abd
ve hizmetkâr olan›n, halka ubudiyete tenezzül etmemesi
gerektir. Herkes kendi âleminde bir kumandan oldu¤un-
dan, âlem-i asgar›nda cihad-› ekber ile mükelleftir. Ve
ahlâk-› Ahmediye ile tahallûk ve sünnet-i Nebeviyeyi ih-
ya ile muvazzaft›r.
Ey evliya-i umur! Tevfik isterseniz, kavanin-i âdetulla-
ha tevfik-› hareket ediniz. Yoksa tevfiksizlik ile cevab-›
red alacaks›n›z. Zira, maruf umum enbiyan›n memalik-i
‹slâmiye ve Osmaniyeden zuhuru, kader-i ‹lâhiyenin bir
iflaret ve remzidir ki, bu memleket insanlar›n›n makine-i
tekemmülât›n›n buhar› diyanettir. Ve bu Asya ve Afrika
tarlas›n›n ve Rumeli bostan›n›n çiçekleri ziya-i ‹slâmiyet
ile neflvünema bulacakt›r.
Dünya için din feda olunmaz. Gebermifl istibdad› mu-
hafaza için, vaktiyle mesail-i fleriat rüflvet verilirdi. Dinin
abd:
kul, köle, hizmetçi.
ahlâk-› Ahmediye:
Peygamberi-
mizin (a.s.m.) ahlâk›.
âlem:
dünya, kâinat.
âlem-i asgar:
en küçük âlem, in-
san.
bostan:
bahçelik, sebze meyve
bahçesi.
ceride:
gazete.
cevab-› red:
red cevab›.
cihad-› ekber:
nefisle yap›lan
mücâdele.
diyanet:
dinle ilgili olmak.
ebed:
sonsuzluk.
enbiya:
peygamberler.
evliya-i umur:
idâreciler, ifl ba-
fl›nda bulunanlar.
feda:
fakir.
hablü’l-metin:
sa¤lam ip.
hizmetkâr:
hizmetçi.
hürriyet:
özgürlük
ihya:
diriltme, hayat verme.
iman:
inanma, itikat; Resûl-i Ek-
rem’in (a.s.m.) tebli¤ etti¤i inan›l-
mas› gerekli esaslar› tasdik et-
mekten do¤an bir nurdur.
istibdad:
kanuna ve nizâma tâbî
olmayan, keyfî, bask›c› yönetim;
zulüm ve tahakküm.
istifade:
yararlanma, faydalan-
ma.
istimdat:
yard›m isteme; medet
umma.
istinad:
dayanma, güvenme.
kader-i ‹lâhiye:
Allah’›n takdiri.
kavanin-i âdetullah:
‹lâhî iflleyifle
dair kâinata konulan kanunlar.
kelâm-› ezelî:
ezelî söz, varl›¤›n›n
bafllang›c› olmayan Allah’a ait ol-
du¤u için manen ezelî olan söz.
makine-i tekemmülât:
ilerleme
makinas›.
maruf:
bilinen.
memalik-i ‹slâmiye:
‹slâm mem-
leketleri.
memleket:
ülke, vatan, yurt.
mesail-i fleriat:
fleriat›n mesele-
leri, kàideleri.
92 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
‹
LK
H
AYATI
muhafaza:
korumak.
muvazzaf:
vazifeli.
mükellef:
yükümlü, vazifeli,
bir fleyi yapmaya mecbur
olan.
nefs-i emmare:
kötülü¤ü
teflvik eden, emreden nefis.
neflvünema:
büyüme ve ye-
tiflme, geliflme.
remz:
iflaret.
Sâni-i Âlem:
bütün âlemi
san’atla yaratan Allah.
selâmet:
tehlikeden, kork-
tuklar›ndan ve kötülüklerden
kurtulma; (edebiyatta) do¤ru-
luk, sa¤laml›k.
sünnet-i Nebeviye:
Peygam-
berimizin (a.s.m.) söz ve hare-
ketleri.
fieriat-› Garra:
parlak din; ‹s-
lâmiyet.
tahallûk:
ahlâklanmak.
temessük:
yap›flma, sar›lma,
s›k›ca tutma.
tenezzül:
inme, düflme.
tevfîk:
Allah’›n yard›m›, bafla-
r›l› k›lmas›.
tevfik-i hareket:
uygun ha-
reket.
ubudiyet:
kulluk, kölelik, kul
oldu¤unu bilip Allah’a itaat
etme.
umum:
hep, bütün, cümle,
herkes.
ziya-i ‹slâmiyet:
‹slâmiyet
nuru.
zuhur:
ortaya ç›kma, meyda-
na ç›kma, baflgösterme.
1...,82,83,84,85,86,87,88,89,90,91 93,94,95,96,97,98,99,100,101,102,...1390
Powered by FlippingBook