Tarihçe-i Hayat - page 94

Hakikat
Dinî Ceride, No: 70
26 fiubat 1324
Mart 1909
Biz kalûbelâdan cemiyet-i Muhammedîde dahiliz. Ci-
hetü’l-vahdet-i ittihad›m›z tevhiddir. Peyman ve yemini-
miz imand›r. Madem ki muvahhidiz; müttehidiz.
Her bir
mü’min, i’lâ-i kelimetullah ile mükelleftir
. Bu zamanda
en büyük sebebi maddeten terakki etmektir. Zira, ecne-
biler fünun ve sanayi silâh›yla bizi istibdad-› manevîleri
alt›nda eziyorlar. Biz de fen ve sanat silâh›yla i’lâ-i keli-
metullah›n en müthifl düflman› olan cehil ve fakr ve ihti-
lâf-› efkâra cihat edece¤iz.
Amma cihad-› haricîyi fieriat-› Garran›n berahin-i ka-
t›as›n›n elmas k›l›çlar›na havale edece¤iz.
Zira, medenî-
lere galebe çalmak ikna iledir, söz anlamayan vahflîler gi-
bi icbar ile de¤ildir
. Biz muhabbet fedaîleriyiz; husumete
vaktimiz yoktur.
Meflrutiyet ki, adalet ve meflveret ve kanunda inhisar-›
kuvvetten ibarettir
. On üç as›r evvel fieriat-› Garra tees-
süs etti¤inden, ahkâmda Avrupa’ya dilencilik etmek,
din-i ‹slâma büyük bir cinayettir ve flimale müteveccihen
namaz k›lmak gibidir.
adalet:
do¤ruluk, hakkaniyet.
ahkâm:
hükümler, kànunlar, ni-
zamlar, prensipler.
berahin-i kàt›a:
kat’i bürhanlar,
deliller.
cehil:
câhillik.
cemiyet-i Muhammedî:
Hz. Mu-
hammede (a.s.m.) ba¤l› olan ce-
miyet, topluluk.
ceride:
gazete.
cihad:
düflmanla savaflma, Allah
yolunda malla ve canla düflmana
karfl› savaflma; din için çal›flma.
cihad-i haricî:
d›fla karfl› yap›lan
cihad, savafl.
cihetü’l-vahdet-i ittihat:
üzerin-
de anlaflma sa¤lanan birlik nok-
talar›.
din-i ‹slâm:
‹slâm dinî.
ecnebi:
yabanc›; garip, al›fl›lma-
m›fl; baflka milletten olan.
elmas:
en saf karbon olan ve
cam gibi fleffaf, parlak maden.
fakr:
fakirlik, ihtiyaç, yoksulluk,
azl›k, muhtaçl›k.
fedaî:
fedakar, kendini bir hizme-
te adayan.
fünun:
fenler.
galebe:
üstün gelmek, yenmek,
bozmak, çokluk.
hakikat:
gerçek.
havale:
bir ifli veya bir fleyi baflka
birisine b›rakma, ›smarlama.
husumet:
düflmanl›k.
ibaret:
meydana gelmifl, toplan-
m›fl.
icbar:
zoraki, zorlama.
ihtilâf-› efkâr:
fikirlerin ayr›l›¤›.
ikna:
inand›rmak, râz› etmek.
i’lâ-i kelimetullah:
Allah’›n ismi-
ni, davâs›n› yüceltmek, yaymak.
iman:
inanma, itikat; Resul-i Ek-
rem’in (a.s.m.) tebli¤ etti¤i inan›l-
mas› gerekli esaslar› tasdik et-
mekten do¤an bir nurdur.
94 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
‹
LK
H
AYATI
inhisar-› kuvvet:
kuvveti bir
elde, tek elde bulundurma.
istibdad-› manevî:
mânevî
diktatörlük.
kalû belâ:
(ruhlar) “evet dedi-
ler” maddeten: maddi olarak.
medenî:
faziletli, terbiyeli, ki-
bar; flehirde oturan.
meflrutiyet:
bir hükümdar›n
baflkanl›¤› alt›ndaki millet
meclisi ile idâre edilen devlet
sistemi.
meflveret:
ifllerin dan›fl›p gö-
rüflme yoluyla halledilmesi.
muhabbet:
sevgi, sevmek.
muvahhid:
Allah’›n birli¤ine
inanan. Tevhide ba¤l›.
mükellef:
yükümlü, vazifeli,
bir fleyi yapmaya mecbur
olan.
mü’min:
Allah’a ve emirleri-
ne, kànunlar›na îman eden,
inanan.
müteveccihen:
do¤ru, yöne-
lerek.
müthifl:
dehflet veren, korku-
tan.
müttehid:
birleflmifl, birleflik.
peyman:
ahd, yemin.
sanayi:
sanatlar; sanatl› var-
l›klar.
fieriat-› Garra:
parlak din; ‹s-
lâmiyet.
flimal:
kuzey.
teessüs:
kurulma, yerleflme.
terakki:
yükselme, ilerleme.
tevhid:
birleme, Allah’›n bir
oldu¤una ve Ondan baflka
ilâh olmad›¤›na inanma.
vahflî:
medenî olmayan, in-
sanlardan kaçan, ehlî ve al›fl›k
olmayan, merhametsiz.
1...,84,85,86,87,88,89,90,91,92,93 95,96,97,98,99,100,101,102,103,104,...1390
Powered by FlippingBook