Burak Yılmaz’ın durduk yerde Çin’e gönderilmesi son derece yanlış. Zira forvet almadan yapılan bu yanlışın izahı yok. Eğer Burak’ın yerine biri alınsaydı ve öyle gönderilseydi, bence de iyi olurdu. Çünkü G.Saray seyircisi onunla bağları koparmıştı. Yönetimin kafasında böyle bir işin olduğu belliydi. Madem öyleydi sağ bek alınacağına forvete oyuncu alınsa daha doğru olmaz mıydı?  

Haftaya Lazio ile oynanacak Avrupa Ligi maçı öncesi ne yapılmaya çalışıldı anlamak mümkün değil. Çünkü G.Saray’da o hattı dolduracak kalitede oyuncu yok.  Avrupa Ligi önemli değilse, neden seneye ceza almayalım diye uğraş veriliyor? (Geçen hafta eski başkanlarla çıkış için toplantı yapıldı)..Lig G.Saray için bitti tamam. Türkiye Kupası da bir hedef olmaktan çıktı mı? Bunlar cevaplanması gereken sorular.

G.Saray’ın son 20 yılı veya en azından son on yılı sorgulanmalı. 2000 yılından bu yana kazanılan UEFA ve Süper Kupa şampiyonlukları, 7 lig şampiyonluğu, 5 Türkiye Kupası ve ufak tefek kupalarla bezenmiş, sportif başarılı 15 yıl. Buna karşılık bunu, mali başarıya çevirememiş yönetimler. 2023 yılına kadar banka limitlerini doldurmuş, yani ipotek gösterebileceği mal varlığı kalmamış bir G.Saray var karşımızda. 

Her krizin fırsata çevrilecek tarafları vardır. G.Saray kulübünün hoyratça harcamalarıyla bitirilmiş kaynaklarının hesabını birileri vermeli elbette. Ama önemli olan buradan bir çıkış noktası bulmak. Dursun Özbek yönetimi şu an bir otel inşaatı yapmakla meşgul. Yıllık getirisi 7 milyon civarında olacak deniliyor. Bu küçük gibi gözükebilir. Ama bittikten sonra otelin rayiç değeri 100 milyon doların üzerinde olacak deniliyor ki; bu da bankalardan yeni kredi imkânları demek. Böyle bir imkân iyi mi kötü mü değerlendirmeye bağlı. Bankaların takımları ne hale getirdiği meydanda. Bu tür paralarla çıkış olsaydı eğer, zaten bu hallere düşülmezdi. 

G.Saray  aslında bankalardan nasıl kurtulacağının hesabını yapmalı. Şu anda yanılmıyorsan bankalara ödenen sadece yıllık faiz 10 milyon dolar. Böyle bir faiz kıskacından kurtulmak, yeniden banka borçlanmasıyla değil, en kısa sürede bankalardan yakayı kurtarmakla olur. Bu süreçte UEFA ceza vermiş çok önemli değil. Yeni bir yapılanmanın plânları yapılır. Bunu becerecek yönetim ve başkanı da G.Saray tarihine altın harflerle isimlerini yazdırırlar.