G.Saray takımı oyuncuları, teknik direktörü İgor Tudor’un kafasındaki şablona yavaş yavaş uymaya başladılar. Adanaspor maçında göze çarpan en önemli değişim; tüm oyuncuların hareketli oluşuydu.
Bu sebeple tempolu bir maç izledik. Her zaman 11’de görmeye alıştığımız oyuncuların bazıları artık kenarda bekliyor. Bunların en önemlisi Sneijder’di. Hoca maçtan önce sahaya sürdüğü 11için “en iyisi bu” dedi.
Gerçekten de takımı iyiydi. Sadece Eren Derdiyok etkisizdi. Mesela Cavanda çok iyi işler yaptı. Savunmada açık kapamada başarılıydı. Josue bu maçta kendini iyi göstredi. Pasları ve çaldığı toplarla dikkat çekti. Maçın adamı Linnes’ti. Savunmanın solunda oynayan bu oyuncu kulvarını o kadar iyi kullandı ki; adeta, ”Bundan sonra ben bu takımın direkt oyuncusuyum” dedi.
G.Saray’ın oyuncuları maç esnasında sistem değişikliklerini de alışmaya çalışıyolar. Dörtlü savunmayla başladılar. Daha sonra ikinci devre üçlü savunmaya döndüler. Oyuncu grubunun bu tür değişimleri uygulayabilmesi bir takım için büyük avantajlar sağlar. Bu türden değişimlerle rakibinizi hem şaşırtabilir, hemde bunaltabilirsiniz. Oyuncuların bunu yapabilmesi önemli.
G.Saray belki lig sonuncusu Adanaspor’u yendi. Ama aldığı üç puan Başakşehir’in yenildiği haftada önemliydi. Bu hafta Başakşehir’le oynayacağı maç, lig ikinciliği yolunda son derece önemli hale geldi. G.Saray’ın şampiyonluk umudu çok az. Çünkü Beşiktaş çok iyi form yakaladı. Bu haliyle şampiyonluğu kaptırmaz. Sadece kalan sekiz maçını kazanması durumunda belki şampiyonluk ihtimali ortaya çıkabilir. Ama Şampiyonlar Ligi için lig ikinciliği de çok önemli. En azından G.Saray’ın bunu başarabilmesi lâzım.