Galatasaray Fatih Terim’le birlikte “nerede kalmıştık” sloganının başlangıç fitilini ateşledi.
Çok geç kalınmış bir hamleydi teknik adam değişikliği. Çünkü taraftar ve camianın büyük çoğunluğu Terim’i Galatasaray’ın başında görmek istiyordu. Trabzon maçından sonra değişim yapılsaydı şimdi Galatasaray ciddi puan farkıyla liderdi. Yönetim bu maçta geç kaldığını görmüştür. 50 bin seyirci ve yeni hocasıyla takımın havasının değişimini onlarda görmüş oldu. Belki de keşke daha önce bunu yapsaydık demişlerdir.
Fatih Terim maçtan sonra, Galatasaray’ın ikinci yarı sezonda nasıl oynayacağını şöyle özetledi: ”Galatasaray oyunu rakip yarı sahada ve kendi kalesinden uzakta oynayacak. Oyuna hükmeden taraf olacak”. Göztepe maçının ikinci yarısında kısa da olsa, bahsettiği şekilden bazı bölümler gördük. Bu da Tudor zamanındaki sıkıcı oyunun, seyir zevki yüksek hale geleceğinin müjdesiydi.
Futbol, Tudor gibi çapsız antrenörlerin elinde seyredilmesi işkence bir oyun olmaktan öteye gitmez. Sezon başında G.Saray, Avrupa Ligi ön eleme maçı sebebiyle, erken çalışmalara başlaması, diğer takımların da tam hazır olamaması sebebiyle, sekizde yedi gibi müthiş bir seri yaptı. Ama sonra işin rengi değişti. Takımlar form tuttu. Galatasaray’ın da defosu ortaya çıktı. Göztepe maçını saymazsak Galatasaray son yedi maçta dört mağlubiyet aldı. Şampiyon olacak bir takımdan ziyade, düşmemeye oynayan takım performansıydı bu. Sürdürülmesi mümkün değildi elbette. Fatih Terim’in işi çok kolay değil. Mutlaka transfer yapılacak bu gerekli. Hem onların takıma montesi, hem de istenilen oyun performansının uygulanabilmesi için zaman darlığı var. Ama tecrübeli Terim’in bunun üstesinden geleceğini düşünüyoruz.
Başkan Dursun Özbek, Fatih Terim’i göreve getirmekle almış olduğu seçim kararında, seçilmeyi bir anlamda garantiye aldı. Ayrıca yönetimini Terim’le uyumlu çalışacak hale getirmiş olacak. Şampiyonluk için yönetim, teknik kadro ve oyuncuların ahenk içinde olması şart. Görünen o ki, G.Saray devre arasını hareketli geçirecek.