Beyazlar içerisinde, farklı farklı ülkelerden Mekke'ye gelen milyonlarca hacı, Arafat'ta çıkıp, şeytanı taşlayıp gereklerini yerine getirdikten sonra günahlardan arınmış olarak tertemiz, bembeyaz melekler gibi şimdi memleketlerine dönüyorlar.

Hacda ihram insanda bir ruh hali oluşturuyor. İhram yasakları, hac arkadaşımız Abdurrahman Kılıç hocanın ifadesiyle, ihram hacdan sonra da tam bir hayat hali, yaşama modeli oluşturuyor. Yani kendi bedenine, başkasına, canlı varlığa bitkiye zarar vermeme hali ve bir de kefen gibi iki beyaz parçadan oluşan elbisenin içinde olmak, aczini ve fakrını hissetmek anlamında tam bir ideal hayat programı taşıyor. Böyle bir hayat kişiyi maddi ve manevi dilencilikten; bedeninle başkalarının hakkına girmekten alıkoyuyor. Milyonlarca insanın ideallerle, aynı ibadetlerle bir arada olmaları hacdaki büyük hikmeti akla getiriyor. Burada insan tam bir nefis terbiyesi imtihanından geçiyor. Bir takım olumsuz alışkanlıklardan bu vesileyle kurtuluyor. Yani bu hac daveti, kuluna bir yeni sayfa daha açma imkanı sunuyor. Tabi bir de hacı adayının binlerce dua talepleriyle huzura gelmeleri bir temsilci olma misyonuna işaret ediyor. Haliyle kişi kendini duaların, zikirlerin içinde buluyor.

Hatalarla, günahlarla buraya gelen hacı adayı, burada cerrahi  bir ameliyat gibi, manevi yüksek bir imtihandan geçiyor. Artık kimse buraya geldiği gibi gitmiyor. Çok şeyler kazanmış olarak yuvasına dönüyor.

...

Hacıların Kabe’yle olan duygu bağları kökleştikçe buralardan ayrılmak güçleşiyor. Hemen her akşam tavafa gelen hacılar farklı bir hayat tarzına alıştılar. Kabe cazibesi kendine çekiyor insanı. Baktıkça bakası geliyor insanın. Gözlerin en lezzetli rızkı Kabe’yi seyretmek.

İlk günlerde kavuşmanın sevinciyle göz yaşları döken hacılar, ayrılık zamanı yaklaşınca bu sefer ayrılmadan hasret duyguları yaşanıyor ve yine göz yaşları dökülüyor.

Hacılar Mekke'de zamanlarının büyük çoğunluğunu Kabe'de geçiriyor. Yüzlerde ayrılığın izleri var artık. Kim bilir niceleri için son görüşme olacak bu. Bir daha ya gelinir ya gelinmez, bu görüşme çok özel hacılar için.

Günahlarından arınıp tertemiz bir şekilde yuvaya dönmek, Rabbinin kuluna sunduğu en güzel nimetlerden.

Bu hali her hacı kendi aleminde yaşıyor. Rabbiyle kulu arasında özel bir sözleşme gibi hac. Beyazları giyerek gelen insanlar, şimdi içi ve dışı bembeyaz olarak, melekler gibi, affedilmiş olarak yuvalarına dönüyor.

Şimdi önemli bir vazife de, bu bembeyaz sayfayı kirletmeden Rabbinin huzuruna ulaşmak. Rabbim cümle ehl-i imana bu güzel duyguları yaşatsın inşallah.