"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir problem, bir çözüm

Sebahattin YAŞAR
22 Aralık 2014, Pazartesi
Matematiksel işlemlerde ‘problem’ ve ‘çözüm’ bir gerekliliktir. Yani problem olacak ki, çözüm anlamını bulsun.

Problem yoksa, çözüm de yoktur.

Onun için çözüm yolunu bilen uzmanlar için pek çok öğrencinin takıldığı, tıkandığı problemler birer kek mesabesindedir.

O zaman bütün mesele problemin olması değil, problemin çözüm yollarının bilinmemesidir.

***

Durum, sosyal alan için de olduğu gibi geçerlidir.

İnsanlar arası ilişkilerde elbette zaman zaman içinden çıkılmaz gözüken problemler dikkat çeker.

Oysa bir alan uzmanı için o sorunlar, gülüp geçecek kabildendir.

Ama yolunu, yordamını bilmeyen için o problemler hayatı ciddî zorlaştırmakta ve yaşanmaz hale getirmektedir.

Gelin görün ki, insanlar matematiksel işlemler için uzmanına çok rahat gidebiliyor, çözüm arayışını uzmanlar arasında sürdürebiliyorlar da, ama sosyal alan problemleri, iletişim problemleri için ne böyle bir arayışı anlamlı buluyor, ne de böyle bir problemi problem olarak görüyor.

Ee o zaman problemi problem olarak görmüyorsak, o problem de çözüm yollarını bize göstermeyecek demektir.

Evet, sosyal hayatın içinde yaşıyoruz. Kabul etmemiz gereken şey, insan da var, problem de var, ama çözümü de var.

***

‘Pozitif Pencere’ daha önce değişik yazı serileri yapmıştı.

‘Lütfen yazıları’ bunlardan biriydi. 

Bu seride, ‘lütfen nezaket’, ‘lütfen beyefendilik’, ‘lütfen iyilik’, ‘lütfen duyarlılık’ gibi yazılar hatıralara dokunmuştu.

 Şimdi de yine bir dizi yazı gelişiyor. Bunun da adı, ‘Bir sorun bir çözüm’.

Bini aşkın üniversiteli gence, ‘Bir iletişim sorununu belirtin ve çözümü üzerinde tartışınız.’ diyerek bir çalışma başlattık.

Böylece ne yaptık, öncelikle herkesin kendi hayatında bizzat karşılaştığı bir iletişim sorununu gündemine almasını ve üzerinde ciddî şekilde düşünmesini sağladık.

Zaten bu önemli bir aşama.

Yani insanın kendisinin bir sorununa eğilip de çözüm arayıp da bulamadığı bir problem şu ana kadar kayıtlara geçmiş değil.

Bu aynı zamanda şu demek, ‘Allah kimseye kaldıramayacağı bir yükü yüklemez.’

O zaman bütün mesele başımıza gelen problemleri ciddî şekilde masaya yatırabilmektir.

Hatta zaman zaman çözüm sonucunda karşımıza çıkacak sonuçtan çekinir hale geliyoruz.

Oysa bütün çözümlerin elbette bize uymayan tarafları da olabilecektir. Yani bunu da göze almak gerekiyor.

Nur Risalelerinde, ‘İntizam şedittir.’ diye bir cümle var.

Bu cümleyi ilk okuduğumda adeta irkilmiştim.

Yani düzenin sağlanabilmesi için zaman zaman elbette caydırıcı müeyyideler söz konusu olacaktır. Düzene uymayan bu sonucu kabullenmiş demektir. Zaten onun için de, ‘Zarara kendi rızası ile girene merhamet edilmez, Lâyık da değildir.’ cümleleri geçmektedir.

Şimdi dosyamda bini aşkın, ‘Bir problem, bir çözüm’ gündemi var.

Şimdilerde yoğun şekilde onlarla meşgulüm.

Bu öylesine bir iş değil, böyle bir adım atan elbette ortaya çıkabilecek mes’uliyet durumlarını da gözetmesi gerekecektir. Yani gerekirse, gündeme gelmiş bir problemin çözüm arayışı için günlerce, aylarca arayışlar içinde olmak gerekecektir. Bunun için gerekli alanlardaki uzmanlara danışmak, onlardan bilgiler almak, uzmanların yazdığı kitaplardan istifade etmek ve elbette işin manevi cihetini de ihmal etmeden, problemin çözümü için bolca duâlar etmek gerekecektir.

Tabiî sorunlar kolay kâğıtlara aktarılıyor değil.

Kolay kompozisyon haline geliyor değil.

Elbette bu aşama için bir güven durumu söz konusudur. Sonrasında da, yine o güven durumu çerçevesinde sizin sözünüzün, cümlenizin, nasihatınızın bir anlam değeri olmaktadır. İşte zaten çözüm de tam burada başlamaktadır. 

Yani çözümün çözüm olacağına inanmıyorsanız, elbette kesin çözüm olan tedavi uygulamaları bile iyileşmeyi beraberinde getirmeyecektir.

Önümüzdeki köşelerde öyle problemler okuyacaksınız ki, çözümüyle beraber ele alındığında, ‘İşte annemle babam arasında, kız kardeşimle annem arasında, erkek kardeşimle benim aramda, kız kardeşimle benim aramdaki problemin kaynağı ve çaresi bu!’ diyeceksiniz.

Siz de, sizin yaşadığınız bir iletişim problemi var ve problemi yaşadınız ve çözüm de bulmuşsanız, işte onlar bir başkası için de bir anahtar niteliğindedir. Siz de onları bize yazın ki birileri de bu probleme ve çözümüne ulaşmak için daha fazla zaman kaybetmesin. Ne dersiniz, var mısınız?

Okunma Sayısı: 1756
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Akif ARSLAN

    22.12.2014 14:26:03

    Bir Matematikçi olarak ifade etmek isterim ki:Bir problemin "cevabının" ne olduğundan ziyade "çözümünün" ne olduğu önemlidir.Sürekli cevap üzerinden çözüm bulmaya odaklandığınızda karşınıza aynı sorunun farklı bir versiyonu geldiğinde tıkanır kalırsınız.Çözümü bilmek ise size o sorunla ilgili kaç versiyon yaşarsanız yaşayın problemi "çözebilme" imkanı sunar..Cevaplar,cevap anahtarında da var..mesele o cevaba hangi çözüm ile ulaştığınız.Problem ve Çözümlerini merakla bekliyorum,Sabahattin Yaşar'ı tebrik ediyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı