Bilmem hiç tahlil sonuçları beklediniz mi heyecanla?
Ben bekledim. Geçenlerde oldu. Sağlık ocağı tarama yapıyormuş.
‘Hocam, ellili yaşlarda bu taramayı yapmamız gerekiyor.’ dediler. Ben de, ne diyeyim ‘Tamam’ dedim.
Neyse, aldılar tahlil unsuru maddeleri. Biraz sonra, ‘Hocam negatif’ dediler ve biz de sevinçle oradan ayrıldık gittik.
Ertesi gün bir başka amaçla aynı mekâna uğradığımızda,
-Hocam size telefonla ulaştılar mı? dediler.
Ben de;
-Hayır, dedim.
-Hocam sizin sonuçlar siz gittikten sonra baktık, çift çizgi, yani pozitif çıktı. Siz doktorunuzla bir kez daha görüşün, dediler.
Allah, Allah… Neyse gittik.
Doktor hanım, ‘Hocam oluyor böyle durumlar. Sizi genel cerrahiye sevk edeyim. Bu konu orada ele alınsın’ dedi.
Peki… Başka ne diyeceğiz. Gittik… İlgili doktor hemen işleme girişmek istedi.
Dedik, kardeşim bu meseleye bir daha bakalım, bir yerde bir yanlışlık olmasın! Neyse kabul etti doktor hanımefendi ve yeniden tahlillere başladık.
Derken, günün yarısı bu konu ile geçti. Tabiî insanın zihin dünyasına neler gelip, neler gidiyor.
Doğrusu insanın kimyası bozuluyor. Bir iki günün içinde pek çok sözler verip, pek çok kararlar aldığımı hatırlıyorum. İnsanın eli eteği çekiliyor dünyadan.
Hayat değişik bir serüvene giriyor.
Zihne gelip gidenler değişiyor.
Bir anda, ‘Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz’ hakikati bir levha gibi gözümüzün önünde yer almaya başlıyor.
Ve, zaman uzayıp gidiyor. Dakikalar saat, saatler sanki günler oluyor.
Neyse ki sonra sonra sonuçlar çıkıyor da, derinden bir ‘oooohhhh!’ çekiliyor.
Sonuç, negatif.
Evet, negatif sonucun gerçekten pozitif sonuçları oldu. Şimdi kendimi, ömür dilimlerimi daha kaliteli hissediyorum.
Meselâ az önce kıldığım namazın sıhhatini yakinen hissettim.
Haz aldım. Okuduğum sûrelerin daha bir farkına vardım.
Yani bunun yaşanması için illaki bir tahlil sonucu mu gerekiyordu.
Ama olsun, her şeyde bir hayır vardır derler ya.
Biz de öyle diyoruz.
‘Her şeyde bir hayır vardır.’
Yeter ki insan ders çıkarmaya hazır olsun.
Her şeyin bir ders tarafı var.