"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ölümün ‘genç’ hali

Sebahattin YAŞAR
16 Kasım 2015, Pazartesi 10:32
Paris’te veya Mekke’de; toplu halde veya tek tek; şu sebeple veya bu sebeple; genç veya yaşlı fark etmiyor, aslında İlâhî kanun işliyor; ‘ölüm öldürülmüyor, kabir kapısı kapanmıyor.’ İşte insan için en büyük gerçek bu!

Önceki hafta üniversiteli Nur Talebesi, henüz yirmili yaşlardaki Mardin-Kızıltepeli öğrencimiz Sema kardeşimizin vefat haberi geldi. Geçen hafta henüz yedi yaşındaki Suruçlu Mehmet Ali kardeşimizin vefat haberi geldi. Ve bu hafta sonu da Şanlıurfalı, başarılı, genç üniversiteli Nur Talebesi Memduh Durmaz kardeşimizin de vefat haberi geldi.

Evet, ölüm haktır, kimsenin bir diyeceği yok; ama genç ölümleri insanı daha bir etkiliyor. Bir yıldız kayması gibi dünya âlemine şöyle bir parlayıp diğer âleme geçiveriyor gençler.

Sema kardeşimiz Harran Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünde okuyordu. Medresede kalıyor ve Risale-i Nurlara karşı yoğun bir ilgisi vardı. Sınıfta parmak kaldırıp söz hakkı aldığında konuyu bir şekilde nurlara getirip, Kur’ân hakikatlerine dikkatleri çekerdi. Şimdi kendisi onun aydınlığında…

Nur mekânını paylaştıkları arkadaşları, sınıf arkadaşları, ablaları ve hocaları olarak Mardin-Kızıltepe’deki taziyesine katıldığımızda anne ve babasını tam bir metanet içerisinde, sükûnete dâvet eder bir halde bulduk.

Seksenli yaşlardaki dedesi, Nur Talebesi Abdulkadir Timurağaoğlu ile sohbet ettik. Kendisi Isparta’da iken Üstad’ı ziyarete gitmiş, ama görüşememiş. Eline Risale-i Nurları vermişler ve gittiğiniz yerlerde bu eserleri okuyun, anlatın demişler. O da öyle yapmış. Halen bu hatıra kitaplar okunuyor.

Nurlarla dolu dedenin, babanın ve annenin arasından, kendisi de Hastalar Risalesi’ni okuya okuya bir hastalığın dâvetiyle ruhunu Rahmana teslim eylemiş.

Güzel bir gidiş. Rabbim mekânını Cennet eylesin.

Yine komşum Dr. Halil Tosun kardeşimizin yeğeni, henüz daha yedi yaşındaki Mehmet Ali de bir melek gibi bir traktör kazası sonucu Cennet’e uçtu.

‘Cennet çocukları’, bir melek gibi sahneden çekiliveriyor.

Dün de kendisiyle yıllardır tanıştığımız, hayat dolu, genç, iman ve Kur’ân hizmetlerinde aktif bir kardeşimiz olan Memduh Durmaz’ın vefat haberi geldi.

Ağabeyi olan, Bursa Nur Talebelerinden İsmail kardeşimiz; Memduh’un Mekke’de bir akademide çalıştığını, hadisler üzerinde bir kitap çalışmaları olduğunu, bu çerçevede arkadaşlarıyla Taif’e gidip geri dönerken bir trafik kazası sonucu vefat ettiğini söyledi. Cenazesi, yine kendisinin ölmeden önceki vasiyeti üzerine Mekke’de kalacağını belirtti. Anlayacağınız, nurlar arasından genç bir yıldız daha Cennete uçtu.

Ne güzel, anlamlı, muhtevalı ve masum gidişler değil mi?

Nasıl yaşıyorsa insan, öyle ölüyor ve inşallah öyle de dirilecektir.

Hayatı yaratan, ölümü de yaratıyor. İnsana sadece kulluk düşüyor.

Görülüyor ki, ölümün genci yaşlısı yok, gelince şaşırmıyor.

Ne dersiniz, gerçekten gitmeye hazır mıyız? Ahiret için yetiştirecek işlerimiz var mı? İbadetlerde bir eksiğimiz var mı? İnsanlarla olan ilişkilerimizde bir kusurumuz var mı? Özür dilememiz gereken, helâllik istememiz gereken kimseler var mı? Üzerimizde kul hakkı var mı?

Kim, ‘yok’ diyebilir? 

O zaman ne bekliyoruz?

Okunma Sayısı: 5063
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı