"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Menba mı, makes mi?

Şemseddin ÇAKIR
06 Mayıs 2016, Cuma

Üstadımız “Ferdî olmayan bir meslekte tevatür vardır; tevatürde butlan yoktur” (İ. İ’caz s.48) ve “Eğer meşveret şeriattan bir parmak müfârakat ederse, eski hâl (şahsiyetçilik) yüz arşın ayrılmıştır” buyurmakta. Demek ki doğru meşveret bütün pürüzleri düzeltir ve düzeltmiş, Üstad da çok açıkça  yine “Nur fabrikasının Divanında verdiğiniz kararlar ne olursa kabulümdür” ve devamla “Nur fabrikasının Divanının heyeti münasip görse ve hal müsaade etse yazılsın” (Kastamonu Lahikası s. 297) diye bize referans olmuştur. Meşveretini kurmayanlar, kusuru kendilerinde arasın ve vebalini düşünsünler. 

Bir hatıra;

Yıl olarak hatırladığım kadarı ile 2007-2008 olacak. Almanya Mainz’dayım ve o zamanın modası olan dinlerarası diyalog toplantılarına yakînen şahit olmak için merak saikası ile ben de bir ara katıldım. O toplantılardan birinin panel konusu “İlahî dinlere göre Nübüvvet”ti.

Panelistlerin bir kısmı Hıristiyan papazlardan, bir kısmı da bizim ilahiyatçılardan müteşekkildi. Konuşmacılar nübüvvetle ilgili genel bilgiler verdiler. Bana göre, verilen bilgiler ortaokul, lise seviyesindeydi. Fakat kimse nübüvvetin konumunu ifade etmedi. Halbuki başlıktan asıl anlaşılması gereken bu idi.  Bu tezat içimde ukde oldu. Bu çok önemli meselede  mutlaka Üstadın tesbitini söylemeliydim. Neticede soru cevap faslı başladı ve hemen el kaldırıp onlara şu soruları sordum.

“Nübüvvetin İlahî dinlerde, Allah’a göre konumu  nedir?” 

Soruma cevap alamayınca, şu soruyu sordum:

“Bu işin bir kriteri olmalı, zira Hıristiyanlar peygamberine tapıyor, Müslümanlar tapmıyor. Fakat Danimarkalı karikatürist yıllarca Hz. İsa’yı rencide ettiği halde onların kılı kıpırdamıyor, ancak Müslümanlar tapmadığı halde Efendimiz (asm)a bir saygısızlık  karşısında bütün âlem-i İslam ayağa kalkıyor. O halde tapıp tapmamanın ölçüsü nedir? Yoksa Müslümanlar-haşa-tapıyor da onlar mı tapmıyor?” 

Yine çıt çıkmadı ve ben bu tehlikeyi bertaraf etmek için bir ipucu mahiyetinde şu üçüncü soruyu sormak mecburiyetinde kaldım. 

“Peygamberler menba mıdır, makes mi?” dedim. Bunu da anlamadılar ve açıklamak mecburiyetinde kalarak Güneş ve ay misalini verip “Peygamberler kaynak olan güneş mesabesinde mi, yoksa makes olan ay durumunda mı?” deyince hemen bir Arap profesör ayağa fırladı ve “Şimdi anladım, bu çok güzel bir soru, elbette peygamberler makestir” dedi. Buna hemen bizim Türkler de dahil oldu ve bizim İlahiyatcıların hepsi “Peygamberler ancak makes olabilir” diye ittifak ettiler ve bu sorulardan çok memnun oldular. Hıristiyanlar ise kendi aralarında tartışmaya başladılar. Başta papaz olmak üzere “Hz. İsa menbadır” deyince ben kendisine “Hz. İsa menba  ise, tabiri caizse Allah’ın konumu nedir?” dedim. Bunun üzerine oturum başkanı papaz kızarak “Oturumu kapatıyorum, bunun tartışması olmaz, İsa tanrıdır” dedi ve biz ibret ve hayretle oradan uzaklaştık. Onlar hâlâ tartışıyordu. Sonraki hafta baktım ki panelleri iptal etmişler. 

Demek bizim itikadımız Rabbimizi menba, Efenfimiz (asm)ı makes olarak görmek şeklinde olduğundan, sonra uğrunda ölsek de tapmış olmayız. Demek Allah’a göre Efendimiz (asm) makes, Efendimiz (asm)’a göre Üstadımız makes. 

Zaten bizim mesleğimiz ferdî değil tevatürîdir, şahs-ı ma-nevîdir ve “la tezalü taifetün” hadis-i şerifinin mazharıdır.

O hadis-i şerifte mealen “Kıyamet kopuncaya kadar hak üzere müzahir bir cemeat zail olmayacaktır, hak üzere galiben devam edecektir” buyurulur (Kastamonu Lahikası S.51). 

Not: Makes ve menba’ Risale-i Nur’un hemen hemen 14 yerinde geçer ve biri Hubab’da “... Evet Nebi-i Zişan (asm) tecelliyat-ı İlahiyeye mazhar ve ma’kestir; masdar ve menba’ değildir” şeklindedir. (Mesnevi Nuriye S-74 Yeni Asya Neşriyat 1997)

Dayanın çoğu gitti azı kaldı, aslı gitti faslı kaldı. Nasıl olsa Mehdinin şahs-ı manevîsine muarızları engel olamayacak. Bu konuda müjde-i Peygamberi (asm) ve işaret-i Aleviyye vardır.

Okunma Sayısı: 2446
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali KANDİL

    6.5.2016 10:05:06

    ....Demek Allah’a göre Efendimiz (asm) makes, Efendimiz (asm)’a göre Üstadımız makes,(Üstadımıza göre Zübeyir Abi makes.çünkü o fenafissaidtir...."benim ilavemdir")

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı