"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hürriyete hitap nutku üzerine

Şeyma TÜRKAN
28 Temmuz 2016, Perşembe
Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin, ‘Hürriyete Hitap’ nutku; 1908 yılında hürriyetin ilânının üçüncü gününde, önce Sultan Ahmet Meydanı’nda, sonra Selânik’te Hürriyet Meydanı’nda tekrar ettiği, gazetelerinin yayınladığı, zamanın yaralarını teşhis edip, tedavi eden fikirler ve hakikatlerdir.

Bu hitaptan anladığımız hakikatleri şöylece özetleyebiliriz:

* Hürriyet, milleti gaflet uykusundan uyandırıp; esaret zilletinden kurtarır.

* Eğer dayanak noktası Şeriat olan bir hürriyet neşvünema bulursa, milleti terakkiyata götürerek, medeniyet kapılarını açabilir. Medeniyet kapıları ise: 

l Kalplerin birlik ve beraberliğine

l Millî muhabbete 

l Maarife

l  İnsanı çalışmaya ve gayrete

l Sefahatin terkine dâvet eder.

* Ancak Şeriatla birlikte olan hürriyet, beşerin fikrini parça parça eden, kabiliyetlerin terakkisine karşı olan setleri darmadağın ederek hükümeti ölüm tehlikesinden kurtarıp, milletlerin cevherlerini ortaya çıkartır ve mükemmelliklere doğru götürür.

* Terakkiyat, istidadların, fikirlerin birbiri arkasına gelip, birbirine eklenmesi ile oluşmaktadır 

* Şer’i kanunu esasî ve şeriatın meşveret sistemi ile terakkiyat elde edilebilir.

*  Bütün güzel ahlâkları bünyesinde toplayan İslâmî hakikatler, yaratılıştan gelen kabiliyetler ve iman feyzinin elde edilmesi, medenileşmiş milletlerin ilerisine geçebilmeyi sağlar.

* Şeriat-ı Garra, müsavatı, adaleti ile hakikî hürriyetle bağlıdır. 

* Hürriyet, ancak hükümlere uyarak, şeriatın koyduğu edep, terbiye ve güzel ahlâk ile gerçekleşir ve gelişir. İslâmiyetin başlangıç devrindeki sahabelerin; vahşet ve baskının zorbalığı hükmettiği zamanda olduğu halde hürriyet, adalet ve eşitlikleri bunu ispatlıyor.

* İstibdat ve zulümlerin tekrarlanmaması için hürriyet; dine, şeriata uygun olarak yapılan meşverete bağlı olarak tahakkuk ettirilmelidir.

* Hürriyeti, sefahat, meşrû olmayan lezzetler, israflar, tecavüzler ve nefsin hevesine ittibada serbestiyet olarak yorumlamak; bir esaretten çıkıp, başka bir esaret-i rezileye girmek demek olur ki bu da milletin sefih olduğunu, hürriyete lâyık olmadığını gösterir. Zira şer’i hürriyete lâkayt davrananın millî birlik ve beraberliği bozularak fena bir hastalığa girer.

* Medeniyetin hakim olduğu zamanda hükümran olan ilim ve marifettir. Medenileşmiş milletlerde terakkiyata yardım eden fenler ve sanayi alınmalıdır. Medeniyetin günah ve kötülükleri şeriat ve hürriyetin sınırları ile muhafaza edilmelidir. Her milletin devamlılığının temeli, mayası olan millî adetlerimiz, İslâmiyetle neşvünema bulduğundan İslâm’a sımsıkı sarılmalıyız. 

* Noksanlıklarımız tedenniyata sebep olmuştur.   Bunlar:

l Şeriata müracaat edilmediğinden

l Dalkavukların gelişigüzel kötü yorumlamalarından

l Dış görünüşe önem veren cahil âlimlerin ve âlim tanımayan cahillerin gereksiz tutuculuğundan

l Kötü seçim yaparak Avrupa’nın güzelliklerini almak yerine günah ve kötülüklerini taklit etmekten dolayı geri kalınmıştır. 

* Şeriat üzerine tesis edilmiş anayasa fasid fikirleri, rezil ahlâkı, şeytanî desiseleri ve dalkavukluğu öldürecektir.

* Eski zamanlara oranla bu zamana bakıldığında toplumu birbirine bağlayan şeyler çoğalmış durumda, geçim için gerekli olan şeylerin sayısı artmış durumda, uygarlığın meyveleri, sonuçları ilim ve san’atla değişikliğe uğramış durumda olduğundan devleti taşıyabilecek, idare edebilecek unsurlarda farklılaşmıştır. 

Bunlar:

l Milletin kalbi olan meclis

l Müslümanların düşünceleri olan şer’i meşveret

l  Medeniyetin kuvveti olan fikir hürriyetidir ki, ancak bu unsurlar devleti idare edebilir.

Şerh çalışmalarınızı mail adresimize gönderebilirsiniz.

[email protected]   

 

Okunma Sayısı: 3980
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı