"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Ya yeni hal veya izmihlal”den mana…

Şeyma TÜRKAN
07 Mayıs 2016, Cumartesi
Sual: “Eski hâl muhal; ya yeni hâl veya izmihlâl...” izah eder misiniz; “yeni hâl”den kasıt neler olabilir, günümüze yansımaları nelerdir?

Cevab: Eski halden murad saltanat ve otoriter yönetim şekilleri olmakla beraber bu cümlede anlaşılan mana bu tarz yönetim şeklinin bu asırda geçerli olamayacağı hakikatidir. Yeni halden kastedilen mana ise maziye nazaran yeni bir yönetim tarzı olan Cumhuriyet ve Demokratik yönetim şeklidir.

Çağımızın getirdiği unsurlarla bu rejimler dışında bir hal çaresi aramanın izmihlâle yani kargaşa ve ihtilâf hallerinin yaşanmasına sebebiyet verebileceği; ve yine yeni halin yürürlülüğe geçmemesi halinde bozulmalara ve perişan bir vaziyete getirebilecek durumlara halkın sürüklenebileceği ön görülmektedir. Ekseriyetle otoriter ve diktatör rejimlerle yönetilen İslâm âleminin vaziyeti hali hazırdadır; sıkıntılı, meşakkatli bir cendereden geçmektedir. Esasen Hilâfet eskiden saltanat rejimi ile yönetiliyordu, şimdi ise yönetim Cumhuriyet ve Demokrasi ile yönetimler gerçekleştirilmelidir.

Cumhuriyet ve Demokrasi yönetim şekillerinin neden bu asırda elzem olduğuna dair Bediüzzaman Hazretlerinin görüşlerini bildiren Risale-i Nur’dan kısımlar ise şöyledir:

Benden sordular ki: “Cumhuriyet hakkında fikrin nedir?” 

Ben de dedim: Yaşlı mahkeme reisinden başka daha siz dünyaya gelmeden ben dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki Tarihçe-i Hayat’ım ispat eder. Hülâsası şudur ki: O zaman şimdiki gibi, hali bir türbe kubbesinde inzivada idim. Bana çorba geliyordu. Ben de tanelerini karıncalara veriyordum. Ekmeğimi onun suyu ile yerdim. Benden sordular, ben dedim: Bu karınca ve arı milletleri cumhuriyetçidirler. Cumhuriyetperverliklerine hürmeten, taneleri karıncalara veriyorum. Sonra dediler: “Sen selef-i salihîne muhalefet ediyorsun.”1

“Meşrûtiyet (demokrasi) ve kanun-u esasî işittiğiniz mesele ise, hakikî adalet ve meşveret-i şer’iyeden ibarettir; hüsn-ü telâkki ediniz. Muhafazasına çalışınız. Zira dünyevî saadetimiz Meşrûtiyettedir. Ve istibdattan herkesten ziyade biz zarardîdeyiz...”2

“İstibdat, zulüm ve tahakkümdür. Meşrûtiyet, adâlet ve Şeriattır. Padişah, Peygamberimizin (asm) emrine itaat etse ve yoluna gitse halîfedir. Biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa, Peygambere (asm) tâbi olmayıp zulümedenler, padişah da olsalar haydutturlar.”3 

“Hulefâ-i Râşidîn, herbiri hem halife, hem reis-i cumhur idi. Sıddîk-ı Ekber (ra), Aşere-i Mübeşşere ve Sahabe-i Kirama elbette reis-i cumhur hükmünde idi. Fakat mânâsız isim ve resim değil, belki hakikat-i adaleti ve hürriyet-i şer’iyeyi taşıyan mânâ-yı dindar cumhuriyetin reisleri idiler.”4

“Ey ebna-yı vatan! Hürriyeti sû’-i tefsir etmeyiniz, tâ elimizden kaçmasın. Ve müteaffin olan eski esareti başka kabda bize içirmekle bizi boğmasın.{(Haşiye): Evet daha dehşetli bir istibdad ile, pek acı ve zehirli bir esareti bize içirdiler.} Zira hürriyet, müraat-ı ahkâm ve âdâb-ı şeriat ve ahlâk-ı hasene ile tahakkuk eder ve neşvünema bulur.”5

Şerh çalışmalarınızı mail adresimize gönderebilirsiniz.

[email protected]

Dipnotlar: 

1- Beyanat ve Tenvirler, s. 275.

2- Divan-ı Harbi Örfî, s. 21.

3- Divan-ı Harbi Örfî, s. 23.

4- Tarihçe-i Hayat, s. 625.

5- Divan-ı Harbi Örfî, s. 77.

 

 

Okunma Sayısı: 1737
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı