"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKP, dünya terörünü engelleyemez miydi?

Şükrü BULUT
06 Mart 2015, Cuma
Başlığımızı mübalâğalı veya hissî bulanların, sabırla yazdıklarımızı okuması gerekiyor. Globalleşmeyi; ekonomi, haberleşme ve ulaşım da inkâr etmeyenlerin, yalnızca terörde lokal düşünmeleri mantıkî olmaz.

AKP’nin “kuruluş” hikâyesini anlatanlar, itiraflarda bulunuyorlar. Yeni Dünya Düzeninde Amerikan Yüzyılı kurmayı planlayanlar, 28 Şubat’tan sonra ekip olarak Türkiye’ye gelmişler. Dindarlığın, muhafazakârlığın, sivilliğin global dünyadaki gelişimini bilimsel olarak takip eden Amerikalı neocon’lar, Türkiye sağı ve bilhassa siyasal İslâm entelektüelleriyle farklı mahfillerde, farklı gruplar halinde görüşüyorlar. Bir rivayete göre, Refah’ın mahalli yonetimlerdeki zaferinden sonra, söz konusu enstitüler yeni siyasal İslâm ile yakın temasa geçmişler. İşleyebilecekleri kumaşları teker teker tespit edip, servislerine haber vemişler. Bu uzun hazırlıkların ardında, 28 Şubat eliyle bilhassa siyasal İslâmın ekonomik kaynaklarının kontrol altına alınmasından sonra, program yavaş yavaş tatbikata konulmuş. AKP projesinin bir iki sene içinde hazırlanmış bir proje olmadığı, zaman geçip hadiselerin uzantıları ortaya çıktıkça daha iyi anlaşılıyor.

Globalde (bilhassa Amerika ve İngiltere’de) ve lokalde (Türkiye’de) muhafazakârlık kimliği ile sokağa çıkan Troçkistlerle Kemalistleri kamuoyu çok geç de olsa tanımaya başladı. Evangelist Bush ile siyasal İslâmcı AKP’nin kanatları altında, dünya kamuoyunda korunmuş bir şekilde planlarını revize ederek devam eden Troçkistleri (neocon’ları), Batı entelektüeli çok geç fark edebildi. Avrupa’nın karakterine işlemiş sömürgecilik, haksız savaş ve müdahaleleri normal karşılayan Avrupalıların, bugün için çok pişman olduğunu biliyoruz. Türkiye’de durum bundan farklı olmadı: Demokratları rakip gören Halk Partililer, milliyetçiler ve politize olmuş dindarlar, neocon’ların gölgesinde bir kısım siyasal İslâmcılarla Kemalistlerin ittifağını göremediler. Bu yazdıklarımız; düne kadar AKP’yi göklere çıkaran siyasal İslâmcı yazar, akademisyen, STK’cı, politikacı ve yüksek bürokratların itiraflarıdır. Medyada ve bilhassa internet sayfalarında çokça rastlayabileceğiniz bilgilerdir.

GLOBAL TERÖR VE AKP...

Günümüzdeki global terörün, 11 Eylül ihtilâlinin bir neticesi olduğuna inanıyoruz. Sebepler zincirini takip ettiğimizde, dünyayı yeniden dizayn etmek iddiasındaki Kissinger’in talebelerinin çift boyutlu bir savaşın içine girdikleri görülecektir. 

Birincisi: Hepimizin bildiği gibi İslâm coğrafyasını terör, ihtilâl ve kaoslarla istikrarsız hale getirmek. Doğu Türkistan, Endonezya, Orta Asya’dan tutunuz, Moritanya’ya kadar. Afrika’nın bütün İslâmî topluluklarında, neticesi vahşet ve zulme gidecek isyan ve ihtilâl ateşlerini neocon’lar yakmıştır.

İkincisi: Dünya barışının teminatı olan AB’yi önce ekonomik olarak, sonra da siyaseten parçalamak. Burada; ihtilâlciliği ve savaşı metod edinmiş neoconlar kadar, sermaye ve medya ile onlara servis veren neoliberalleri, yani turuncu devrimcileri de unutmamak gerekiyor. Bir taraftan gizliden gizliye euroyu çökertme faaliyetleri, Güney Avrupa ülkelerinde bankalar kanalıyla krizler çıkarmak ve bilhassa Rusya’ya karşı Müslümanlara ve barışa yardımcı olduğu için amansız bir mücadele başlatmak... Şimdi bu iki hedefe doğru ilerlerken ihtilâlciler, hangi coğrafyalarda hangi usûllere başvurmuşlar? Hangi siyasetçiyi, iş adamını, diplomatı veya sivil toplumcuyu kullanmışlar? 

Konuyu rahat anlayabilmemiz için anahtar kelimeler de verelim: 11 Eylül, Kissinger, Afganistan, El-Kaide, Irak, Açık Toplum Enstitüleri, TESEV, Brookings Enstitüleri ve diğer bazı enstitüler... Rasmussen, Sarkozy, Merkel, Kiev ve Turuncu ihtilâller... Arap Baharı, Mogadişu, Kenya’da Eş-Şebab, Nijerya’da Boko Haram ve global terörün son isimlerinden İŞİD...

AKP VE İSLÂM DÜNYASI...

AKP kurmayları kimliklerine neler yazdırmamışlardı ki... Yeni Osmanlılar... Türkiye baharı... 85 senede yapılamamış icraat ve devrimler... AB ülkelerine yardım eden Türkiye... İslâm birliği...  Ama Troçkistler, dünyanın birçok yerindeki problemli İslâm topluluklarının yanı sıra Türkiye Siyasal İslâmını da yanlarına aldılar ve oralarda güya özgürlük ve demokrasi ateşini yakarak, o halkları iktidarlarla çatışma içine ittiler. İç savaşları başlattılar... Ve sonra da onlara zerre kadar yardımcı olunmadı... AKP iktidarının bahsettiğimiz çatışma, savaş ve kaoslarda, dünyanın veya bölgenin herhangi yerinde küçük bir barışa vesile olduğunu söyleyebilir misiniz? Şimdi Doğu Türkistan’dan İrlanda’ya, Amerika’ya kadar Troçkistlerce kandırılmış Müslüman gençler, imha edilmek üzere Suriye ve Irak’a gönderiliyor. Amerika’nın bugüne kadar havadan vurarak öldürdüğü genç sayısı beş bin imiş... Bütün bu organizeleri neocon’lar Obama ve AB’yi karşılarına alarak yapıyorlar. AKP 2002’den bu yana Yeni Muhafazakârlarla iktidar uğruna işbirliğine gitmiş olmasaydı durum ne olurdu sizce... 

Bütün bunlardan sonra AKP’den beklentimiz, yeni yeni ihtilâllerin kapısını açmadan demokrasiye dönmesidir. Keşke yapabilse...

Okunma Sayısı: 4313
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nevzat Karaağaç

    6.3.2015 19:18:38

    Bazı iddiaların dayanağı yok. Meselâ Güney Avrupa'daki finansal darboğazın sebebi kendi iç dinamikleri değil de ABD finansörleri demek ayağı yere basmayan bir iddiadır. Rusyaya ambargo konusu ise Kırımın ilhâkı, Ukrayna'da iç savaş destekçisi olması münasebetiyledır. Rusya'nın Suriye'ye destek olarak, yakılmasını engellediğini, siyonistlerin planını bozduğu ise gerçektir. Ekseriyet itibarıyla yazıya katılıyoruz. Rusya'nın barış havarisi gibi algılanması fazlaca iyimserlik olur. Ortadoğu'daki kaosun baş sorumlusu BOP projesinin destekçisi Türk iktidarıdır.

  • sultan selim

    6.3.2015 15:12:20

    görünen o ki; AKP hal edildi. yeni partner bulundu: freudist ve troçkist kürtler ve kürtçüler

  • Demokrat Avrupa

    6.3.2015 11:15:09

    AKP demokrasiye dönebilmesi icin, önce demokrasiye inanmasi ve buna ek olarak da makam hirsindan vazgecmesi gerekir....Demokrasiyi halen "küfür" rejimi olarak gören ve hakli cikmak ugruna inadim inat deyip icinde bulundugu gemiyi / vatani yakmaya hazir olan bir zihniyetten hicbir sey beklenemez...

  • ali vefalı

    6.3.2015 10:49:19

    Bu güne kadar çok günah işlediler, çok vahim hata ve cinayetlere sebebiyet verdiler. 13 senenin 11 senesinde, helal haram tüm Dünya malını hep birlikte paylaşıp, şımardılar. Ülkeyi geri dönülemez bataklığa soktular. Aralarında para, mal paylaşımında kavga çıkınca bazı siyasal islamcılar, gizledikleri büyük günahları ve kirli paraları koyunlarında bulunduğu halde, hafiften kendilerini unutturmaya çalışıyorlar. Biz aldanmışız, anlayamadık demeye başladılar, ancak bu dehşetli zalimlik ve günahlarının cezalarını kendileri ve ihtimalle tüm aileleride şiddetli şekilde çekecektir.

  • Nurnihan

    6.3.2015 08:35:14

    Türkiyenin stratejik durumu,akp yi kilit noktaya taşıyor.Eğer bu pozisyonlarını hayırda,barışta ve insanlıkta kullanmış olsalardı,sulhün öncüleri olurlardı. İradeleri ipotek altında olunca elbette düşmanlarımıza tutsak olmuş görünüyorlar. Anlaşılıyor ki,türkiye akp den kurtulmayana kadar,dünyamız terörün pençesinde böylece inleyip duracak. Yine mesele doğru hürriyetiinn kahramanlarına kalıyor.Hiç bir minnet altında kalmadan doğruyu yazanlara selam olsun..

  • Kemal kardeş

    6.3.2015 08:28:50

    istifadeye medar bir ihtar,irşad,emr-i maruf nehy-i münker olmuş.

  • Süleyman Yaprak

    6.3.2015 02:22:43

    (2) AKP'nin de sayın Cumhurbaşkanımıza en büyük kıyağı; şimdiye kadar işlenmiş cürümlerin, özellikle de Ortadoğuda dökülen kanların ve PKK'nın şarktaki hakimiyetinin vebalini yüklenmek olacaktır. Üç dönem kuralına takılan ihtiyarlar heyeti de alınlarının ve saçlarının "AK"ıyla "Son Osmanlı Padişahı"na hizmet etmek için Sayardaki yerlerini alacaklar. Senaryo mükemmel. Fakat çark tersine dönebilir. Başta da söylediğimiz gibi; dereden su içmeyenlerin demokratların yardımına koşması, "Kırat"ın yeniden şahlanması planları bozabilir. Ümitvarız...

  • Süleyman Yaprak

    6.3.2015 02:18:56

    (1) Süfyan deresinden su içmeyip takatten düşmeyenler de vardır AKP içerisinde. Sayıları az da olsa... Siyasal islamın tuzağından kurtulup Demokratlara yardıma koşanlar çıkar elbet... Fakat AKP'nin demokraisye dönmesini beklemek saflık olur herhalde.. Yazarımızı tenzih ederim, kendisinin de bunu kasdetmediğini bilirim. BOP Eşbaşkanı olarak kendisine verilen vazifeyi ifa eden, Diyarbakır'ı bu noktada bir yıldız olarak gören Cumhurbaşkanımız; kendisine bu vazifeyi verenlerden daha istekli olduğunu kanıtlamak için daha ne yapsın! Hem zaten kendisinin de artık AKP'den bir beklentisi yoktur. Arzu ettiği başkanlık sistemine geçmesiyle birlikte kuracağı yeni kadronun adı da başka olacaktır...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı