"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Papa’nın Filistin’i

Şükrü BULUT
29 Mayıs 2015, Cuma
Çoğu Peygamberlerin vatan ve makberi olan Filistin’in siyonizmin zulüm ve tutsaklığından kurtulması yalnızca Müslümanların mı vazifesi...

Hz. İbrahim’den (as) Hz. Mesih’e, Hz. Cercis’den (as) Ashab-ı Kehf’e, enbiyanın ve takipçilerinin doğdukları, çocukluklarının geçtiği, tevhid uğruna mücahedede bulundukları bu toprakların halinden, Hıristiyanların da en az Müslümanlar kadar sorumlu olduklarını Nur Talebeleri yıllardır söyleye geliyorlar. Hıristiyanların Mesih ile ilgili binlerce menkibeleri Betlehem’de, Nasıra’da, Celile ve Kudüs’te geçmiyor mu?

Peki, neden bugüne kadar Hıristiyanlar bu meseleyi dert edinmediler? İkinci Dünya Savaşının mahiyeti burada önemlidir. Katolik Kilisesi başta olmak üzere Almanya, Avusturya ve İtalya gibi devletlerin savaştan sonraki halleri önemlidir. Avrupa Yahudîlerinin savaştan sonra İngiltere ve Amerikan hariciye ve ekonomi siyasetlerini adeta tutsak almaları önemlidir. 1945’ten 2015’e köprülerin altından çok suların aktığını da unutmamak gerekiyor.

İslâm âlemi Bediüzzaman’ın baktığı Kur’ânî pencereden bakabilseydi; İran ve Arap dünyasındaki siyasîlerin yanlış duruşlarını keşfedebilirdi. Zamanın ruhuna aykırı “salt Yahudî düşmanlığı”nın bize zarar getirdiğini ve milleti “Mescid-i Aksa, Mescid-i Aksa!” diye tahrik etmenin, üzmenin ve hatta ağlatmanın da doğru bir üslûp olmadığını bilecekti. 

Zira Filistin bütün Peygamberler açısından coğrafî ehemmiyet arz ettiği gibi, dindar Yahudî ve Hıristiyanlar için de önem arz ediyordu. Semavî dinlerin ittifakı ile Arapların meseleye diplomasi ve barış ile kat edecekleri yolları Siyasal İslâm hep tıkadı, hep bozdu... 

Şu cümlenin tedai ettirdiği hadiselere girmeyeceğiz. 

İngiliz sömürgesi olmuş Arap ülkelerinin bağımsızlığına çalışan bir Amerika’ya, bolşevizmi doğuran materyalist siyonizmle çatışan Almanya’ya ve hatta İskandinavya ülkelerine rağmen bir Filistin dâvâsının olmayacağını, Müslümanlar kan ve gözyaşı ile öğreniyorlar. İşin ilginci ateş yakan ve Filistin’i siyasetlerinde kullananlar bu matemlerden hep uzak durdular...

MESİH FİLİSTİNLİDİR...

Yaser Arafat’ın Cumhurbaşkanı Demirel’le bir görüşmesini unutamıyorum. Mescid-i Aksa’daki Cuma namazına dâvet etmişti. Bağımsız Filistin’in bir taş atımı ötede olduğunu ve o günlerde gerçekleşeceğini müjdelemişti... Bir taş attımı... Çobanlar iyi bilirler. Meğer ne uzun bir mesafe imiş... 

Bu araya neler neler sığmadı... Kaç tane savaş... Kuşatılmış Gazze... Sina’yı Şam topraklarına bağlayan el kazması tüneller... Ve mesafe devam ediyor. 

Artık İran, Türkiye, Arabistan, Baas ve İhvan demeyeceğim. Ortak vasıfları; muhakeme zaafları... Dinlerini, dâvâlarını, zevklerini, ideallerini ve millî değerlerini siyasete alet edenler... Veyahut siyasetle onlara kavuşabileceklerine inananlar... 

Bu yanlışlara ve yanlışlar esnasındaki görüntülere Avrupalı ve Amerikalı Hıristiyanlar seyirci kaldılar. Hürriyetperverler ve insaniyet uğruna mücadele edenler de siyonist zulümlere çok müdahil olmadılar... 

Bazıları bugün vefat etmiş o günün siyasetçilerinin ortalığı toza dumana boğan seslerini günümüze taşımak istemiyoruz. Fakat Filistin’i siyasetlerine alet edenlerin hem İslam âleminde ve hem de Beytü’l Makdis’te daha çok gözyaşlarına sebep olduklarını biliyoruz. 

Onlar Mesih’in Filistinli olduğunu, tekrar gelerek Resulullah’ın şeriatına ittiba edeceğini unuttular. Ahirzaman Deccal’ı ile Mesih’in tutuşacakları meydan savaşında Müslümanların Hıristiyanlara ve bir kısım dindar Yahudîlere yardım etmek mecburiyetinde olduklarını unuttular. 

Mesih kadar Benî İsrail de bu toprakların çocuklarıydı... Ken’an nerede... Heyke nerede... Zekeriya nerede çalışıyor ve Allah ile irtibata geçiyordu... Hz. Yahya’yı (as) nerede katletmişti hasûd Yahudîler... 

Evet, Mesih Filistinli olduğu için Papa Françesco bağımsız Filistin’i Gazze hattında kendince ilân ediyor... Abbas’ı, en üst seviyede ve samimîce kucaklıyor Vatikan’da...

Filistin yalnızca Papa’nın değil... Irkçı, siyonist ve dünyevîleşmiş milletdaşlarından şikayet eden Yahudîlerin de yurdudur... 

Ahirzaman dinsizliği yalnızca İslâmiyete saldırmıyor. Eğer dikkatlice seyrederseniz savaş meydanını, Hıristiyanlar kadar Musevîlerin de ateş altında olduklarını göreceksiniz. İnsanî değerleri önceleyen ve insanlık için hak ve hürriyet isteyenlerin de dâvâsıdır Filistin.

Avrupa Parlamentosundaki müzakere ve oylamalara bir de bu açıdan bakalım... Madrid, Roma, Stockolm, Oslo ve Londra parlamentolarına da... 

Okunma Sayısı: 2063
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Demokrat Avrupa

    29.5.2015 11:18:12

    Bir tarafta Deccaliyetin / Süfyaniyetin karmasik ve akillica oyunlari, digerden taraftan siyaset yoluyla dünyayi ele gecermek isteyen muhakemeden noksan müslümanlar...Ahir zamandayiz yapilan hamleler dehsetli...Said Nursi Bediüzzaman`i dinlememek agir faturalara mal oluyor...Buna ragmen kolay kolay da kimse egosunu / enaniyetini yenip haktan yana olamiyor, ne de olsa enaniyet asrindayiz...

  • nurcemal

    29.5.2015 11:14:44

    Çok ilginç,yeni ve birçok ezberi bozacak bir yaklaşım..Doğru fakat çok çok yeni olduğundan hazmı biraz da zor bir yazı olmuş.. Her şeye rağmen yazarı tebrik ediyorum..

  • sultan selim

    29.5.2015 08:03:11

    siyasal at gözlükleri ile olaylara yorum kattıkları içindir ki bugün şam topraklarında kan ve gözyaşı durmuyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı