"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vazife başında ölenlere şehit denilir...

Şükrü BULUT
18 Kasım 2016, Cuma
Müslümanlarda askerlik, her yönüyle Allah yolunda cihaddır. Bu görevin bütün zaman dilimlerinde, ahirete tezkeresini alanlar şehittirler.

Risale-i Nur’u dikkatle okuyanlar, Bedîüzzaman’ın Sözler kitabına askerlik misalleriyle başladığını görecekler. Belki de Risale-i Nur’a talebe olmak, aynı zamanda Allah yolunda asker olmakla eş anlamlıdır. Allah’a asker olup vazifesini aksatmadan, techizatını bozmadan emir dairesinde görevlerini yerine getirirken huzura geçenlere ne mutlu.

Üstad Hazretlerinin hayatındaki bu nevi kahramanlara imrenmemek mümkün değil: Birinci Dünya Savaşında, Kafkas Cephesinde, Bitlis muhasarasında veya Gevaş çatışmasında şehit olanlarla, Yeni Said dönemindeki Binbaşı Asım Bey, Hafız Ali, Abdurrahman, Hasan Feyzi ve Fuat gibi şehitleri karşılaştırdığımızda, her iki kafilenin kahramanlıkta atbaşı gittiklerini görüyoruz. Öncekiler gözlerini kırpmadan canlarını verirken, diğerleri de tereddütsüzce hayatlarını vermişler. Her iki grubun en önemli ortak özelliği askerlik vazifesi içinde ebediyete tezkere almaları... Vazife başında ölmek, yani at sırtında ölmek, ölüme ayrı bir şeref kazandırıyor. Bu farklılıktan olacak ki Rabbimiz “Onlara ölü demeyiniz” diyor.

Sadettin Ağabey ile, Tayyar Alnıak’ı, Mevlüt Polat’ı ve Hulusi Ağabeyi tanıdığımız senelerde Malatya’da karşılaşmıştık. Mavi bir minibüste  Silvan’dan Saatçi Salih Ağabey ile gelmişlerdi. Malatya’nın Battalgazi´ye bakan yüzünü birlikte gezmiştik. Sonra yollarımız İstanbul’da, Adapazarı’nda ve Avrupa’da tekrar kesişmişti... İnşaallah ebediyet iklimindeki gölgelere kurulu serirlerde tahassürle yâd edebileceğimiz hatıralar, muhabbetler ve hukuklar olmuştu sonradan...

Avrupa Nur Cemaati, Üstadımızın senasına mazhar olmuş askerleri dâvet ettiğinde, Sadettin Ağabey, gençliğinde Silvan medresesine çalıştığı gibi, ihtiyarlığında da Paris medresesine çalışmıştı.

O kahraman askerlerin döneminde, henüz lise mektebinde okuyan bizim neslimizin gözünde askerlik çok kıymetli bir meslekti. Okullarımızdan mezun olduğumuzda, birçok arkadaşımız askerî liselere müracaat edip, orada vazife almışlardı. Kemalistlerin yaptıkları ihtilâller, postmodern darbeler ve kalkışmalar, maalesef askerliğin şerefli ve yüksek kıymetini kısmen perdeledi ve yeni nesillerin şeref ve iftiharla o mesleğe yönelme şevkini kırdı. İnşaallah gençliğimiz, Risale-i Nur’da mahiyeti detaylıca anlatılan bu şerefli mesleğe ilgiyi, Bediüzzaman’la yeniden kazanacaktır... Zira Bediüzzaman bir Osmanlı subayı idi.

İSTİKAMETLİ ASKERLER…

İstikamet her yerde ve her zamanda zordur. Bunu Efendimiz (asm), Hud Sûresi’ndeki “Emrolunduğun gibi istikamet üzere ol” âyetinin kendilerini ihtiyarlattığını söyleyerek tasdik ediyorlar. Nur dairesindeki istikametin zorluğunu, altmışı aşmışlara sorarsanız, güzel tecrübeler ve hatıralar edinirsiniz.

Çok ilginçtir ki; Bediüzzaman’ı görür görmez talebeliğine girip son nefesine kadar sebat eden Albay Hulusi Yahyagil ile Yüzbaşı Refet Barutçu gibi, yine Üstadımızın son zamanlarında Risale-i Nur´a talebe olup son nefesini istikamet üzere cemaat içinde veren Muzaffer, Tayyar, Mevlüt ve ismini hatırlayamadığımız nice subay ağabeyler de istikamet üzere gittiler... Sadettin Ağabey o kahramanlarla birlikte yürümüştü. İstikametle şehadet kelimeleri arasındaki tedaiyi Üstadımız vasıtasıyla bize yaptıran da bildiğiniz gibi Binbaşı Asım Bey idi... Siyasetin menfaati estiren denî rüzgârlarına karşı onlar hep dimdik yürüdüler ve ebediyet tezkereleri ile hedeflerine ulaştılar.

Fırtınaların koca çınarları devirdiği ve nice amiral gemilerini batırdığı şu zamanda, günde en az kırk defa Rabbimizden istediğimiz istikametten, Rabb-i Rahim şu müstakimler hürmetine bizi ayırmasın. 

Kahraman Sadettin Ağabeye Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyoruz.

Okunma Sayısı: 4299
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zeliha

    19.11.2016 23:20:28

    Allah bize de Şehitlik nasip etsin inşallah ne şerefli bir makam ki vefatından sonra sadece isimleri bile deyip kaynağı olmuş Allah razı olsun bizi de onların sefaatine nail eylesin Amin

  • Dogu Bati

    18.11.2016 18:34:47

    "Zira Bediüzzaman bir Osmanlı subayı idi." orjinal bir tabir olmakla beraber askeriyeye / askerlige baska bir bakis acisi getiriyor. Bir de bunu "istikamet" ile birlestirdiginizde daha da güzellesiyor. Allah bizleri her zaman istikamet üzere olmamizi ve huzuruna da istikametle cikmamizi nasip eylesin.

  • Ahmet

    18.11.2016 15:50:20

    Herkesin askerlere kızdıı bi zamanda askerleri güzel anlattınız.tebrik ederi,m

  • Yolcu Nurcu

    18.11.2016 14:07:35

    Bizi de o kahraman hademeler kervanına kat Ya Rab. Sadettin Ağabeye rahmet eyle, kabrini pürnur eyle. Öylelerini çoğalt, artır, 2000li nesilden öyleleri ne çok lazım...

  • mahmut

    18.11.2016 02:01:20

    İstikamete ulaşmaktan çok istikamette kalmak maharetmiş.Allah o kahramanlara rahmet eylesin diyoruz.

  • Abdurrahman Koçak

    18.11.2016 00:45:58

    Ahirete intikal eden tüm istikamet kahramanlarına rahmet eylesin.

  • Abdurrahman Koçak

    18.11.2016 00:44:35

    Cenabu Hak son nefesimize kadar bizleri istikametten ayırmasın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı