"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kalpler neden mühürlenir?

Süleyman KÖSMENE
22 Nisan 2019, Pazartesi
İsmail Bey: Bir arkadaşım şöyle soruyor: “Allah kalplerini mühürlediği insanları niçin Cehennem’le cezalandırıyor?

FAİL DE, SORUMLU DA İNSANDIR   

Allah ya merhamet eder, ya da adaletiyle hükmeder. Allah kuluna zulmetmez. Kalplerin mühürlenmesinden bahseden âyet şöyledir:

“Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.” 1

Kalbin mühürlenmesinden maksat, kalbin küfür ve isyanla katılaşmak ve kararmak suretiyle imanı kabul edemez hale gelmesidir. Yoksa gökten bir mühür inip, rastgele insanları seçip kalplerini mühürlemesi gibi bir ucube değildir. Böyle bir ucube olsaydı insan itirazında haklı olabilirdi. Fakat kalbin küfür ve isyanla katılaşmasında fail insandır, sorumlu da insandır; Allah değildir.

Öyleyse saplandığı küfür ve isyanını sürdürerek hiçbir şekilde tebliği kabul etmeyen, tebliği ve tebliğcileri küçümseyen insandır. Dolayısıyla kalbinin mühürlenmesinden sorumlu olan da insan kendisidir.

Allah ise insanı hakka ve hidayete çağırır, hidayet kapılarını açık tutar, hidayete gelmesi için yardım eder. Bu amaçla peygamber ve kitap gönderir. Kendisine bir adım yönelen kulunu koşarak kucaklar ve elinden tutarak hakkı ve hakikati anlamasını, hidayeti kavramasını ve hidayete kavuşmasını kolaylaştırır.

HER GÜNAH KALPTE LEKE BIRAKIR  

Peygamber Efendimiz (asm) kalbin mühürlenmesini netice veren süreci şöyle anlatıyor:

“Günah işlendiği zaman kalpte bir kara leke olur. Eğer sahibi pişman olur, tövbe ve istiğfar ederse kalp yine parlar. Etmez de günah tekrarlanırsa, o leke artar, sonra artarak bir dereceye gelir ki, leke bir kılıf gibi bütün kalbi kaplar. Mutaffifîn Sûresi’nde ‘Onların işleyip kazandıkları şeyler, kalplerinin üzerine pas tutmuştur.’ (Mutaffifîn, 83/14) âyetindeki “rayn” da budur.” 2

Bu hadisi tefsir sadedinde Bediüzzaman, günahın kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra iman nurunu çıkarıncaya kadar kalbi katılaştıracağını, her günahta küfre giden bir yol olduğunu, eğer tövbe ile o günah çabuk imha edilmezse kurt değil, bir manevî yılan olarak kalbi ısıracağını haber veriyor.

Meselâ utandıracak bir günahı gizli işleyen bir adam, bu günahı başkasının bilmesini istemez. Melaikenin varlığından, bu günahı gördüğünden ve kayda aldığından rahatsız olur. Günah arzusu devam ettikçe bu rahatsızlığı artar. Nihayet melaikeyi ve Cehennem’i inkâra meyleder. Küçük bir emare veya bir şüphe ile inkâr bataklığına düşebilir.

Oysa inkâr yerine kalbi mühürlü mü, değil mi bakmadan tövbe etse, af yolu kendisine kapalı değildir. Tövbe etmediğinde, önce günahtan gelen ve sinek ısırması mesabesinde olan cüz’î bir sıkıntı, giderek inkâr vasıtasıyla dehşetli bir yılan haline gelir. Ve artık kendisini kurtarması kolay olmaz. 3

Her kâfirin veya her müşrikin kalbi mühürlüdür demek doğru değildir. Eğer her kâfirin veya her müşrikin kalbi mühürlü olsaydı Sahabe-i Kiramın çoğu hidayete kavuşamazdı.

KALBİN MÜHRÜ NASIL AÇILIR?  

Marifet nuru kalbin kapısına geldikçe kâfirin reddetmesi, Allah’ın gazabına sebep olur. Kalp gözü bu sebeple mühürlenir.

Âyette geçen mühürlemek kelimesi temsili bir ifadedir. Yani kalp gözü iman gibi cevherlere mahal ve hazine olmak için yaratılmıştır. Oysa insanın küfrünü sürdürmesiyle kalp fesada uğrar ve bozulur. İçi yılan ve akreplerle dolar. Bu sebeple kapısı mühürlenir ki, bu bulaşıcı hastalık, bu fesat başka duygulara zarar vermesin. 4

Her halü kârda kalp gözünün mühürlenmesinde sebep insandır. Allah değildir.

Fakat kalbinin mühürlü olup olmadığına bakmadan insan tövbe ederse, inşallah tövbesi makbuldür ve tövbe her insanı Allah’ın izniyle Cehennem’den kurtarır. Kur’ân kalbinin mühürlenip mühürlenmediğine bakmadan, Cehennem’den kurtulmak için her insanı tövbe etmeye dâvet ediyor. Dolayısıyla tövbe eden insan için Allah kalbinin mühürlenip mühürlenmediğine bakmaz. Eğer samimiyse tövbesini kabul eder. Kalbinin mührünü açar.

Dipnotlar:

1- Bakara Sûresi: 6,7. 2- Tirmizi, Tefsiru Sûre, 83, 1; İbn-i Mace Zühd 29. 3- Lem’alar, s. 22. 4- İşaratü’l-İ’caz s. 128, 129.

Okunma Sayısı: 5192
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı