"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şeffaflaşan sınırlar ve mahremiyet

Yasemin GÜLEÇYÜZ
12 Haziran 2015, Cuma
Sosyal medyada hesapları bulunmayan, bununla birlikte dışarıdan takipte olan biri olarak sanal âlemin mahremiyet sınırlarını gittikçe artan çizgide ortadan kaldırdığını rahatlıkla ifade edebilirim.

Kişisel bilgiler, özel fotoğraflar havalarda uçuşuyor ve mahremiyete her geçen gün daha az önem veriliyor. Tesettürlü hanımlar, genç kızlar da gönüllü olarak bu tablo içinde yerlerini alıyorlar.

Herkesin ne yaptığını kendi beyanlarıyla, resimleriyle ânında öğrenmek, kişisel sınır dediğimiz, dinî literatürümüzde “mahremiyet” adı verilen alanlarımızı zorlamakta. Aklımıza gelen gelmeyen özel hayatla ilgili bütün resimleri bu sosyal ağlarda kişilerin arkadaşlarına, arkadaşlarının da arkadaşlarının paylaşımına sunması ilginç bir psikoloji! 

Araştırmalara göre Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerine her gün 500 milyonu aşkın kişi giriş yapıyor. Cep telefonuyla her an ulaşılabilir olan bu ağların tahribatı sanıldığından daha büyük. 

Utanma duygusunu yok ediyor

ABD’li psikoloji profesörü Rowland Miller’in yapmış olduğu araştırmaya göre sosyal paylaşım siteleri, utanma duygusunu yok ediyor. Bununla birlikte çeşitli sağlık problemlerine de yol açıyor.

Sosyal ağlar boşanma sebebi

Araştırmalara göre Amerika’da evlenen her beş çiftten biri sosyal ağlar üzerinden tanışıyor. Boşanan her sekiz çiftten birinin boşanma sebebi ise Facebook. 

Özellikle Batı toplumlarında sosyal ağlarda paylaşılan bilgiler hukukta yeri geldiğinde delil olarak kullanılabilmekte. Kendisiyle ilgili bilgileri hesabından silmek isteyen kişiler Facebook, Twitter gibi şirketlere “mahremiyet” dâvâsı açabilmekte. Zira şirketlerin silinse bile bütün verileri özel hafızalarında muhafaza ettikleri bir başka gerçek…

Ülkemizde de boşanmalar üzerinde sosyal ağların etkisi gün geçtikçe artmakta. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melek Kalkan, TÜİK verilerini değerlendirirken, son yıllarda internetteki sosyal ağlar aracılığıyla bekâr ve evli bireylerin karşı cinsle duygusal ya da cinsel temelli ilişki kurma eğiliminin arttığını belirtiyor: “Bu durum evlilik birliğinin bozulmasına ve boşanmalara neden olabiliyor” diyor. (http://www.radikal.com.tr/yasam/internetteki_sosyal_aglar_bosanma_nedeni–1060419)

Zihinleri tahrik ediyor

Dr. Şerafettin Kalay da; “Facebook gibi sosyal medya sitelerinin yöneticileri ile bizim değerlerimiz uyuşmuyor. Sosyal medya siteleri insanların zihinlerini bulandırarak kötü haberleri yayma imkânına sahip. Günümüzde dünyanın neresinde ne oluyorsa ânında sosyal medyaya düşüyor. Bu olay iyi veya kötü insanların zihinlerini bulandırarak farklı sonuçlara neden oluyor.” şeklinde konuştu. (www.milligazete.com.tr, 5 Nisan 2013)

Mahremin göçü

“Modern Mahrem” kitabıyla tanıdığımız akademisyen Nilüfer Göle “Mahremin Göçü” isimli kitabında şunları söylüyor:

“Mahremiyet yok artık, çünkü herkesin evinde internet var, cep telefonlarıyla her an birbirimize bağlanıyoruz. Onun için sınırlar giderek erozyona uğradı. Böylesi bir aşamada ortaya çıkan mahremiyeti koruma girişimi olarak örtünme bana çok ilginç geliyor. Örtünün sembolik olarak çok yüklü olduğunu düşünüyorum. Modernliğe set çekme meselesinde başarılı olabilir mi? Bu da başka bir soru. Ama bizi düşündürüyor. Bir fikir, bir çaba olarak düşündürüyor. Örtünme aynı zamanda kadın olmanın da bir vurgusu. Örtünme bizleri mahremiyet üzerine düşünmeye çağırıyor. Örtünen kızlar bence hem sosyal bir olgu olarak çok önemliler, hem de yaşadığımız dünyaya çok ilginç bir ışık tutuyorlar. Beni etkileyen tarafı, hepimizi mahremiyet üzerine yeniden düşünmek durumunda bırakmaları. Çünkü modernlik bizi sürekli açarak, kamusal alanda ulaşılabilir kılarak hayata geçiriyor iddiasını...”

Bu satırları okurken örtülü hanımların, genç kızların da facebook ya da twitter’da paylaştıkları bilgiler, resimler aklıma gelince, “Nilüfer Hanım mahrem konusunda daha epeyce kafa yoracak gibi görünüyor” diye düşünmeden edemedim.

Okunma Sayısı: 1478
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı