Kongrenin konusu olarak belirlenen “Risale-i Nur’a Göre Hukukun Üstünlüğü ve Adalet Ekseninde Din-Devlet ve Cemaat İlişkileri” başlığı altında 5 masa çalışması yapılacak. 

Bu çalışmalarda hukukun üstünlüğü ve adalet; din, devlet ve cemaat; İslami hizmet metodları ve Diyanet; sosyal, kültürel yapılar ve hürriyet; İslam düşünce geleneği ve Risale-i Nur gibi konular, ilim ve fikir erbabı tarafından enine boyuna müzakere edilip sonuç bildirileri hazırlanacak ve 26 Mart Pazar günü panel öncesi deklare edilecek.

Konu başlıklarının önem ve güncelliğini ayrıca ifade etmeye gerek var mı?

Kongrenin bilgisi, geçtiğimiz 5 Kasım’da İstanbul’da yapılan 2016 güz dönemi toplantımızda temsilcilerimize de sunuldu.

Ve kongreye her türlü desteğin verilmesi yanında, katılım hususunda da çok farklı bir duyarlılık gösterilmesi karara bağlandı.

Bu kongre gerek konu başlığı, gerek organizasyon olarak ülke gündemi ve içinde bulunduğu ortam açısından çok önemli.

Bir defa konu başlığı, Türkiye’nin üç yıldır tartıştığı ve 15 Temmuz’dan sonra çok farklı boyutlara taşınmak istenen gündemle ilgili olarak, Risale-i Nur eksenli yaklaşımların tekrar ortaya konulmasına vesile olacak. Verilecek mesajlar, cemaatler meselesindeki tartışmalara ışık tutup yön belirleyecek.

İkinci olarak, OHAL rejimiyle içine girilen ve gerek hukuk, gerekse demokrasi açısından ciddî daralmaların yaşandığı sıkıntılı süreçte, yine Risale-i Nur referansıyla hukuk ve demokrasi vurguları yapılacak. KHK tasfiyeleri ve hukukîliği son derece tartışmalı operasyonlarla iyice bunalmış olan Türkiye’ye, nefes alabileceği farklı pencereler açacak.

28 Şubat ufunetinin dağılmasında Yeni Asya olarak yaptığımız yayınların yanı sıra düzenlediğimiz panel, konferans gibi faaliyetlerin nasıl unutulmaz bir katkısı olduysa, 15 Temmuz ve OHAL sonrası ülkenin üzerine çöken sıkıntılı atmosferin de yine hem yayınlarımız, hem de bu tür faaliyetlerimizle aşılmasına ve moral takviyesi ihtiyacı içindeki insanlarımızın ferahlamasına vesile olacağız inşaallah.

26 Mart panelinin bu anlamda da tarihî bir misyon ifa edeceğine inanıyoruz.

28 Şubat dönemindeki panellerimize katılan İlnur Çevik her konuşmasında “Türkiye 12 Eylül yasaklarını Bediüzzaman’a gönül verenlerin gayretleriyle aştı” diyordu. Bu tesbitin 28 Şubat için de geçerli olduğu görüldü.

Şimdi sıra 15 Temmuz ve OHAL’in de aşılmasında.

Yeni Asya camiası bunun farkında ve şuurunda. Gazetesine ve neşriyatına bu duyarlılıkla sahip çıkarken, 26 Mart paneline de aynı hassasiyet ve heyecanla şimdiden hazırlanıyor.