Google Çin'in sırrını keşfetti

Dünyanın bir numaralı arama motoru Google'ın uydu ve hava görüntülerinden oluşan ''Google Earth'' adlı ayrıntılı harita hizmeti, bazı ülkelerin askerî sırlarını ortaya dökmeye devam ediyor.

Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin bazı gizli askerî sırlarının Google Earth ile ifşa edilmesinin ardından, ''KenGrok'' lakaplı bir Alman Google müptelası, bir Çin askerî tesisinde, bu ülkeyi 1962 yılında Hindistan ile savaşa götüren bölgenin kopyasını keşfetti. KenGrok, geçen ay Google Earth üzerinden Çin topraklarını incelerken, iki ülke arasında sorun olmaya devam eden sınır bölgesinin bire bir kopyasının varlığını ortaya çıkardı.

Güvenlik ve uydu fotoğrafları konusunda uzman ''globalsecurity.com''dan Tim Brown, bir Çin askerî üssünde görülen bu arazinin, tartışmalı sınır bölgesinin tam bir kopyası olduğunu kaydetti. Uzmanlar, KenGrok'un keşfini, Çin'in bu yıl ortaya çıkarılan nükleer denizaltı tüneli veya Pakistan'ın Kuşab bölgesinde kısa süre önce ortaya çıkarılan nükleer santrali gibi önemli bir keşif olarak değerlendiriyor.

Sydney Morning Herald gazetesinin haberine göre, Çinli yetkililer, bir tank eğitim tesisinin söz konusu olduğunu savunurken, askerî uzmanlar buna şüpheyle bakıyor. Amerikalı askerî uzmanlar, kopya arazinin pek çok şüphe uyandırdığını belirterek, ''Askerler arazi örneklerini severler. Japonların Pearl Harbor'dan önce benzer bir arazileri vardı. Çinlilerde Tayvan havaalanlarının tam ölçekli arazi planları zaten bulunuyor'' diye konuştular.

Amerikan Dış İlişkiler Konseyi Çin Araştırmaları yetkilileri, bu arazi modelinin varlığının, Çin'in Hindistan'a saldırı niyeti taşıdığına dair açık bir işaret sayılamayacağını belirttiler. Google Earth'ün tüm dünyada beklenmedik ilgiyle karşılanması, bazı ülkeleri rahatsız etmişti.

Eyfel Kulesi, Big Ben veya Mısır Piramitleri gibi bazı turistik yerlerin kuş uçuşu yüksek çözünürlüklü görüntülerine reklâm açısından bakılırken, bazı ülkelerin yetkilileri, hükümet binaları ve askerî tesisler ile sınırları içindeki bazı hassas noktaların ayrıntılı görüntüsünün kolayca elde edilebilmesi sebebiyle endişe duyduklarını dile getirmişlerdi.

Bu konuda endişelerini dile getiren ve uydu ile havadan fotoğraf çekmenin kesinlikle yasak olduğu ülkelerden Hindistan'ın sivil makamları, Google'ın bu hizmetinin ülkelerinin güvenliğini ciddî şekilde tehlikeye düşürdüğünü savunurken, askerî yetkilileri, ''Hizmeti başlatmadan önce bize sorsalar iyi olurdu'' diye konuşmuşlardı.

Benzer endişeleri paylaşan ülkelerden Güney Kore'nin yetkilileri de, Google Earth'ün askerî tesislerin ''çıplak ayrıntılarını'' ortaya koyduğunu söylerken, Tayland makamları Google'dan hassas hükümet binalarının görüntülerine engelleme getirilmesini isteyeceklerini açıklamışlardı. Bir Rus istihbarat örgütü FSB (eski KGB) uzmanı da, Google Earth ile ilgili olarak, ''Artık teröristlerin hedefleri için keşif yapmalarına gerek yok. Bir Amerikan şirketi onlar için çalışıyor'' diye konuşmuştu. İnternet uzmanları, bu ülkelerin endişelerini dile getirmelerine karşın, görüntüleri engellemek için yapacakları pek bir şey bulunmadığını belirtiyor.

( www.internethaber.com )

Neslihan ÖZGÜL

08.08.2006

Youtube v.s. Google

İnternet ve bilgisayarlar ile yakından ilgilenen çoğu okuyucumuz www.youtube.com adresini biliyordur. Bundan aylar önce Youtube konusunu ele almayı düşünüyordum. Ancak kısmet bugüneymiş. Youtube.com'u ele almak konusunda bu kadar geciktiğim için, sadece Youtube'u değil, Youtube'un rakiplerini de incelemenin daha uygun olacağını düşündüm. Bakalım Youtube neymiş, Google ile ne alıp veremediği varmış…

Youtube, internet üzerinden video görüntüleri yayınlayan ve 1 gün içindeki ziyaretçi sayısı Türkiye'nin nüfusu kadar olan bir site. Amacı; amatör ya da profesyonel ayrımı yapılmaksızın insanların çekmiş oldukları video görüntülerini herkese açık olacak şekilde yayınlamak, yani paylaşmak. Youtube.com adresinde bulamayacağınız hiçbir şey yok gibi. Evinde gitar çalan bir adamdan doğum gününü kutlayan bir kişiye, bilimsel konularla ilgili videolardan Şahan'ın en komik videolarına ya da Ronaldinho'nun atmış olduğu gollerden herhangi bir klibe kadar aklınızdan ne geçiyorsa Youtube.com adresinde ilgili bir videoya rastlayabilirsiniz. İşin güzel yanı profesyonel videolardan çok, doğaçlama olarak yapılmış birçok videoya rastlamanız. Birisi gezdiği-gördüğü yerleri videoya çekip kaydetmiş, başka birisi arkadaşlarıyla bir kurgu geliştirip kısa bir film çekmiş ve bunu yayınlamış, başka birisi de 90 dakikalık bir maçın en önemli kısımlarını alıp gerisini çıkarmış ve bunu yayınlamış. Böyle olunca, size de sadece oturup izlemek kalıyor (Tabiî eğer isterseniz, siz de çektiğiniz bir video görüntüsünü Youtube.com'da yayınlayabilirsiniz).

Youtube.com'a ücretsiz olarak üye olabiliyorsunuz. Üye olmanız size bazı avantajlar sağlayacaktır. Bunun yanında, Youtube.com'da video aramak için yapmanız gereken tek şey, "Search for" kısmına aramak istediğiniz kelime ya da kelime grubunu yazarak "search" butonuna tıklamak. Daha sonrasında ise, sorgu sonucunda size döndürülen videolardan hangisini izlemek istiyorsanız, ona tıklıyorsunuz. Download yok, ek bir kurulum yok. Görüntü, streaming olarak size gönderiliyor. Ayrıca, videolara yorum yapabiliyor ve puan verebiliyorsunuz.

Bunun yanında Youtube.com, tüm videoların linkini size veriyor. Böylece hoşlandığınız bir videoyu, bu linki kullanarak kişisel web sitenizde de yayınlayabiliyorsunuz. Meselâ birçok haber portalı Youtube'deki videoların bu özelliğini kullanarak görüntülü haberleri bu şekilde veriyorlar. Videoyu Youtube'e upload edip, Youtube'un bu video için verdiği scripti haberin bulunduğu sayfada ilgili yere yapıştırarak sunucu sorunundan kurtulmuş oluyorlar.

Gelelim video konusunda Youtube'un en büyük rakibi olan Google'a. Youtube'un vermiş olduğu hizmetin bir benzerini de Google kendine has bir şekilde veriyor. "Google Video"ya http://video.google.com adresi üzerinden erişebiliyorsunuz. Google Video, Youtube'den daha düzenli bir görünüme sahip. Ancak Youtube, Google Video'dan daha popüler. Aramayı aynen Youtube'de olduğu gibi gerçekleştiriyorsunuz. Yani aramak istediğiniz kelime ya da kelime grubunu girerek "Search" diyorsunuz. Yine Youtube'de olduğu gibi yorum yazabiliyor ve videolara puan verebiliyorsunuz. Google da videoların linkini size veriyor ve eğer isterseniz bu linki kullanarak, ilgili videoyu istediğiniz herhangi bir web sayfasında yayınlayabiliyorsunuz.

Youtube ve Google'dan hariç olarak www.metacafe.com ve Yahoo ( http://video.yahoo.com ) da video hizmeti veriyor. Ancak özellikle Türkçe video aramalarında Youtube ve Google'ın daha iyi sonuçlar verdiğini ve daha profesyonel çalıştığını söyleyebilirim.

Video hizmeti veren sitelerin bizlere başka ne gibi faydaları olabilir? Şöyle güncel bir örnek verelim: Bugün Lübnan'da bir savaş var. Basın kuruluşları, her ne kadar Lübnan'a gidip savaş haberi yapabilse de, savaşı bizzat yaşayan kişilere nazaran daha güvenli bir ortamda haber yapıyorlar. Yani basın mensuplarının güvenliği sağlanmış durumda ve savaşı tam anlamıyla yaşamıyorlar. Ancak savaşı bizzat yaşayan bir kişi o anda yaşadığı duyguları ya da çevresinde olup biteni bir video vasıtasıyla kaydedip, bir şekilde bir internet bağlantısı kurup Youtube, Google veya Yahoo gibi sitelere upload edebiliyor. Böylece siz de objektif bir şekilde orada yaşananları görebiliyorsunuz. Savaş ile ilgili videolara ulaşmak için yapmanız gereken tek şey, yazıda bahsetmiş olduğum sitelerden herhangi birine girerek "war", "lebanon" ya da "israel" kelimelerini kullanarak arama yapmak. Geldik bu haftaki yazımızın sonuna. Bir sonraki yazımızda daha farklı bir konuda buluşmak üzere, hoşça kalın…

Ahmet Sait DURAN

08.08.2006

204.6 milyon kişi 'MSN Messenger' kullanıyor

Microsoft'un anlık mesaj programı 'MSN Messenger'ın son sürümünün tanıtımı sebebiyle Microsoft'un internet sitesinde yayınlanan habere göre, 'MSN Messenger'ın Amerika'da 'American Online'dan (AOL) sonra ikinci en yaygın kullanılan mesaj programı olduğu bildirilirken; 'Messenger'ın, 204 milyondan fazla kullanıcısıyla dünya genelinde 1 numara olduğu kaydedildi.

Nisan ayındaki verilere göre 'comStore Media Metrix' adlı şirketin araştırmasına dayanılarak yayımlanan haberde ayrıca, dünya geneli baz alındığında 'Yahoo Messenger'ın 'MSN'den sonra 76 milyon kullanıcıyla ikinci sırada olduğu öne sürüldü.

ABD'deki iş ve ev kullanıcılarının ilk tercihinin AOL olduğunun belirtildiği habere göre Microsoft, bunun önüne geçmek için MSN Messenger'ı günden güne yenilemeye devam ediyor.

MSN Messenger'ın son sürümünde yer alan yenilikler, Microsoft'un bu alanda genel anlayışı doğrultusunda sürekli geliştirilen 'daha iyi video görüntüsü, daha hızlı anlık ileti ve daha hızlı dosya paylaşımı' gibi çeşitli özelliklerden oluşuyor.

Öte yandan, MSN'in global anlamdaki hakimiyetine karşın, ABD'de 'American Online'ı geçmesinin oldukça zor olduğu belirtiliyor.

08.08.2006

Vista’yı hacker’lar test edecek!

Dünyanın en büyük yazılım şirketi Microsoft, geçmiş yıllardaki güvenlik açığını gelecek yıl piyasaya çıkarmayı planladığı yeni işletim sistemi Vista'da ortadan kaldırmak için yeni bir taktik geliştirdi.

Bilgisayar korsanlarından ve dünyanın en iyi tanınan bilgisayar uzmanlarından yeni kuşak işletim sistemindeki açıkları bulmalarını isteyen Microsoft, Vista'nın özellikle banka hesap numaraları ve diğer hassas bilgilere karşı saldırılara dayanıklı olabilmesi amacıyla 3 bin güvenlik profesyoneline yeni işletim sisteminin deneme versiyonunu dağıttı.

Güvenlik açıkları konusunda sürekli eleştiriye uğrayan ve ürünlerini destekleyecek yeterli kaynak koymamakla suçlanan Microsoft, bu kez işlerin değiştiği ve herkesle işbirliği yapacağı mesajını vermeye çalışıyor.

Güvenlik yazılımları üreten PGP şirketinin teknoloji bölümü başkanı John Callas ise "Microsoft, doğrudan ayı inine giriyor. Sevmedikleri insanlara gidiyorlar ve yanlış yaptıkları şeyleri bulmaları için onları teşvik ediyorlar" diye konuştu.

08.08.2006

Oracle, Linux Red Hat'e göz kırptı

Kurumsal yazılım şirketi Oracle'ın Başkanı Larry Ellison, Linux Red Hat'in düşük fiyatlı sürümünü piyasaya sunacaklarını söyledi.

Oracle Başkanı Larry Ellison'ın finans dergisi Forbes'te yayımlanan röportajında dile getirdiği Red Hat stratejisi bilişim çevrelerinde kurumsal yazılım devinin Linux dağıtımcılığına soyunacağı şeklinde yorumlandı. Forbes röportajında Ellison, Linux'un en önemli avantajının 'telif haklarının herkese açık olması' olduğunu söyledi. Ellison daha önce de İngiliz Financial Times gazetesine, Oracle'ın Red Hat yazılımının kurumsal pazarda dağıtımcısı olacağını açıklamıştı. Analistler Ellison'ın sözlerini, Oracle'ın Red Hat uyumlu bir Linux ürününü mevcut fiyatların altında sunacağı şeklinde yorumluyor.

08.08.2006

Microsoft’tan Photosynth

Microsoft'un dijital görüntüleri üç boyutlu modellere dönüştürebilen yeni yazılımı Photosynth tanıtıldı. Sistemin bu yılsonunda piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Microsoft'un Photosynth (fotosentez) adını verdiği program, fotoğrafları topluyor, aralarındaki benzerlikleri analiz ediyor ve üç boyutlu bir ortamda yeniden yapılandırıyor. İlk kez ABD'nin Boston şehrinde düzenlenecek bilgisayar fuarında kullanılacak olan sistem, kullanıcıların bir fotoğrafı istedikleri açıdan görebilmelerine de izin veriyor.

Washington Üniversitesi'nden Noah Snavely ve Steven Seitz'le beraber projeyi yürüten Microsoft'tan Dr. Richard Szeliski, "sistem ham fotoğrafların birlerşiminden üç boyutlu modeller oluşturuyor" dedi. Szeliski, üç boyutlu modelleri oluşturacak fotoğrafların, ne zaman ve hangi makineyle çekilmiş olmasının program için fark etmediğini de sözlerine ekledi.

Yazılımın ilk kullanıcılarının fotoğraf paylaşım siteleri olması büyük ihtimal. Çünkü böylece, herkesin çektiği ortak mekân fotoğraflarından ortak bir üç boyutlu model oluşturulabilir. Photosynth'in diğer uygulamaları da turizm ve belediyeler için olabilir. Bu sayede bir şehrin ya da bir mekânın üç boyutlu modelleri hazırlanarak ziyaretçilere önceden bilgilendirme yapılabilir.

Araştırmacılar, Photosynth'le oluşturdukları ilk modelleri bu hafta Boston'da düzenlenecek ve bilgisayar dünyasındaki son gelişmelerin tanıtılacağı Siggraph 2006 Fuarı'nda kullanıcılara sunacak.

08.08.2006