Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan gelen şoklara karşı sağlam hale gelmesinde en büyük katkıyı AB sürecinin yaptığını belirterek, “Türkiye rayına oturmuştur ve bu süreci devam ettirecektir. Bu ülkenin geleceğine güvenmeyen kaybeder. Türkiye’nin 20 yılını görebilirsiniz. Planınızı, programınızı, yatırımınızı güvenerek yapabilirsiniz” dedi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan gelen şoklara karşı sağlam hale gelmesinde en büyük katkıyı Avrupa Birliği (AB) sürecinin yaptığını belirterek, “Türkiye rayına oturmuştur ve bu süreci devam ettirecektir. Bu ülkenin geleceğine güvenmeyen kaybeder. Türkiye’nin 20 yılını görebilirsiniz. Planınızı, programınızı, yatırımınızı güvenerek yapabilirsiniz” dedi.
Dışişleri Bakanı Gül, Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (BUSİAD) geleneksel hale getirdiği ve Almira Otel’de düzenlenen ‘Doğan Ersöz Ödülleri’ törenine katıldı. Ödül töreninde yaptığı konuşmada Türkiye’nin öngörülebilir ülke haline gelmesinde en büyük katkıyı AB sürecinin yaptığını belirten Bakan Gül, şöyle konuştu:
“AB süreci, Türkiye’nin standartlarını değiştirme sürecidir. Türkiye köklü reformlar yaptı. Hala noksanlarımız var. Bunları kararlı şekilde yapmaya devam edeceğiz. Ama bu hukuk reformu ve demokrasi reformu yapılırken, bu ülkeyi güvenilir ülke haline getirdik. Hak ve hukuk söz konusu olduğundan, yerli bayancı ayrımını ortadan kaldırdık. Türkiye böyle olunca, demokratik reformlar yapınca, ekonomik olarak cazip hale gelmeye başladı. Herkes parasını getirip Türkiye’ye yatırıyor. Aynı insanlar, yine paraları vardı. Türkiye’ye değil, başka ülkelere gidiyordu. Şimdi buraya geliyor. Türkiye’nin kendi tasarrufuyla süratli şekilde kalkınması, geçmiş yılları telafi etmesi artık mümkün değil. Tasarrufumuz yeterli değil, gelirimiz yeterli değil. Onun için başkasının tasarrufunu bu ülkeye getirip, kullanabilmemiz gerekir. Alman’ın, İngiliz’in, Arap’ın kendi tasarruflarını getirip, bu ülkede değerlendirebilmemiz gerekir. Bunun için de biz bu ülkenin aynı gelişmiş batı ülkelerinde olduğu gibi, güvenilir bir sisteminin olması gerekir. İşte yaptığımız reformlar neticesini vermeye başladı. Bütün bunlar bu ülkenin geleceğine olan güveni gösteriyor. Hepimiz bu ülkenin geleceğine güvenelim. Bu geçen 4 yılı herhalde Türkiye’nin cidden rayına oturduğu, kaybedilen yılların tekrar kazanılmaya başlandığı yıllar olarak görmek gerekir. Bunu en iyi görmesi gerekenler de iş adamlarıdır. Türkiye rayına oturmuştur ve kesinlikle bu trendi devam ettirecektir. Hala noksanlarımız vardır, biz bunları yapmaya devam edeceğiz. AB sürecinin bütün bu işlere çok büyük katkısı oldu. Bu ülkenin öngörülebilir bir ülke haline gelmesinde en büyük katkıyı AB süreci yaptı. Bu süreç yine kararlılıkla devam ettirilecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.”
|