"Gerçekten" haber verir 18 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

Hastasını bilgilendirmeyen doktora rekor tazminat

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, hastasını aydınlatmayan doktora verilen 125 bin YTL’lik tazminat kararını onayladı. Kararın, sadece aydınlatmama gerekçe gösterilerek Yargıtay'ın verdiği ilk karar olduğu bildirildi.

YARGITAY 13. Hukuk Daire, hastasını aydınlatmayan doktora verilen 125 bin YTL’lik tazminat kararını onayladı. Kararın, sadece aydınlatmama gerekçe gösterilerek Yargıtayın verdiği ilk karar olduğu bildirildi. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Hakeri, yaptığı açıklamada, hastayı aydınlatma yükümlülüğünün birçok ülkede yıllardır uygulandığını söyledi. Türkiye’de de aydınlatma yükümlülüğünün yeni olmadığını ifade eden Hakeri, ‘’1977 tarihli Yargıtay kararı, aydınlatma yükümlülüğünün bulunduğunu gösteriyor. 1977 yılındaki kararda doktor, aydınlatmama dışında bazı kusurlarla da suçlanıyor. Yargıtayın son kararı ise sadece aydınlatmama gerekçe gösterilerek verildiği için önem taşıyor’’ dedi. Prof. Dr. Hakeri, Yargıtayın Eylül ayında verdiği konuya ilişkin kararıyla ilgili şunları kaydetti: ’’Yargıtayın yeni kararına konu olayda, dâvâ ameliyat sonrası ses kısıklığının oluşması nedeniyle 2003 yılında açılıyor. Gelen bütün bilirkişi raporları hekimin bu konuda bir kusurunun olmadığını söylüyor. Bunun üzerine mahkeme, 2007 yılında, hekim her ne kadar kusurlu değilse de ‘Ameliyat yönünde rıza alınmasına rağmen hastanın, ameliyatın yapılması esnasında ve sonrasında meydana gelecek komplikasyonlara ilişkin bilgilendirilmediği, buna ilişkin aydınlatılmış bilgi rızası (onamı) bulunmadığı’ gerekçesiyle hekimin tazminat ödemesi gerektiğine hükmediyor. Bu karar Yargıtay tarafından Eylül 2008’de onaylanıyor ve doktor faiziyle birlikte 125 bin YTL tazminat ödeme cezasına mahkûm ediliyor. Bu tarihi bir karar. Aynı zamanda Yargıtayın ilk ayrıntılı kararı. Ayrıca, doktorun hastayı bilgilendirdiği yönündeki savunması, Yargıtay tarafından, yazılı bir bilgilendirme olmadığı gerekçesiyle de reddediliyor.’’

Tek başına aydınlatmanın da hekimi sorumluluktan kurtaramayacağını bildiren Prof. Dr. Hakeri, aydınlatma, rıza, doğru teşhis ve tedavinin birlikte olması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Hakeri, hekim faaliyetinin hukuka uygunluğunun temel şartlarından birinin ‘’hastanın rızası’’ olduğunu belirterek, rızanın geçerlilik şartının da kişinin neye rıza gösterdiğini bilmesi olduğunu söyledi. Rızası alınan hastanın mutlaka aydınlatılması gerektiğini bildiren Prof. Dr. Hakeri, ‘’Kanunda bununla ilgili bir hüküm yok. Ancak Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 15. maddesinde, hastanın sağlık durumunu, kendisine uygulanacak tıbbi işlemleri, bunların faydaları ve muhtemel sakıncaları, alternatif tıbbi müdahale usulleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları ve hastalığın seyri ve neticeleri konusunda sözlü veya yazılı olarak bilgi istemek hakkına sahip olduğu belirtiliyor’’ diye konuştu. PROF. DR. HAKERİ: SORUMLU HEKİM HASTAYI BİLGİLENDİRMELİ Prof.Dr. Hakeri, aydınlatma yükümlülüğünün bizzat tedaviyi üstlenen hekim tarafından yerine getirilmesi gerektiğini kaydederek, şunları söyledi: ‘’Eğer tedavi birden fazla hekim tarafından üstlenilmişse, sorumlu hekim de aydınlatma yapabilir. Hasta, tedavisi ile ilgilenen tabip dışında bir başka tabipten de sağlık durumu hakkında bilgi alabilir. Hastanın tıbbi müdahaleden en geç bir gün önce bilgilendirilmesi gerekir. Yine eğer küçük yaşta veya kısıtlı bir hastaysa velisi veya varisi bilgilendirilmelidir.’’ Aydınlatmanın ispat açısından yazılı olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hakeri, ‘’Yazılı olması ile ilgili yasal bir düzenleme yok. Ancak ispat açısından yazılı olması sıkıntıların aşılmasını sağlayacaktır. Matbu formlarla ve sadece imzalatma suretiyle yapılan aydınlatma geçersizdir’’ dedi. Aydınlatmanın tedavide çok önemli bir aşama olduğunu bildiren Prof. Dr. Hakeri, şöyle devam etti: ’’Aydınlatılmamış olan hastanın rızası geçersizdir. Bu durumda hekimin sorumlu tutulabilmesi için ayrıca bir kusurunun bulunması gerekmemektedir. Hekimin aydınlatmada yanlış bilgi vermesinin nedeni kendi yanılgısı da olsa, sorumluluğu vardır.’’ Prof. Dr. Hakeri, polikliniklerde yazılı bir aydınlatmaya gerek duyulmadığını, ‘’Ancak doktor, hastasına aspirin dahi yazsa, hasta kayıt defterine hastaya aydınlatma yaptığına dair not düşmelidir’’ dedi. Konya / aa

18.11.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  HUKUK VE DEMOKRASİ İÇİN BEDEL ÖDEMEK GEREKİYOR

  Hastasını bilgilendirmeyen doktora rekor tazminat

  İSTANBUL’DA SUYA ZAM YAPILMAYACAK

  Okyanus operasyonunda şok dalga

  DENİZLİ’DE MEVLİD COŞKUSU

  Erkek hemşire adayları, eğitimde

  Okullar, evlerinden daha güzel olacak

  Çorum'da bin fidan toprakla buluştu

  Malkara'da yağmur duâsı

  Hamzabeyli kapısında uyuşturucu operasyonu

  Krize karşı acil tedbir talebi

  Darbelerden en çok CHP zarar görmüş!

  Açık öğretimde kayıt yenileme 24 Kasımda başlayacak

  SGK, prim borçlularını açıklayacak

  25. Türkiye-AB KİK toplantısı bugün

  2 terörist ölü ele geçirildi

  AKP heyeti, ÇKP’nin dâvetlisi olarak Pekin’de

  301’de iki dâvâ düştü

  Cezaevlerinde 10 bin hükümlü ve tutuklu sigortalı çalışıyor

  Yatalak hastalar için özel cihaz

  Uzay mekiği Endeavour, UUİ ile kenetlendi

  İngiliz kimlik bilgileri internette

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır