"Gerçekten" haber verir 03 Şubat 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Lahika

Âyet-i Kerime Meâli

Hanginiz daha güzel işler yapacaksınız diye sizi imtihan etmek için ölümü de, hayatı da O yarattı. Onun kudreti herşeye galiptir ve O çok bağışlayıcıdır.

Mülk Sûresi: 2

03.02.2009


İhtilâlci komitelerle kurtlaşmış bir ağaç

Evet, nasıl ki eski zamanda İslâmiyetin terakkîsi düşmanın taassubunu parçalamak ve inadını kırmak ve tecavüzâtını defetmek silah ile, kılınç ile olmuş; istikbalde, silah, kılınç yerine, hakîki medeniyet ve maddî terakkî ve hak ve hakkaniyetin manevî kılınçları düşmanları mağlûp edip dağıtacak.

Biliniz ki, bizim muradımız, medeniyetin mehasini ve beşere menfaati bulunan iyilikleridir. Yoksa, medeniyetin günahları, seyyiatları değil ki; ahmaklar o seyyiâtları, o sefahetleri mehasin zannedip, taklit edip, malımızı harap ettiler. Ve dîni rüşvet verip, dünyayı da kazanamadılar. Medeniyetin günahları iyiliklerine galebe edip, seyyiatı hasenatına râcih gelmekle, beşer iki Harb-i Umûmi ile iki dehşetli tokat yiyip, o günahkâr medeniyeti zîr ü zeber edip, öyle bir kustu ki, yeryüzünü kanla bulaştırdı. İnşaallah istikbaldeki İslamiyetin kuvvetiyle, medeniyetin mehasini galebe edecek, zemin yüzünü pisliklerden temizleyecek, sulh-u umûmiyi de temin edecek.

Evet, Avrupa’nın medeniyeti fazîlet ve hüdâ üstüne tesis edilmediğinden, belki heves ve hevâ, rekabet ve tahakküm üzerine bina edildiğinden; şimdiye kadar medeniyetin seyyiâtı hasenatına galebe edip ihtilâlci komitelerle kurtlaşmış bir ağaç hükmüne girdiği cihetle; Asya medeniyetinin galebesine kuvvetli bir medar, bir delil hükmündedir. Ve az vakitte galebe edecektir.

Acaba istikbale karşı, ehl-i îman ve İslâm için, böyle maddî ve manevi terakkiyâta vesîle ve kuvvetli, sarsılmaz esbab varken ve demiryolu gibi istikbal saadetine yol açıldığı halde, nasıl me’yus olup ye’se düşüyorsunuz ve âlem-i İslâmın kuvve-i mâneviyesini kırıyorsunuz? Ve yeis ve ümitsizlikle zannediyorsunuz ki, “Dünya herkese ve ecnebîlere terakkî dünyasıdır; fakat, yalnız bîçare ehl-i İslâm için tedennî dünyası oldu” diye pek yanlış bir hataya düşüyorsunuz. Madem meylü’l-istikmal (tekâmül meyli) kainatta fıtrat-ı beşeriyede fıtraten derc edilmiş; elbette—beşerin zulüm ve hatasıyla başına çabuk bir kıyamet kopmazsa—istikbalde, hak ve hakîkat, âlem-i İslamda nev-i beşerin eski hatîatına kefaret olacak bir saadet-i dünyeviyeyi de gösterecek, inşaallah...

Tarihçe-i Hayat, s. 83, (yeni tanzim, s. 149)

terakkî: İlerleme, yükselme.

mehâsin: Güzelikler, iyilikler.

seyyiât: Fenalıklar, kötülükler.

sefahet: Haram eğlenceler, zevkler.

râcih: Üstün.

sulh-u umûmi: Genel barış, dünya barışı.

hüdâ: Doğru yol, istikamet.

tahakküm: Baskı, hükmetme.

galebe: Üstün gelmek.

esbab: Sebepler.

me’yus: Ümitsiz, kederli.

ye’s: Ümitsizlik.

ecnebî: Yabancı, yabancı ülke.

tedennî: Aşağı düşme, alçalma.

tekâmül: Gelişme, mükemmelleşme.

fıtrat-ı beşeriye: İnsan fıtratı, tabiatı, yaratılışı.

derc: İçine alma, koyma.

hatîat: Hatalar.

saadet-i dünyeviye: Dünya mutluluğu.

Bediuzzaman Said Nursi

03.02.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır