"Gerçekten" haber verir 02 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Dünya

 

Obama dünya liderleriyle buluştu

ABD Başkanı Barack Obama, göreve geldikten sonraki ilk kapsamlı Avrupa ziyaretinin ilk ayağı Londra’da, dün İngiltere Başbakanı Gordon Brown ile biraraya geldi.

Gordon Brown ile önce ikili bir kahvaltıda görüşen Barack Obama, daha sonra heyetiyle birlikte Brown’un ekibiyle görüşmede bulundu. Obama’nın yaptığı ikili temasları içinde, Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile Çin Devlet Başkanı Hu Cintao ile görüşmeleri ön plana çıktı. ABD Başkanı ardından, eşi Michelle ile birlikte Buckingham Sarayı’na geçerek Kraliçe 2. Elizabeth ile biraraya geldi. Obama çifti daha sonra, G-20 ülkeleri için Buckingham Sarayı’nda verilecek resepsiyona katıldı. Resepsiyondan sonra, G-20 liderleri için verilen bir çalışma yemeği yendi. Londra’da 2 Nisan’da G-20 zirvesi çerçevesinde tüm gün toplantılara katılan Obama, ayrıca BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile de görüştü. Öğleden sonraki G-20 oturumunun ardından Obama, Hindistan Başbakanı Manmohan Singh ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah ile de ayrı ayrı görüştü. Obama’nın, bu temaslarını tamamlamasının ardından, 60. yılını kutlayan NATO’nun toplantısına katılmak üzere Fransa’nın Strasbourg şehrine geçtiği bildirildi. Obama için bu ziyaret, 20 Ocak tarihinde yemin ederek göreve başladıktan sonra çıktığı ilk denizaşırı yolculuk olma özelliği taşıyor.

02.04.2009


 

“İran tehdidi”yle işe başladı

Başbakanlık görevini Ehud Olmert’ten devralan Binyamin Netanyahu, yaptığı ilk konuşmada, “radikal İslâm” ve “İran tehdidi”ni ileri sürerek, İsrail’in bugün içinde bulunduğu askerî durumun, büyük ölçüde radikal İslâmın yükselişiyle bağlantılı olduğunu iddia etti.

Netanyahu barışa inanmıyor

İsraİl’de yeni hükümeti kuran Likud lideri Binyamin Netanyahu, başbakanlık görevini Ehud Olmert’ten devraldı. Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in huzurunda yapılan devir teslim törenine, Netanyahu, Olmert ve eşleri, yeni ve eski bakanlar, bazı üst düzey kamu görevlileri katıldı. Törende Olmert, kendi döneminde yaptıklarını anlattıktan sonra, üzüldüğü tek konunun, Filistinliler ve Suriye ile gerçek bir barışa doğru çok yaklaşmalarına rağmen gerçekleştirilememesi olduğunu belirtip, bazı hatalar yaptığını, bunlar için üzgün olduğunu, ancak bu hataları dile getirmekten utanmadığını söyledi. Yeni Başbakan Netanyahu’dan, kendisinin izlediği yolda devam etmesini isteyen Olmert, yine de İsrail’e huzur getirecek gerçek bir barışa erişilebileceğine inandığını vurguladı. Netanyahu ve Peres, Olmert’e yaptıkları için teşekkür ederken, Netanyahu, hükümetin politikasına ilişkin bir ipucu vermedi, sadece “Kollarımızı sıvayıp hemen işe koyulmalıyız” demekle yetindi.

Cumhurbaşkanı Şimon Peres de Netanyahu’ya, iki devletli çözümün önemini vurgulayan bir konuşma yaptı. Peres, “Liderliğinizdeki hükümet, barış sürecinin her cephede ilerleyebilmesi için olağanüstü bir çaba göstermelidir” dedi. “Görev süresi sona eren hükümetin, ABD tarafından desteklenen ve dünya ülkelerinin çoğunluğunca kabul edilen, iki halk için iki devlet vizyonunu benimsediğini” vurgulayan Peres, “Gelecekteki gerçeğin biçimi hükümetinizce oluşturulmalıdır” diye konuştu. Peres, bununla birlikte İsrail’in yanı başında hüküm sürecek bir Filistin devletine desteğini ilan etmesi için Netanyahu’ya açık bir çağrı yapmaktan kaçındı. İsrail Cumhurbaşkanı, “Tüm bölge için barıştan daha iyi bir seçenek göremiyorum; özellikle de Arapların barışa olan gereksinimleri, İran’ın bölgemizin Arap bölümünü ele geçirme tehditleriyle birleşince...” diye konuştu. Peres, yeni hükümetin çoğunluğa sahip olduğunu ve meşru olduğunu da vurguladı. Öte yandan Haaretz gazetesinin, hükümetin dün Knesset’te güvenoyu almasının hemen ardından yaptığı bir kamuoyu yoklaması, İsraillilerin yüzde 54’ünün yeni hükümetten memnun olmadıklarını ortaya koydu. Haaretz-Dialog kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre halk yeni hükümete çok da fazla süre vermiyor. Kamuoyu yoklamasına katılanların üçte birinden azı, yeni hükümetten hoşnut olduklarını ifade etti.

Katılımcılar, kabinedeki önde gelen bakanlardan ikisinin de görevlerine uygun olmadığına inandıklarını kaydetti. Bu isimlerden biri, İsrail Evimiz partisinin lideri, Dışişleri Bakanlığına atanan Avigdor Lieberman oldu. Lieberman, katılımcıların ancak üçte birinden destek alırken, büyük çoğunluk, Lieberman’ın ülke dışında İsrail’i temsil etmemesi gerektiği yolunda görüş bildirdi. Netanyahu hükümetinin güvenoyu almasından sonra ilk tepki, Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas’tan geldi. Abbas, Netanyahu’nun barışa inanmadığını söyledi. Abbas, Filistin resmi haber ajansı Wafa’ya yaptığı açıklamada, Filistin devletini tanıması için uluslararası toplumu, Likud başkanlığındaki sağ hükümete baskı yapmaya da çağırdı.

02.04.2009


 

ARAP ZİRVELERİ YAPILMASA DA OLUR!

Arap Birliği zirvelerinden hiçbir sonuç çıkmaması gibi, bazılarının da krizle sona ermesi, Arap dünyasında büyük bir şok meydana getirdi.

Şarkul Avsat gazetesindeki köşesinde El Arabiye Televizyonu Genel Müdürü Abdurrahman el Reşid, “Arap zirvelerini sona erdirme zamanı geldi” ifadesini kullandı. Sadece son Doha Zirvesi değil tüm zirvelerin ittifak yerine ihtilaflarla sona erdiğinin altını çizen Reşid, şu ana kadar yapılan zirvelerden spesifik sonuçlardan çok açıklama ve sloganlar çıkmasına işaret ediyor. Katar’ın başşehri Doha’daki son Arap Birliği zirvesinde, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Katar’ın Filistin sorununu çözümü konusundaki farklı tutumunu protesto etmek etmiş, zirve sırasında da Libya Lideri Muammer Kaddafi yeniden Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ı hedef alan bir konuşma yapmıştı. 1948 yılında kurulan İsrail devletini engellemek ve Arap ülkeleri arasında ortak bir politika oluşturmak amacıyla 1945 yılında kurulan Arap Birliği’nin izlediği politika konuşma ve vaatlerden öteye geçememişti. Aynı şekilde Lübnan, Sudan, Irak, Somali, Batı Sahra gibi pek çok konuda da Arap Birliği hiçbir sonuç alamadığı gibi, tam tersine üye ülkeler arasındaki gerilimlerin artmasına yol açan zirvelere ev sahipliği yapmıştı. Reşid’e göre başarısızlıkların en önemli sebepleri arasında, sorunların üye ülkelerin gücünü aşması, Arap liderlerin yetersizliği ve ülkelerinin güçsüzlüğü bulunuyor. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Tarık el Hamid ise ‘Doha tövbe zirvesi’ başlığıyla yayınladığı makalesinde, üye ülkeler arasındaki farklı tutumlara işaret ettikten sonra Sudan konusunda izlenen politikayı eleştirdi. El Hamid, “Zirve sonunda Sudan Devlet Başkanı Hasan el Beşir’in Uluslar arası Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmasına karşı çıkılıyor. Peki İsrail’in yargılanması istenirken, Darfur’daki kurbanlar neden görünmezden geliniyor?” diye sordu. Zirve sonucuyla ilgili olarak Amerikan New York Times gazetesi, her konuda fikir ayrılığına düşen Arap liderlerin, Sudan konusunda aynı görüşü paylaşmalarının ilginçliğine dikkat çekmişti. Gazete, zirvenin tek akılda kalan yönünün ise Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin Suudi Kralı Abdullah’a yönelik çıkışı olduğunu vurguluyor. Kaddafi, zirvenin açılışı sırasında Abdullah’ın “İngiliz mahsulü” olduğunu öne sürmüştü.

02.04.2009


 

HAMAS ASKERİ AKADEMİ KURACAK

Hamas’In, askeri alanda komutanları eğitmek amacıyla bir askeri akademi kurmayı planladığı bildirildi.

İsrailli savunma yetkililerinin Jerusalem Post gazetesine verdiği bilgiye göre, Hamas’ın askeri bir okul kurma planı, geçen ocak ayında Gazze Şeridi’nde İsrail ordusunun yürüttüğü Dökme Kurşun operasyonu sırasında, Hamaslı askerlerin gösterdiği zafiyet ve bundan çıkarılan dersler doğrultusunda ortaya konuldu. Bir yetkili, “Operasyonun ardından Hamas, İsrail ordusu gibi iyi eğitimli, konvansiyonel bir orduya karşı mücadelede saha komutanlarının yeterince iyi olmadığı gördü” dedi.

02.04.2009


 

İngiltere’den farklı mesaj

İngiltere, ‘’İran’a yeni yaptırımlar uygulamanın zamanı değil’’ açıklaması yaptı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Tahran’ın Washington ile ilişkileri normalleştirme ihtimalinin ortaya çıktığı bir zamanda, büyük güçlerin İran’a yeni yaptırımlar uygulamak için acele etmemeleri gerektiğini söyledi.

İran’a yaptırımın zamanı değil

İngİltere, ‘’İran’a yeni yaptırımlar uygulamanın zamanı değil’’ açıklamasını yaptı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Tahran’ın Washington ile ilişkileri normalleştirme ihtimalinin ortaya çıktığı bir zamanda, büyük güçlerin İran’a yeni yaptırımlar uygulamak için acele etmemeleri gerektiğini söyledi. ABD’nin yakın müttefiki ve İran’ı uranyumu zenginleştirme çalışmalarından vazgeçirmeye çalışan 6 ülkeden biri olan İngiltere, İran konusunda yeni bir yaklaşım sergileyen ABD’ye destek verdi. İngiltere Parlamentosu’nda konuşan Miliband, ABD’nin İran konusundaki önerisinin, ‘’İran’ın dünyayla ve ABD ile ilişkilerini normalleştirmek için eline geçecek en iyi şans olduğunu’’ bildirdi.

02.04.2009


 

Beşir, Suudi Arabistan’a gitti

Uluslararasi Ceza Mahkemesi’nin (UCM) hakkında tutuklama emri çıkardığı Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir Suudi Arabistan’a gitti.

Sudan Devlet Başkanlığı sözcüsü, Katar’da düzenlenen Arap Birliği Zirvesi’ne katılan Beşir’in Cidde’ye gittiğini, Cidde’den de umre için Mekke’ye geçeceğini belirtti. Beşir, UCM tarafından, ülkenin batısındaki Darfur’da insanlık suçu işlemekle itham ediliyor.

02.04.2009


 

Lenin heykeline bomba

Rusya’nIn ikinci büyük şehri St. Petersburg’daki bronz Lenin heykeline bu sabah bomba atıldığı bildirildi.

Rus haber ajansları, St. Petersburg’daki Finlandiya İstasyonu Meydanı’nda bulunan, Lenin’in bronz heykelinin altına bu sabah erken saatlerde kimliği belirlenemeyen kişi veya kişiler tarafından, 300 gram TNT bırakıldığını ve patlama sonucu heykelin bir bölümünde hasara yol açtığını kaydetti. Sabah çok erken saatlerde meydana gelen patlama sebebiyle çevrede yaralanan olmadığını belirten şehir polisi, heykelin güvenlik kordonuna alındığını bildirdi. Lenin’in St. Petersburg’daki heykeli, 1917 yılında sürgünden döndükten sonra istasyon önünde yaptığı konuşmanın anısına dikilmişti.

02.04.2009


 

G20 TOPLANTILARI BAŞLIYOR

İngİltere’de hükümetin, hazırlıklarını “son 50 yılın en önemli zirvesi” olduğunu belirterek yaptığı G20 zirvesi için liderler Londra’ya gelmeye başladı.

Resmi olarak dün akşam verilen resepsiyon ve akşam yemeğiyle başlayan zirvede bugün yapılacak toplantıda G20 ülkelerinin liderleri, 1930 yılından bu yana dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük ekonomik kriz için ortak bir çare arayışına girecek. Başşehir Londra’da “şimdiye kadar görülmemiş protestoların sergilenmesinin beklendiğini” açıklayan İngiliz polisi, liderlerin, özellikle de ABD Başkanı Barack Obama’nın Londra’ya gelmesinden bu yana güvenlik önlemlerini çok yüksek seviyede artırdı. Sabah saatlerinde Excel adlı fuar merkezinden dönüştürülen kongre merkezinde yapılacak G20 liderler toplantısına, aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu, ABD, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore ve İngiltere’nin devlet ve hükümet başkanlarıyla AB temsilcileri katılacak.

02.04.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis