Spor |
Avantaj Sivas'ta |
Fırsatlar değerlendirilmek için vardır yoksa harcanılmak için değil. Hayatta ilk kez gelen fırsatı değerlendirmeyebilirsiniz. Ama ikinci kez gelen fırsatı nasıl harcarsınız? Önünüze altın tepsi içinde sunulan şampiyonluğu nasıl elinizin tersiyle itersiniz? Bu ekonomik krizde biraz pahalı kaçmıyor mu? Kartalın yüksekten uçma korkusu hala devam ediyor. Derbi yoksunu Beşiktaş; bu geleneğini Fenerbahçe maçında da devam ettirdi. Halbuki Sivasspor'un maçı kaybetmesi derbi öncesinde büyük coşku uyandırmıştı. Ama Mustafa Denizli'nin Delgado sempatisi bu maçın galibinin daha ilk çeyrekte Fenerbahçe olduğunu açıkça beli ettiriyordu. Futbolcuların aşırı strese girmeleri, hafta ortasında iki başkanın görüşmesi başarısızlığın tetikçisi oldu. Orta sahada Ernest gibi bir oyuncuya sahip olduğu için Beşiktaş şanslıydı. Geldiği günden beri var gücüyle mücadele ediyor. Bu maçta da üstüne düşeni layıkıyla yerine getirdi. Son maçlara baktığımızda şampiyonluğu hiçbir takım istemiyor gibime geliyor. Biri diğerine hediye ediyor ama öteki istemiyor. Bu sene hakikatten tuhaflıklar silsilesi almış başını gidiyor. Kalan maçlara baktığımızda 3 takımın şampiyon olma umudu var. Fikstür avantajı şuanda Sivasspor'un elinde. Ama Beşiktaş'ın ve Trabzon'un şampiyon olma umudunun olmadığı anlamına gelmemelidir. Herhalde Mustafa Denizli aşırı tedbir ve stresin rakip takıma yarayacağını kestirememiş. Evdeki hesap yine çarşıya uymadı anlaşılan. Ama şampiyonluğun en güçlü adayı olduğunu da unutmamalı Beşiktaş. Futbolcuların kazanma adına gayret etmeleri, özveride bulunmaları, başarı yakınken daha iştahla sarılmaları mutlu sonla neticeleneceğinden kuşkum yok. Bu arada Holosko'nun golü bana Messi'yi, Maradona'yı hatırlattı. Tek kelimeyle enfesti. Bu konuma Beşiktaş'ın gelmesinde payı büyük olan Denizli; bu takımı bırakmamalı ve milli takım teknik direktörlüğü teklif edilse dahi yeni sezonda görevini sürdürmeli. |
ÇETİN KASKA / cetinkaska@hotma 08.05.2009 |