Kültür-Sanat |
Eskişehir mezunları geleneksel buluşması yapıldı |
ESKİŞEHİR’İN tepe noktalarında bulunan ve çimenlerle kaplı bir şirin köy evini hatırlatan mekânda bir araya gelen eski mezunların eskimez dostlukları, bir defa daha pekiştirilmiş oldu. Taze çimenlerin üzerinde öbek öbek muhabbet gülleri açmış gibiydi. Hasretle açılan kollar, bir kardeşi kucaklıyor, muhabbetle kapanıyordu. Gözlerde sevincin, yüzlerde mutluluğun resmi çiziliyordu. ESÜMED buluşmaları, güzel bir gelenek olarak 14 yıldan beri devam ediyor. Ev sahipliğini Eskişehir Yeni Asya okuyucularının yaptığı bu organizasyon, her yıl Mayıs ayında gerçekleştirilmekte ve zamanı ve imkânı olan eski mezunları bir araya getirmektedir. Böylece okul yıllarında başlayan dostluk ve kardeşlik, mezun olduktan sonra da devam ettirilmektedir. Hatta yıllar geçtikçe dostluk bağlarının güçlendiği görülmektedir. Uzun yıllar önce okulundan mezun olarak Eskişehir’den ayrılan kardeşlerimizin hayatında çok çeşitli değişmeler ve gelişmeler meydana gelmektedir. Bakıyoruz, kimisinin saçlarında beyazların sayısı siyahlardan fazla hâle gelmiş, bazılarının ise başında saç bile kalmamış. Ama gönüllerindeki muhabbet aynı tazeliğini korumakta. Her yıl yapılan bu programlarla, gönüllerdeki muhabbet güllerine can suyu verilmektedir. Yıllar önce okullarından mezun olarak çeşitli şehirlerde görev yapan doktor, mühendis, avukat olarak ve serbest çalışmakta olan muhabbet fedailerinin buluşması, büyük bir sevinç ve mutluluk tablosu meydana getiriyor. Bu buluşmalar gerekten büyük fedakârlıklar sonucu sağlanabiliyor. Zira herkesin belli bir işi, sorumlu olduğu bir ailesi olduğu hâlde, çok uzak illerden kalkıp bu muhabbet meclisine geliyor. Onları bu sıcak bahar gününde uzun bir yolculuğa çıkaran sebep, ne bir iş seyahati, ne sılay-ı rahim düşüncesi. Onlar, yıllar önce mezun oldukları okullarının bulunduğu şehirde, yıllarca bir arada beraber kaldıkları can kardeşleri ile buluşup hasret gidermek için yollara düşmüşlerdi. Onlar her ne kadar eski mezun olsalar, çeşitli meslekler icra etseler de, yine hepsi birer talebeydi. Bulundukları her ortamda Nur derslerini okuyorlar, Nur dersi vermeye devam ediyorlardı. Zaten onları bir araya getiren ve bir arada tutan, bu derslerdi. Akşam Yeni Asya hizmet binasında geniş katılımlı bir sohbet halkasının arasında yine kucaklaşmalar, hal hatır sormalar devam etmiş, hatıralar tazelenmiş, hasret giderilmişti. Daha sonra bu buluşmaların asıl vesilesi olan derse geçildi. Misafirlerden bir kardeşimiz güzel bir ders okudu. Sonra çay molası, yine muhabbet ve ikinci ders derken, bir de baktık gece yarısı olmuştu. Bu akşamın tatlı dersini acı bir çiğ köfte ile noktaladıktan sonra, sabah kahvaltısında buluşmak üzere ayrıldık. Pazar sabahı tekrar bir araya gelindi. Gönüller muhabbete doymuyordu. Ama artık ayrılık zamanı gelmişti. Bu defa da veda kucaklaşmaları başladı. Gelecek yıl aynı güzelliklerle buluşma dilekleri dile getirildi, selâmlar alındı, selâmlar yollandı. Misafirler geldikleri şehirlerin yolunu tutarken, ev sahipleri de iki günlük tatlı hatıralarla baş başa kalmış oldu. |
25.05.2009 |